Sağdaki ise kumar masalarını gösteriyor. | Open Subtitles | الشاشة على اليمين مثبتة على طاولات القمار |
Öyleyse, mutfak masalarını alın. İnsanlar, hayatlarını neyin kurtardığıyla ilgilenmezler. | Open Subtitles | اجلبوا طاولات المطبخ، فلن يهتم الناس بما سننقذ حياتهم عليه... |
Onlar, kafeterya masalarını taşırlar kapı tutarlar. | Open Subtitles | إنهم ينقلون طاولات المطعم ماسكي أبواب ممتازين |
Bütün Rockland U.Rugby takımı ordaydı, ve ben sarhoş bir ahmak misali masalarını mahvettim. | Open Subtitles | فريق جامعة روكلاند للرجبي بأكمله وأنا أغمي علي على طاولتهم وكأنني ثمل |
Dün akşam IKEA masalarını kurmaya çalışan bir aileye bile yardım ettim. | Open Subtitles | ليلة أمس ساعدت عائلة في تجميع طاولتهم الجديدة |
Dev bir Fortune 500 mobilya yapımcısı bu köşe bloklarını teslimat aşamasında masalarını korumak için kullanıyor. | TED | صانع أثاث رئيسي يستخدم هذه الكتل ذات الزاويا لحماية موائدهم أثناء الشحن. |
İnsanlar gelir, sen karşılarsın, masalarını gösterirsin. Bunun gibi şeyler. | Open Subtitles | عندما يدخل الناس تحييهم و تريهم موائدهم |
Karımın masalarını kırıyorsun ve... | Open Subtitles | انك تحطم طاولات زوجتي |
Kaçık'ın önemli masalarını Donnie'ye verdin. Guy, halen şansınız var, tamam mı? | Open Subtitles | أعطيت (دوني) جميع طاولات (نوتس) الكبيرة. |
Biliyorsunuz, ileri düzeyde bilim, havalı hokey masalarını kullanıyor -- (Gülüşmeler) -- ve bu şeyi fazla izlerseniz, başınız dönebilir, ama burada asıl olarak gördüğünüz şey ,burada sahip olduğunuz farklı ikiliklerden oluşan orjinal dizinin kopyaları. | TED | تعرفون، العلوم العليا تستعمل طاولات الهوكي الهوائي -- (ضحك) -- وإن شاهدتم هذا لما فيه الكفاية ستصابون بالدوار، لكن في الحقيقة ما ترونه هو نسه من تلك السلسلة الأصلية منبثقة من صندوق الأجزاء التي لديكم هنا. |
Unutmayın, sadece kendi masalarını izlemiyorlar! | Open Subtitles | وتذكروا، أنهم لايراقبون طاولتهم الخاصة فحسب! |
Avrupa aristokratları o camları masalarını donatmak için alıyordu. | Open Subtitles | كان وجهاء أوروبا يشترونه لتزيين موائدهم |