ويكيبيديا

    "masasında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مكتب
        
    • مكتبه
        
    • الطاولة
        
    • مكتبها
        
    • منضدة
        
    • منضدةِ
        
    • طاولته
        
    • في طاولة
        
    • على طاولة
        
    • منصة
        
    • بطاولة
        
    • المائدة
        
    • طاوله
        
    • عند طاولة
        
    • على مائدة
        
    Ölü bir adamın masasında biriken okunmamış dosyalar yığınından başka bir şey değildi. Open Subtitles كل ما تملكه هي زيادة كومة الملفات غير المقروءة على مكتب رجل ميت
    Hayatımı, sizin yapacağınız gibi redaksiyon masasında bitirmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن ينتهي الأمر بي كما سينتهي بكم على مكتب التحرير
    Tek ihtiyacı bir kıyafet ve kravat ve bir de masasında bir hacı yatmaz birden "Bay Dufresne," eğer lutfederseniz oldu. Open Subtitles كل ما كان يحتاجه بدلة و ربطة عنق و فنجان قهوة على مكتبه وكان سيقول له لو سمحت يا سيد دفرين
    Annem beni Brooklyn'e götürdü ve ihtiyar Doktor Solomon oradaydı masasında oturuyordu. Open Subtitles أخذتني أمي إلى بروكلين إلى الطبيب سولومون الذي كان جالساً خلف مكتبه
    masasında oturmuş, yüzünde koca bir gülümseme, her tarafı dosyalarla çevrili. Open Subtitles بالقرب من الطاولة مع ابتسامة عريضة على وجهه محاط بجميع ملفاته
    İlk önce Ross'u gümüş tabakta sundun sonra da Donna günlerdir masasında değil. Open Subtitles في البداية سلمتني روس على طبق من فضة ودونا ليست على مكتبها لأيام
    Brian O'Blivion 11 ay önce ameliyat masasında sessizce öldü. Open Subtitles برايان بوليفيان مات في هدوء علي منضدة منذ 11 شهرا
    Tek ihtiyacı bir kıyafet ve kravat ve bir de masasında bir hacı yatmaz birden "Bay Dufresne," eğer lutfederseniz oldu. Open Subtitles كل ما احتاجه كان بدله و رابطة عنق و طقم مكتب و كان سيقول له سيد دفرين لو سمحت
    Kimya kitabımı Casey'in masasında unuttum, ve o yarın dönecekmiş. Open Subtitles "تركت كتاب الكيمياء فوق مكتب "كيسي و هو عائدٌ غدا
    Babasının çalışma masasında neden teleskop saklıydı? Open Subtitles لماذا كانت عدسة التجسس تلك مختبأة فى مكتب أبية؟
    Monty'nin dürbünü. Aynısından babamın masasında gördüm. Open Subtitles عدسة تجسس مونتى ,لقد رأيت مثلها تماماً فى مكتب بابا
    Kendi masasında şov melodileri imzalayan birisinin gözüne versatil kalem sokmuş. Open Subtitles سدد قلم رصاص بعين الرجل لأنه دندن لحن برنامج في مكتبه
    Yavşak Mike yavşak masasında bulunan 560SL anahtarını menajerine satmış. Open Subtitles هذا الاحمق يحتفظ في درج مكتبه بمفاتيح سيارة المرسيدس هذه
    Şu anda editörleri masasında oturuyor... Open Subtitles لماذا يقبع الناشر خلف مكتبه فى الآونة الأخيرة
    Keşke çocuklar masasında olsaydık ve sen de altından beni parmaklasaydın. Open Subtitles أتمنى لو جلسنا على طاولة الصغار وكنت تداعبني باصبعك تحت الطاولة
    -Yemek masasında eğiliyormuş gibi. -Ve dirseklerini rahat bırak. Open Subtitles الإعتدال لمنضدة العشاء ومرافق مرتاحة وعلى الطاولة
    masasında oturmuş, gözlerini hareket edecek hâli bile yok. Open Subtitles لا أعلم إنها جالسة على مكتبها متعبةٌ جداً حتى لتحرك عينيها
    Ama asistanı Betty, masasında kahvaltı edebilmek için erkenden geliyor. Open Subtitles لكن مساعدا له، بيتي، ويأتي في وقت مبكر لتناول الطعام لها وجبة الفطور في مكتبها.
    Ve onlarla buluşmak derken, Haley'in masasında sikişmeyi mi kastediyorsunuz? Open Subtitles وبالإجتماع معهم ، هل تقصد مُضاجعتهم على منضدة هالى ؟
    Kralın masasında binlerce bağışlama olmalı. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ يَكُونَ آلافَ عمليات العفو في منضدةِ الملكَ.
    Bilmiyordum dedi ama masasında şu kalınlıkta, her tarafı kahve lekesi olmuş mavi bir dosya vardı. Open Subtitles قال أنه لم يكن يعلم ذلك لكن على طاولته ملف أزرق ضخم
    Bunları bir havalı hokey(air hockey) masasında yapıyoruz. TED وقمنا بموازنتهم في طاولة الهوكي الهوائي.
    Sadece, ikimizi annemle babamın yemek masasında otururken hayal ettim de. Open Subtitles تخيلتنا فقط نجلس أنا و أنت على طاولة الطعام مع والديَّ
    Belki görmemesi gereken bir şey gördü ya da önemli bir mafya elemanı masasında kaldı. Open Subtitles ربما شاهد شيئاً لا يجب عليه مثلاً مجرم خاطيء مات على منصة عملياته
    Aslında, ben Valerie'nin masasında oturacağım. Open Subtitles اوه , بالحقيقة سوف اجلس بطاولة فاليري .. اذا
    Bana bir fener bul, bunu yemek masasında okumak zorunda kalacağım. Open Subtitles ثمة على الأقل 200 صفحة جد لي مصباح سيتعين عليّ قرائته على المائدة
    Vizonlar gibi. Her yerde. Mutfak masasında, yatağınızda, garajda. Open Subtitles مثل ثعالب الماء,فى كل مكان طاوله المطبخ,سريرك,الجراج
    Rulet masasında, çıkış vizemize yetecek kadar kazanmaya çalışıyor. Open Subtitles عند طاولة القمار، يحاول الفوز بالمال من أجل التأشيرة
    Buna bir benzetme şöyle olurdu; yemek masasında oturup acıkmayı beklemezsiniz, o zaman yatağın içinde yatıp uykunuzun gelmesini de beklemeyin. TED لذا المقارنة ستكون، أنت لن تجلس أبدًا على مائدة الطعام منتظرًا أن تجوع، فلماذا إذًا ستسلقي على سريرك منتظرًا أن تنعس؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد