Şu anda sular o kadar sığ ki buz rengi Martılar yüzeyin hemen altındaki canlı balıkları kapabiliyorlar. | Open Subtitles | المياه هنا ضحلة لدرجة أن النوارس الرمادية الأجنحة تلتقط أسماك الرنجة الحية مباشرة من أسفل صفحة الماء |
Martılar yüzen alglerin üzerinde dinleniyorlar ve ay balıkları doğru işaretleri gönderirlerse Martılar bunu gözden geçirecekler. | Open Subtitles | ترتاح النوارس عائمة فوق عشب البحر فإذا أرسلت سمكة الشمس الإشارة الصحيحة، تقوم النوارس بالتحقق من الأمر. |
İnsansız bir dünyanın neticesi olarak, doymak bilmez bu aç Martılar acilen yeni yiyecekler aramaya başlayacaklardır. | Open Subtitles | نتيجة فورية لعالم بدون بَشَر سيكون هناك بعض النوارس الجائعة جداً والتى ستكون نهمه جداً وتبحث عن أشياء أخرى للأكل. |
Yok canım zannetmiyorum! Ama bırakalım da çöplüğün oradaki Martılar düşünsün onu. | Open Subtitles | أشك بهذا ، لكننا سندع طيور النورس عند مكب النفايات تكتشف هذا |
Martılar, tankerler, fırtınalar. | Open Subtitles | طيور النورس, وناقلات الوقود, وعاصفه مائيه |
Martılar ötüşüyor binlerce cesetlik bir ziyafete konmuş olmalarına rağmen şikayet ediyorlardı. | Open Subtitles | نوارس تنعق تتألم.. حتى بينما هي مستمتعة على آلاف الموتى العائمين |
Fermuarını çekmeyi unutma, unutursan Martılar yer! | Open Subtitles | لا تَنْسِ ان تغلق عباءتك لأنك إن لم تغلقها ،سيخرج نورس منها |
Terasıma pisleyen Martılar biliyor. | Open Subtitles | النوارس التي تقضي حاجتها في الخارج على الكراسي تعرف أيضاً. |
Martılar o nedenle her yaz yavrularını büyütmek için buraya gelir. | Open Subtitles | وبالتالي فإن النوارس تأتي هنا كل صيف لتربية أسرهم. |
Yerle yeksan olmuş, etrafta Martılar dolanıyordu. | Open Subtitles | كل شيء مهدم. فقط طيور النوارس توجد حوله. |
- Martılar yalnızca et varsa gelir. | Open Subtitles | لا تأتي النوارس سوى إن كان هناك لحم لماذا؟ |
Denizin sessiz tarafında Martılar bağrışıyordu. | Open Subtitles | النوارس التي صرخت فوق البحر، حلقت صامته فوق الأرض . |
Başlangıçtaki ölümlerin ardından, hayatta kalan Martılar, insan yapımı ziyafetleri unutup balık yönünden bereketli okyanusların tadını çıkarmaya başlayacaklardır. | Open Subtitles | بعد الموت الأوّلي، النوارس الباقية ستستفيد من المحيطات المتعافيه، حيث وفرة الأسماك ستمحو أيّ ذكري للغذاء المجّاني الذي كانوا يستمعوا به. |
Şafakla birlikte yemek arayan Martılar geldi. | Open Subtitles | مع الفجر، أتت النوارس تبحث عن الفطور |
Martılar tam da evde gibi hissediyor. | Open Subtitles | تلمس النوارس أجواء الوطن تماماً |
Cehennemde en azından Martılar kendi halinden memnun. | Open Subtitles | اللعنة، على الأقل النوارس سعداء |
Şafakla beraber Martılar da kahvaltı için gelmişti. | Open Subtitles | مع الفجر، أتت النوارس تبحث عن الفطور |
Martılar ötüyordu, denizde yüzen binlerce cesedin kendilerine sunduğu ziyafete inat, şikayet edercesine. | Open Subtitles | طيور النورس تنعق تشتكى بالرغم من الاف الجثث العائمة |
Bilmiyorum. Çok aç olduğumdan düşünemiyorum. Martılar yemeğimi yediler. | Open Subtitles | لا أعرف , أنا جائعة ولا يمكنني التفكير طيور البحر أكلت غدائي |
Martılar. Mezarcı, denizin yakınındaymış. | Open Subtitles | طيور النورس كان حفار القبور بالقرب من المياه |
Martılar gibi uçmak istiyorum! | Open Subtitles | أنا أريد أن أطير أيضا مثل تلك نوارس البحر |
Sikik bir top oyunu siktiğimin pamuk şekeri ve ibnelik yapan Martılar. | Open Subtitles | لعبة "سكي بول" لعينة وحلوى قطنية لعينة وطيور نورس لعينة |
Martılar balıkların peşindeydiler. Cidden, mantıklı olmak lazım. | Open Subtitles | ان الطيور كانت تتعقب أسماك دعنا نكون اكثر منطقيه |