Cuma günü Bahamalar'dan yakıt alıp, sonra Medellin'e geçeceğim. | Open Subtitles | "ساطير يوم الجمعة.ساهبط فى جزر "الباهاما لتموين الوقود ثم الى "مدلين |
Başlangıç tarihi 8 Eylül, Medellin'le aynı gün. | Open Subtitles | التصوير يبدأ في 8 سبتمبر، نفس يوم (مدلين) |
Medellin'i Cannes da gördüm, yoksa Cennes miydi? | Open Subtitles | يبدو أن (مدلين) سيذهب إلى (كانز) -أو (كينز ) |
Benim tavsiyem Sayın Başkanım; Medellin'i kuşatalım. | Open Subtitles | ولهذا فإني أوصي بأن ننتشر في ميديلين يا سيدي الرئيس |
Sabah olmadan, haber sokaklara yayılmıştı ve tüm gözler Medellin'deydi. | Open Subtitles | في الصباح ، انتشر الخبر في الشوارع وكانت الأنظار موجهة الى ميديلين |
Şimdi unutmayın... Medellin Karteli sadece büyük bir çete değildi. | Open Subtitles | يجب معرفة أن جماعة ميدلين لم تكن مجرد عصابة كبيرة |
Medellin 'ın arkadasında röportajları yapmaya şehre gelmiş ve sende E. | Open Subtitles | هنا بالمدينة يقوم بمقال لمجلة (إنترفيو)، عن العقول المدبرة لـ(مدلين) وأنتِ ضمنهم |
Medellin için toplanmamızı istiyor ve yanında çek defterini de getirecek | Open Subtitles | يرغب بالاجتماع بشأن (مدلين) وجالباً دفتر شيكاته |
Medellin'e, arkadaşlığa ve tonlarca Kolombiya Vajinasına | Open Subtitles | "نخب (مدلين)" "نخب الصداقة ونخب كزنجبيل الكولومبيات" |
Ne yoksa bu gördüğüm şehrime gelenler Medellin ekibi mi? | Open Subtitles | هل هذا فريق (مدلين) الذي أراه في مدينتي؟ |
Bu odadakilerin adına konuşmuyorum, ama benim için, bütçesiz Medellin'ni çektikten sonra, En iyisi altın heykelimi almayı bekleyip dolarlar bana doğru akınca bir daha da az bütçeli bir film yapmamak. | Open Subtitles | أتحدث سوى عن نفسي، لكن بعد الذي أنجزته في (مدلين) بميزانية منعدمة، أفضّل الانتظار |
Medellin ve Queens Boulevard'ın yönetmeninden Silo. | Open Subtitles | من طرف مخرج (مدلين) و(كوينز بولفارد)، يأتي (سايلو) |
Medellin sakinleri göreceklerinin hepsini gördüklerini sanıyordu. | Open Subtitles | واعتقد سكان ميديلين بأنهم شهدوا الأمر كله ، لكنهم لم يفعلوا ذلك |
Herhalde size Medellin'de Escobar'la savaşan Los Pepes isimli yeni bir örgüt olduğunu söylememe gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لأن أخبركم بوجود مجموعة آخرى الآن تعمل في ميديلين تحارب إسكوبار : لوس بيبس |
Pablo'nun adamları Medellin'de ölü bulunuyordu ve Jairo da bu dalganın son kurbanıydı. | Open Subtitles | كان رجال بابلو يموتون في كل أرجاء ميديلين وصار هيرو الضحية الأخيرة |
Lütfen, annene çocukları Medellin'e götüremeyeceğini söyler misin? | Open Subtitles | حبيبي ، هلّا أخبرت والدتك بأنها لا تستطيع أخذ الأطفال إلى ميديلين ؟ |
Öyle ki Medellin'deki hemen her hastanede bir takım imtiyazlara sahipti. | Open Subtitles | ولديه مميزات شأنه شأن أي مستشفى في ميديلين |
Medellin'deki her kaçakçı ona haraç ödemeliydi. | Open Subtitles | في اعتقاده ، على كل تاجر مخدرات في ميدلين أن يدفع له الجزية |
Kardeşi Jaime ve güvenliğin başı Diego Murillo nam-ı diğer Don Berna ile birlikte, Medellin Kartel'inden ayrıldılar. | Open Subtitles | ومع شقيقها هايمي وقائد الأمن دييغو موريلو المعروف باسم دون بيرنا انفصلوا عن جماعة ميدلين |
Carrillo'nun Pablo'nun Medellin'deki tesislerine saldırması onu daha çok strese sokuyordu. | Open Subtitles | هجمات كاريو على منشآت بابلو في ميدلين كانت تضعه تحت المزيد والمزيد من الضغط |
Eğer Carrillo sokaklarda dolaşıp Medellin'deki tüm tetikçileri kurşunlamak istiyorsa yapsın. | Open Subtitles | إن كان كاريو يريد التجول في الشوارع وقتل كل مجرمي ميدليين فليوفقه الرب |
Copenhagen ya da Medellin'den bahseden bir dosya. | Open Subtitles | يذكر (كوبنهاجن) او (ميديجين) |
Medellin, bir zamanlar uyuşturucu ticaretinin bütün alanlarını kontrol eden grubun sağladığı bizim de kontrol edebildiğimiz düzenin adıydı. | Open Subtitles | ميديين' تشير الى الوقت' عندما تسيطر مجموعة على كافة أوجه تجارة المخدرات، تزود معدل النظام الذي يسعنا التحكم فيه. |