Şimdi, bu bahsettiğim mucitler mühendisliği sağlık bilimi ile harmanlamışlardır. | TED | الآن، إنّ المخترعين الذين ذكرتهم دمجوا الهندسة مع الرعاية الصحيّة. |
Herhangi bir biyoloji, kimya ya da mühendislik alt yapım yok, üstüme çok gelmeyin, çünkü biomedikal mühendisliği hakkında konuşacağım. | TED | ليس لدي أي خلفية في الأحياء الكيمياء أو الهندسة بالتأكيد، لذا تحملوا معي لأنني سأتحدث اليوم عن الهندسة الطبية الحيوية. |
mühendisliği ve nesnelerin nasıl çalıştığını, okulda değil, parçalarına ayırarak ve bu inanılmaz derecede karmaşık cihazları inceleyerek öğrendim. | TED | تعلمت عن الهندسة وكيفية عمل الأشياء، ليس في المدرسة لكن من خلال تفكيك ودراسة هذه الأجهزة المعقدة بشكل رائع. |
Evet, havacılık mühendisliği doktora öğrencileri olarak, bu grafik bize bunun üstesinden gelmemiz için yakarıyordu. | TED | الآن كطلاب هندسة فضائية متخرجين، يقف هذا المخطط بالنسبة لنا كتحدي |
Bir kaç üniversite için başvuru formu dolduracağım, makine mühendisliği. | Open Subtitles | سأملأبعضالإستماراتالجامعية، مهندس ميكانيكي. |
Mezopotamya'da genetik mühendisliği yapılmıyordu. Bunun için aletleri yoktu ki. | Open Subtitles | كانوا يمارسون الهندسة الجينية ايام بلاد الرافدين الا يحتاجون لاجهزة |
Georgetown Üniversitesi Amerikan Tarihi MIT makine mühendisliği mezunu donanma dalış okulu ve kurtarma eğitimi merkezinde eğitim almış. | Open Subtitles | درجة في الهندسة الميكانيكية في الإم آي تي البحرية , آر أو تي , وغوص بحري ومركز تدريب الإنقاذ |
Halen Coughlan Hava Kuvvetleri Üssü'nde Bilgisayar mühendisliği Birimi'ndeki bir ekibin başında. | Open Subtitles | ويقود حاليا فريق في كولان قاعدة سلاح الجو في الكمبيوتر قسم الهندسة. |
Bu, genetik mühendisliği, polimer fizyoteknolojisi ve bir başka canlı türünden insana yapılan organ naklinin birarada kullanılmasına bir örnektir. | TED | الهندسة الوراثية مع تكنولوجيا البوليمير الطبية مع زراعة الأعضاء. |
Elektrik mühendisliği okuduysanız kısa devre de yaptırabilirsiniz. | TED | ولكن ان كنت تدرس الهندسة الكهربائية يمكنك ان تصنع دارة كهربائية |
Bilim mühendisliği ve klinik pratiğin neredeyse her dalı bunu gerçekleştirmek için işin içinde. | TED | كما أن كل مجال في الهندسة العلمية والممارسة الطبية يبذلون جهدهم من أجل أن يتحقق هذا النوع من العلاج |
Arkadaşım, benim de başka bir pozisyonda olduğum MIT'de Finans mühendisliği Laboratuvarı'nın başkanı ve o sırada kanser hakkında konuşuyorduk. | TED | الذي يعتبر رئيس مختبر الهندسة المالية بمعهد ماساتشوستس للتكنولوجيا, الذي لي فيه أيضا منصب, و كنا نتحدث عن السرطان. |
Oldukça garip bir geri ödeme yapısına sahipler ama yine de finans mühendisliği hakkında bildiğimiz her şeyi onlara uygulayalım. | TED | صحيح أن هيكلة أرباحها غير مألوفة, لكن لنتجاهل لفترة ما نعرفه عن الهندسة المالية في التعامل مع المسألة. |
Yanılsamaydılar; makine mühendisliği ve sihirbazlık sanatı aldatıcılığının incelikli bir bileşimiydiler. | TED | لقد كانوا خيالًا، مزيج ذكي من الهندسة الميكانيكية والخداع الناتج من فنون السحر. |
Moleküler mühendisliği kullanarak. Aslında damarlarımızda dolaşan bir süper silah tasarlayabiliriz. Kan dolaşımı boyunca gidebilmesi için yeterli küçüklükte, | TED | إستخدام الهندسة الجزيئية، يُمكننا فعلاً تصميم سلاح قوي يمكنه السير خلال مجرى نظام الدورة الدموية. |
Bu, yaratıcı bir projeyle insanlara mühendisliği öğretebileceğimizin bir çeşit teyit edilmesiydi. | TED | لذلك هذا الأمر أكد فكرتي أنه ومن خلال مشروع إبداعي يمكننا تعليم الناس عن الهندسة. |
Biyonikler ileri arayüz mühendisliği gerektiriyor. | TED | تستلزم الإلكترونيات الحيوية هندسة واجهات فريدة |
Bense Orient denen bir firmada sistem mühendisliği yapıyorum. | Open Subtitles | أنا مهندس انظمة في تلك الشركة التي تدعى اورينت. |
Ve bunu "daha fazla insan için azdan çok var etme" ve "Gandi mühendisliği" olarak adlandırdım. | TED | و عنونتها الاكثر من الاقل لصالح الاكثريه كمحور الهندسه الغانديه. |
Buna sistemsel olarak bakılırsa, tipik doku mühendisliği yaklaşımı olarak ne düşündüğümüzü ortaya koyuyor. | TED | إذا ألقينا نظرة على هذا التخطيط، الذي يظهر لك ما نعتقد أنه المقاربة الهندسية النسيجية المثالية. |
Mesela babam kimya mühendisiydi. Kırk yıl boyunca kimya mühendisliği yaptı ama kimse kimya mühendisliği yapmaktan korkup korkmadığını sormadı. | TED | مثل أبي، كمثال، كان مهندساً كيميائياً ولا أذكر خلال عمله ل 40 عاماً كمهندس كيميائي أن سأله أي شخص إن كان خائفاً من كونه مهندساً كيميائياً، تعلمون؟ |
Oda arkadaşları bilgisayar mühendisliği okuyor. | Open Subtitles | زملائه فى الغرفة يدرسون علوم الحاسب الآلى |
Fakat riski azaltmak hakkında biraz bilgimiz var ve biraz da finans mühendisliği biliyoruz, böylece düşünmeye başladık, ne yapabilirdik? | TED | لكننا لنا علم بتخفيف المخاطر, و ملمون بالهندسة المالية, لذلك بدأنا بالتفكير, ما الذي يمكننا فعله؟ |
Bir çok yönüyle, yapay zeka ilkeleriyle, bu zor bir mühendislik problemidir, mühendisliği yapılacak basit bir yapay zeka problemi değil. | TED | بتصورات مختلفة، إن هذه مشكلة هندسية صعبة تضمن عناصر ذكاء اصطناعي، ليست مجرد مسألة ذكاء اصطناعي بسيطة يمكن إنشاؤها. |
Hem biyokimya hem de kimya mühendisliği dalında diplomam var. | Open Subtitles | لديّ شهادتين في كل منّ الكيمياء الحيويّة وهندسة الكيميائيّة. |
Ne okumayı ne de yazmayı bilen insanlara çizimleri ve mühendisliği nasıl anlatabilirsiniz? | TED | كيف تشرح الرسمات والهندسة لأشخاص ليس بإمكانهم القراءة ولا الكتابة |
Çin ulusal doku mühendisliği merkezini henüz açtı. | TED | وقد أنشأت الصين مركزًا قوميًا لهندسة النسيج البشري |
Amerikalıları projeyi daha da büyüterek, dev bir toplum mühendisliği haline dönüştürmeye ikna etti. | Open Subtitles | فأقنع الأمريكان بتوسيع مدى المشروع ليصبح أحد المخططات العملاقة للهندسة الاجتماعية |