ويكيبيديا

    "merkezinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المركز
        
    • بوسط
        
    • منتصف
        
    • بمركز
        
    • في مركز
        
    • في وسط
        
    • مقر
        
    • المجمع
        
    • في قلب
        
    • مجمع
        
    • بالمركز
        
    • المول
        
    • في قسم
        
    • فى مركز
        
    • مركزها
        
    Ve bu şeyler ağırlık merkezinde kalmazlar, ama zamanla, oraya doğru çekilirler. TED ولكن هذه الأشياء لا تبقى في مركز الجذب، بل تنجذب لهذا المركز.
    Şehir merkezinde bir fabrikaya gittiler, merdivenlerde durup boşluğa doğru baktılar. Open Subtitles ذهبا إلى مصنع بوسط المدينة، وقفا على السلّم ونظرا إلى المكان
    Dünyanın evrenin merkezinde olduğunu düşünün ve onu çevreleyen gökyüzü bir küreye yansıtılmış. TED عليك أن تتخيل أن الأرض في منتصف الكون وتحيط بها السماء بشكل كروي
    Etrafta FBI ajanları, askeri polisler var burada ne dönüyorsa büyük bir olay ve senin bayan bütün bunların merkezinde. Open Subtitles لدينا عملاء مباحث فيدرالية بالمنطقة, شرطة عسكرية. مهما يدور هنا, فهو كبير. وصديق سيدتك هو بطريقة ما, بمركز كل هذا.
    Bunu yaptığım için bir yıl hapsedildim bir değerlendirme merkezinde. Aslında bir gözaltı merkeziydi. Gerçek bir hapishaneydi gençler için. TED لأني قمت بذلك، تم سجني لعام في مركز التقييم، والذي في الحقيقة كان مركز الحبس الاحتياطي. كان سجن ظاهري للشباب.
    Kız kardeşimin arkadaşı evleniyor ve şehir merkezinde davet veriyorlar. Open Subtitles افضل اصدقاء أختي قد تزوج، ولديهم حفل في وسط المدينة
    Polis merkezinde silah çektiğimiz için bu olayı da bize yıkmaya çalışıyorlar. Open Subtitles إنهم يحاولون أذيّتنا بسبب ما كبدناهم من خسائر في مقر الثكنة العسكرية
    Hipnoz üzerine eğitim almış bir terapistin kumanda merkezinde hazır olmasını ayarlıyorum. Open Subtitles أحاول ترتيب وجود معالج نفسي محترف في التنويم المغاطيسي فى المركز الرئيسي.
    Bir süreliğine ülkede tura çıkacağım, 4400 merkezinde verilen bu seminerleri vereceğim, hayatım hakkında konuşacağım, bana olan her şey... yayılacak. Open Subtitles سأسافر لعدة أماكن دعك من العمل في المركز الـ 4400 لقد تحدثنا عن حياتي وكل ما حدث لي لا يمكنني الكلام
    Tıp merkezinde enfeksiyon salgını var, tüm birimler emniyetleri açın. Open Subtitles لدينا تفشي عدوى في المركز الطبي جميع الوحدات استعداد كامل
    Şimdi aklıma geldi de, benim şehir merkezinde yapacak işlerim vardı. Open Subtitles أتعلمون ، تذكرت أنّ لديّ بعض الأعمال لأقوم بها بوسط المدينة.
    NOB, şehir merkezinde bir sokak arasında bir uzaylının sivillere saldırdığını bildirmiş. Open Subtitles تقول إدارة الخوارق بتقريرها بوجود فضائي يهجم على المواطنين بزقاق بوسط المدينة
    - Neden şehrin merkezinde oturmak zorundayız. - Taşınmak mı? Open Subtitles لم يجب علينا العيش بوسط المدينة ؟ تنتقلي ، لا تكوني سخيفة
    Bu, Batlamyus'un evreni Dünya evrenin merkezinde, güneş ve gezegenler etrafında dönüyor. TED هذه صورة للكون البطلمي و فيه اﻷرض في منتصف الكون و الشمس و الكواكب تدور حولها
    Burada, görüntünün merkezinde selin büyüklüğünü, sarı ile gösterilen Bangkok'un büyüklüğüne göre görebilirsiniz. TED هنا، تستطيع رؤية حجم الفيضان في منتصف الصورة. بالنسبة لحجم بانكوك الموضح باللون الاصفر.
    Her boku biliyorsan ve bir çağrı merkezinde işe giriyorsan hayatımda gördüğüm en büyük kaybetmeye mahkûm kişi sen olmalısın. Open Subtitles لرجل يعرف كل شئ للحصول على عمل بمركز الاتصالات يجب ان تكون , وبدون استثناء اكبر خاسر رايته في حياتي
    Bir keresinde şehir merkezinde 40 dakika bekledim ve kimse beni almadı. Open Subtitles توقفت مرة في وسط المدينة لأربعين دقيقة و لم يأخذني أي شخص
    Yaptığı tek şey, kendi iş merkezinde kendini savunmaya çalışmaktı. Open Subtitles كل ما فعله كان الدفاع عن نفسه داخل مقر تجارته
    Alışveriş merkezinde başını belaya sokmayı böyle tabir ediyorsan, evet öyle. Open Subtitles إن كان هذا ماتسميه البحث عن الصديقات في المجمع التجاري، أجل
    Fakat bu alan, bin yıllar boyunca bu bölgeyi tanımlayan önemli bir ekonomik ilişkinin merkezinde bir kompleks olmalıydı. TED لكن الموقع يجب أن يكون أكثر تعقيدًا في قلب رابطة من الاقتصادات الهامة التي حددت المنطقة منذ ألف عام.
    Kendine lastik belli pantolon almak için herhalde alışveriş merkezinde. Open Subtitles ربما تحت في مجمع للتسوق تبحث عن السراويل مطاطة الخصر.
    Telsizden alışveriş merkezinde silahlı biri olduğu anonsu gelmişti. Open Subtitles تم ابلاغي ان هناك شخص يطلق النار بالمركز التجاري
    Okulu yas tutalım diye kapadılar ama herkes alışveriş merkezinde. Open Subtitles أقفلوا المدرسه لكي يحزن الجميع و لكنهم توجهوا إلى المول
    Yakında iş gününde olduğumuzu ve polis merkezinde olduğumuzu anlayacaksın. Open Subtitles عاجلا ستستنتج أننا في النهار واننا نقف في قسم شرطة
    Suçlu, cinsel suçlu Drew Leland hikaye zamanlarında o dinlenme merkezinde çalışıyor. Open Subtitles و المعتدى المحكوم عليه درو ليلاند يدير وقت القصة فى مركز التسلية
    4 buçuk milyar yıl önce, bir şey bu bulutun yapısını bozdu ve onun çökmesine yol açtı. Böylece merkezinde Güneş'i ve haliyle Güneş sistemini oluşturdu. TED بمرور 4,5 مليار سنة، شيء ما زعزع تلك السحابة وتسبب في انهيارها، فشكلت الشمس في مركزها والنظام الشمسي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد