Yedi milyon dolarlık sanat eseri, mücevherler, antikalar. Ben kullanırım. | Open Subtitles | ثروة تقدر بسبعة ملايين من الفن و المجوهرات و التحف |
10,000 kilometrekare, onlarca binlerce ada güney denizi üzerine mücevherler gibi fırlatılmışlar. | TED | 10000 كيلومتر مربع عشرات الآلاف من الجزر النائية تشبه المجوهرات في البحر الجنوبي |
mücevherler ile elde ettiğimiz kazanç ilk kulemizi inşa etmemiz gerektiğini farkına varmamıza yardımcı oldu. | TED | لذلك، فالأموال الذي جمعناها بهذه المجوهرات ساعدتنا لأن ندرك، أنه علينا بناء البرج الأول. |
Aşağıya inen ayak seslerini duyduğu için... korkup araştırmayı bıraktığı mücevherler. | Open Subtitles | مجوهرات .. من أجلها ظل يبحث تلك الليلة طويلا,و وعندما أصابه الذعر لسماع خطوات شخص تنزل السلالم |
Leydi Beekman, bunlar gördüğüm en güzel mücevherler. | Open Subtitles | سيدة بيكام، أنها أجمل مجوهرات رأيتها في حياتي |
mücevherler konusuna gelince de, çok önemli bir şahsiyetin emriyle... konu kapanmıştı. | Open Subtitles | وبالنسبة لموضوع الجواهر, فهذا تم اسقاطه بناءا على الأوامر من قِبل شخصية بارزة مهمة |
Bunların yanında Londra Kulesi'ndeki mücevherler incik boncuk sayılır. | Open Subtitles | هذه هنا تصنع جواهر فى برج لندن تبدو مثل إرث عائلى رخيص |
Alınan mücevherler dökme demirden taklitleri ile değiştirildiler. | TED | وقد أعطوا حينها بديل لتلك المجوهرات مصنوع من الحديد المصبوب |
mücevherler 35.000 dolar değerinde sigortalıydı. | Open Subtitles | لقد تم التأمين على المجوهرات ب 35 الف دولار |
mücevherler pencerenin gerisinde parlıyorlar. | Open Subtitles | المجوهرات تتألق أمامك على الجانب الاخر من النافذه. |
Bu kesede mücevherler var, dokun bak. | Open Subtitles | انه هنا و في هذا الكيس الصغير توجد المجوهرات أتشعر بها ؟ |
mücevherler hariç. Onlar kiralık. | Open Subtitles | عدا المجوهرات ، فإنها مستأجرة هل يرضيك هذا ؟ |
Bankada olmayan mücevherler bu çalışma odasına bir yere ustalıkla gizlenmiş olmalı. | Open Subtitles | المجوهرات , ليست فى المصرف بل تسكن خزينة خفية فى مكان ما هنا فى المكتبة |
En başından beri, Bay Davenheim'ın karısına pahalı mücevherler alması ilgimi çekmişti. | Open Subtitles | منذ البداية كنت مخدوعاً بحقيقة أن السيد "دايفينهايم" اشترى لزوجته مجوهرات ثمينة |
...ehliyetler, kıyafetler, mücevherler. | Open Subtitles | خارج الكنيسة, شهادات القيادة, ملابس, مجوهرات |
Bahşişleriyle pahalı mücevherler alabildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أشك أن إكراميتها تمكنها من شراء مجوهرات ثمينة |
Aramızda bir ateş gibi her zaman o mücevherler vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هذه الجواهر بيننا كالنار طول الوقت |
Gemine karşılık, krallara layık mücevherler. | Open Subtitles | بالنسبه لسفينتك هناك فديه للملك من الجواهر |
Sanat eserleri, dünyaca meşhur mücevherler, hatta altın külçeleri istemiş. | Open Subtitles | هو يُطْلَبُ قطعة فنيةَ، جواهر مشهوره، او ذهب. |
2,000'den fazla altın, kaymaktaşı, lacivert taş ve binlerce yıl önce ustaların yaptığı kıymetli mücevherler. | Open Subtitles | أكثر من عشرون ألف قطعة فنية مشغولة من الذهب والمرمر جواهر نفيسة قام بعملها مجموعة من الصناع المهرة |
Kutsal kase, altın... kahrolası mücevherler, hepsi bunun içinde. | Open Subtitles | كأس الشراب المقدس فروة الخروف الذهبية ؟ والتاج المطعم بالأحجار الكريمة أياً كانت فهى بالداخل |
Her şey onlarındı, para, uyuşturucu, silahlar, kadınlar, adını siz koyun, şıngır şıngır mücevherler... | TED | كان هناك مال ومخدرات وأسلحة ونساء ومجوهرات والسلاسل اللماعة، كان هناك كل شيء |
Kasada 2 milyon dolar var, değil mi? mücevherler onda kalsın. | Open Subtitles | هناك 2 مليون دولار في الصندوق دعيه يحتفظ بالمجوهرات |
Güzel giysiler ve mücevherler için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لسماحك لي بإرتداء كل هذه الملابس الجميلة وشكرا على كل الحلي |
Küçük bir dükkandan. El işi mücevherler yapıyorlar. | Open Subtitles | إنه من متجر صغير فهي تصنح كل مجوهراتها يدوياً |
mücevherler ilgimi çekmez. | Open Subtitles | ليس لي اهتمـام بالمجوهرت. |
mücevherler iki gün daha kasada kalacak o yüzden hızlı olmalıyız. | Open Subtitles | الالماس سيكون في خزنه لمدية يومان أو أكثر لذلك يجب علينا التحرك بسرعة ما هو نوع الحماية ؟ |
Ona, bir dövüşçünün kalbinin mücevher gibi olması gerektiğini söyle ve mücevherler cilalanıp parlatılmalıdır. | Open Subtitles | أخبريه المقاتل يجب أن يملك قلب من ألماس والالماس يجب أن يكون مصقول لكي يلمع وكذلك الأنسان |