ويكيبيديا

    "maddesi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المادة
        
    • البند
        
    • مواد
        
    • مادة
        
    • شرط
        
    • بند
        
    • المكوّن
        
    • التعديل
        
    • المكون
        
    • المقترن
        
    • من الدستور
        
    • مغذّي
        
    • ماتر
        
    • للدستور
        
    • إنه مُسرع
        
    Bent 2, Ceza kanununun 301. maddesi tecavüz ve öldürme. Open Subtitles البند الثاني من المادة 301 من القانون الجنائي اغتصاب وقتل
    Bu doğal Kevlar. Yani fikir, nasıl ters mühendislik... ...uygulayarak kozadan salgı bezine... ...kadar gelip, başlangıç... ...maddesi olan su ve protein elde ediliyor? TED لذا فالتبصر هو كيف نقوم في الواقع بهندسة معكوسة على هذا والإنطلاق من الشرنقة إلى الغدة والحصول على الماء والبروتين والذي هو المادة الأولية.
    Ne katkı maddesi, ne renklendirici, ne bitki yok edici hiçbir şey yok. Open Subtitles لا مواد حافظة أو أصباغ أو مواد كيمياوية محلي الصنع فقط قليل من الزبد مع قليلا من الزيت
    Karanlık maddesi var, sıradan maddesi var, fotonları ve nötrinoları var, ama bunlar evrenin sonraki kısımlarında önem arz etmiyorlar. TED تحتوي على مادة سوداء، ومادة اعتيادية. تحتوي على فتونات وعلى نيترينوات، والتي لا تقوم بدور اساسي في الجزء اللاحق للكون.
    Daha iyi bir teklif bulmuş olmalılar, çünkü bir çıkış maddesi koymuşlar. Open Subtitles ربما حصلوا على عرض أفضل لأنهم دفنوا شرط مغادرة في الشروط الملحقة.
    Eğer bu tanınmışlar kontratlarına sadece eşitlik şartı ya da dahil etme maddesi ekleselerdi ne olurdu? TED ماذا لو قام هؤلاء النجوم بإضافة بند للمساواة أو التضمين في عقودهم؟
    Lityum, cep telefonu pillerinin ana maddesi. Open Subtitles إنّه المكوّن الضروري لبطاريات الهاتف الخلوي
    Bu başlangıç maddesi binamızın yapı taşıdır. TED وهكذا ترجع المادة الأولية إلى لبنة البناء الأساسية.
    Bu basit bir tane, çünkü normal maddesi yok ve sadece karanlık madde var. TED وفي هذه المرحلة الامر بسيط لإنها لا تحتوي على المواد الاعتيادية تحتوي على المادة السوداء فقط.
    Mahkemeye söyle bakalım, Parlak Göz, Kutsal inancın ikinci maddesi nedir? Open Subtitles يا صاحب العينين البراقتين ، أخبر حضرة القضاة ، ما هي المادة الثانية من الإيمان ؟
    Antlaşmanın 9. maddesi'nde açıkça belirtildiği gibi - okuyorum - Open Subtitles وكما هو مصرح وبشكلٍ جليّ في البند التاسع بأن وأنا أقتبس
    Kolej yönetmeliğinin 2. maddesi B bölümünü çiğnemekle suçlanıyorsun yaşı küçüklere alkol içirmek. Open Subtitles لقد وجدناك متهما بإنتهاك البند الثانى من الفقرة الثانية من قوانين الكلية تقديم الخمور للقصر
    Sayın Hâkim, savunma, Anayasanın ilk maddesi bağlamında basit yargılama ile davanın düşmesini talep ediyor. Open Subtitles حضرة القاضي الدفاع يتوجه إلى إلغاء المحاكمة على أساس البند الأول من الدستور
    - Dediğim gibi, tecavüz muayenesinde, dün gece ya da bu sabahtan kalma erkek genetik maddesi buldum. Open Subtitles كما كنت أقول عندما أجريت عدّة الإغتصاب ووجدت مواد وراثية ذكرية تعود لليلة الأمس أو مبكرا هذا الصباح
    Kızları açarken, birleşme bandında bir karaciğer maddesi keşfettik. Open Subtitles خلال تنفيذ الجراحة لهاتين الفتاتين إكتشفنا إمداد ناعم من مواد الكبد في النطاق المُوصل بينهم
    Görünen o ki, pekmez, kenevir yetiştirmek için ortak bir toprak maddesi Open Subtitles تبين بأن مادة العسل الأسود من الأضافات الشائعة للتربة المعدة لزراعة القنب
    Temizlik maddesi gibi görünüyor ama o da bu kadar hasar veremez. Open Subtitles أنه يشع نتيجة مادة مطهرة ولكن هذا لا يسبب هذا النوع من الضرر
    Bu ne şimdi, vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı.... evet evet vıdı vıdı, "Muafiyet maddesi, Open Subtitles ما هذا؟ بلاه بلاه بلاه بلاه نعم نعم، بلاه بلاه :شرط الإعفاء
    Charles'a şirkete mâl olan ahlak maddesi seni pek endişelendirmiyor galiba. Open Subtitles لايبدوا أنك قلق على نفس شرط الاخلاق الذي كلفت تشارلز هذه الشركة
    Hayat tarzı maddesi olur, ki... sözcüsü olarak senin şirketin imajını yansıtman beklenir, bilirsin,... hayatının tüm yönlerinde. Open Subtitles شئ ما يُدعى بند طريقة العيش عبارة عن ما يريدونه منك كفتاة محتكرة كي تعكسي صورة الشركة، في شتّى مظاهر حياتك
    - CFL kuark maddesi mi yarattın? Open Subtitles أنشأت تضامًّا لاصفاً معدوم المكوّن الذريّ؟
    Baba, İkinci Değişiklik maddesi sadece devrim döneminden bir kalıntı. Open Subtitles أبي , التعديل الثاني كان فقط من بقايا أيام الثورة,
    Bu Poppycock. Poppycock Hindistan'da çıktı ilk olarak ve ana maddesi kırmızı et. Open Subtitles في البداية أتى جوز القبان من الهند و هو المكون الرئيسي لِلّحم الأحمر
    Niasin bağlı krom maddesi. Open Subtitles مكمّلات النياسين المقترن بالكروميوم
    Kanunun 3. bölümünün 18. maddesi uyarınca ortak oturumda üyelerin tartışma hakkı olmadığını hatırlatırım. Open Subtitles ..أنه طبقا للمادة 18 ..العنوان 3 من الدستور التشريعي للولايات المتحدة لا يسمح بأي مباحثات في الجلسات الثنائية
    Sorun yaratan başka bir şey daha, insanların yapı maddeleriyle olan ilişkisi, ki bir yapı maddesi bir çok şeye iyi geliyor. Open Subtitles و الشيء اﻵخر، لدينا مشكلة هنا: مُشكلة علاقة العامّة مع المغذّيات. هل يُعدّ مغذّي واحد نافع في العديد من الحالات.
    Beyin maddesi sahneye çok geç çıkıyor. Open Subtitles {\pos(192,210)} أتعلمون، فرقة (براين ماتر) تعزف في وقت متأخر جدا.
    Bir tarih öğretmeni olarak İkinci Değişiklik maddesi ve Ulusal Tüfek Birliği'nden başlamam gerekiyordu. TED وكمُدرّسة للتاريخ، أعلم أنني عليّ البدء بالرابطة الوطنية لحمل البنادق والتعديل الثاني للدستور.
    Heat Monger ile ilişkilendirilen tüm kundakçılık vakalarında kullanılan ateşleme maddesi. Open Subtitles إنه مُسرع لانتشار النيران مستخدم في جميع حالات الحرائق التي لها علاقة بـ (تاجر النيران)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد