Ben Merc 9. Bahçenin batısında Seeger'ın sesini duydum. | Open Subtitles | هنا ميرك 9 رأيت سيحار في الجهة الغربية من الحديقة |
Merc'in 1 saat içinde başka bir çalışması daha var. | Open Subtitles | . ميرك لديه تدريب قراءة آخر بعد ساعة |
Merc sorun değil, bekleyebiliriz. | Open Subtitles | . ميرك ، لا مشكلة يمكننا انتظارك |
Merc'ün diziden birazcık soğumuş olma ihtimali var. | Open Subtitles | هناك احتمال مارك قل حماسه للمسلسل قليلاً |
Az sonra aptal dizimizi kurtarmak için Merc ile yemek yiyeceğim. | Open Subtitles | انا على وشك الغداء مع مارك لأحاول إنقاذ مسلسلنا الغبي |
Merc ve ben yüzük almaya gittik. | Open Subtitles | ميرك , و أنا ذهبنا لنشتري خاتما |
Merc'le ilgili bir kaç şey işte, ödülü verirken söyleyebileceğim. | Open Subtitles | فقط بعض الهراء عن ( ميرك ) عندما أقوم بتقديمه |
Hey, Merc'ün senin suratına vurduğunu görenlerin sayısı bizim diziyi izleyenlerden daha fazla. | Open Subtitles | أتعلمين، عدد اللذين شاهدوكي وانتي تُضربين "من "ميرك اكثر من عدد اللذين شاهدوا مسلسلنا |
- Sean ve ben yeniden birlikteyiz. - Merc ve ben ayrıldık. | Open Subtitles | انا و "شون" عدنا معاً مره اخرى - انا و "ميرك" انفصلنا - |
Neredeyse işi almıyordum. Çünkü Merc'ü incitmek istemedim. | Open Subtitles | تقريباً كنت سأرفض الوظيفة "حتى لا اتسبب بالالم ل "ميرك |
Carol Merc'ün işini alıyor. Ben sırlar konusunda iyi değilim. | Open Subtitles | "كارول" ستحصل على وظيفة "ميرك" لست جيده مع الاسرار |
Hey! Son 5 yıldır Merc ile yatan sen değildin. | Open Subtitles | "انتي لم تنامي مع "ميرك الخمس سنوات الاخيرة |
Eğer Merc Lapidus ile tekrar bir araya gelirsen sana karşı sahip olduğum saygının her bir parçasını kaybedersin. | Open Subtitles | دعيني فقط اقول هذا "لو عُدتي ل "ميرك لوبيدس ستفقدين كل الاحترام الذي اكنّه لكي |
Merc Lapidus toplantısı için tekrardan soruyorlar. | Open Subtitles | انهم يسألون مره اخرى عن لقاء "ميرك لوبيدس" |
Ufak bir ihtimal de olsa Merc'in diziyi izlememiş olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | هناك أحتمال ، قد لا يكون (ميرك) شاهد مسلسلكم |
Merc, Matt'in kanalda olmasını tüm kalbiyle istiyor. | Open Subtitles | لـ (ميرك) ، أنه يريد بشده أحضار (مات) الي القناه |
Sean şu anda diziyi kurtarmak için Merc'le yemek yiyor. | Open Subtitles | شون يقابل مارك على الغداء الآن لمحاولة إنقاذ المسلسل |
En kötüsü, Merc ile tuhaf bir yemeği kaçırmandı. | Open Subtitles | أسوأ شئ حدث أنك لم تحضري الغداء مع مارك |
"Gelin ve bizim karadutlarımızı tadın en büyük hayranınız, Merc Lapidus. " | Open Subtitles | "تعالوا لتتذوقوا توتنا. معجبكم الكبير، (مارك لابيدوس)". |
Merc, burada olmayı çok isterdi fakat New York'ta kalmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | (مارك)اراد حقا ان يكون هنا، لكنه كان يجب عليه ان يكون فى "نيويورك". |
İyi bir reyting gelirse, Merc hendeği bizzat kendisi halleder. | Open Subtitles | حسنا،عندما تحصلوا على نسبة مشاهدة عالية، (مارك) سوف يحفر لكم الخندق. |