ويكيبيديا

    "metal" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المعدن
        
    • المعادن
        
    • المعدنية
        
    • معدني
        
    • معدن
        
    • معادن
        
    • ميتال
        
    • الحديد
        
    • المیتال
        
    • الميتال
        
    • المعدنيّة
        
    • بالمعدن
        
    • حديد
        
    • میتال
        
    • معدنيّة
        
    Bana göre, araba içinde birinin oturduğu büyük metal bir kutudan ibaret. Open Subtitles بالنسبة إلي فإن السيارة عبارة عن صندوق من المعدن وبداخلها شخص ما
    metal bozunması... Nötron ışımasının klasik sonuçlarındandır. - O çocukları radyasyon testine sokmalıyız. Open Subtitles هشاشة المعدن تدلّ على الإشعاع النيوترونيّ علينا أن نأخذ الفتية لفحص التسمّم الإشعاعيّ
    Yani Paskalya Tavşanı okyanus zeminine değişik şeyler bırakıyor ve araştırma yaptığımız bu sıra dağ üzerinde kocaman metal yataklarına sahipsiniz. TED فهل قام ميكي ماوس بوضع هذه الأشياء في قاع المحيط, ولدينا احتياطيات ضخمة من المعادن الثقيلة هنا في هذه السلسلة الجبلية.
    Genelde bu tarz metal düğümler, büyük çadırların iskelelerini tutmak içindir. TED عادةً، تستخدم هذه الأنواع من العقد المعدنية لتدعيم هياكل الشد الكبيرة.
    düşük teknoloji çünkü aslında bir domuzun kalp kapakçığı ama yüksek teknoloji ürünü bir parçaya oturtulmuş metal bir kabuk TED ان التقنية المنخفضة انه مجرد صمام قلب من الخنزير .. ولكنه محاط بتقنية عالية وهي عبارة عن تغليف معدني متشابك
    Kemiklerdeki işaretler, kesici bir aletin izleri, ama metal değil. Open Subtitles تلك العلامات على العظام من جراء آلة قطع وليس معدن
    Bu çalkalanan sıvı metal uzaya doğru uzanan manyetik bir alan yaratır. Open Subtitles هذا المعدن الممخّض المذاب يصنع مجالاً مغناطيسياً يصل للفضاء. كمجال قوة ..
    Bir tek az yanıcı olan parçalar kalmış. Dişler, metal parçalar falan. Open Subtitles . في ما عدا القطع أقل قبولية للإحتراق . الأسنان , المعدن
    İIk önce kırmızı ışığı alıyorum metal yüzeye doğrultuyorum ve hiçbir şey olmuyor. Open Subtitles الآن، أولاً اخذ الضوء الأحمر وإضاءته على سطح المعدن ولم يحدث أي شيء.
    - İşte bu yüzden metal dedektörü ve zemin tarama radarına ihtiyacımız var. Open Subtitles و لذلك نحن بحاجة إلى إلى جهاز لكشف المعادن و لجهاز لإرسال الصور
    "İçeri girebilmek için ikimiz de metal detektöründen geçmek zorundayız. " Open Subtitles ستدخل بعد مرورك بجهاز كشف المعادن وسأعبر انا جهاز كشف المعادن
    Bunları okulda yapmanın en iyi yönü, metal dedektöründen geçmek zorunda olmayışımız. Open Subtitles أفضل ما بصنعهم داخل المدرسة هو أنّكم لا تضطرّون لعبور كاشف المعادن
    Ben hep metal dişleri tercih ediyorum çünkü çıkardığı sesi seviyorum. Bir de gördüklerimin tutma kısmında siyah bir yumruk var. TED أنا دائما أفضل الأسنان المعدنية فقط لأنني أحب الصوت الذي تصدره وتلك التي أعرف تحتوي على رمز القبضة المرفوعة في مقبضها.
    Şehirdeki her aileden vergi olarak alınan metal kupa ve taslardan yapılmış. Open Subtitles مصنوع من الكؤوس والطاسات المعدنية المأخوذة من كل عائلة في المدينة كضريبة
    Pekala, üzerindeki tüm metal nesneleri ve takıları tepsiye koy. Open Subtitles حسنا ارتدي الرداء وضع كل الاشياء المعدنية والجواهر في الحافظة
    O modellerde şoför koltuğunun altına metal bir plaka koyulurdu. Open Subtitles أنه يوجد لوح معدني تحت مقعد السائق في هذا الموديل
    Karısını metal sopayla döven bir adamın... kafasına sıkmak gerekir. Open Subtitles أي رجل يضرب زوجته بمضرب معدني يجب أن يرمي بالرصاص
    Bunun aksine, bir kurbanın bedeninde şu metal parçasını buldum. Open Subtitles كما أني عثرت في جثة أحد الضحايا على قطعة معدن
    Dört çizgili metal detektörü olmasına rağmen göktaşlarını bulmak oldukça zor. Open Subtitles لكن حتى بمستشعر معادن مسحوبٍ بمركبة فمن الصعب العثور على النيازك
    metal grubu olarak harikaydılar, ama bu bana sorarsan, "Matchbox 20'ye" beş basar. Open Subtitles كفريق "ميتال هم عظماء لكن هذا كما أهتم "أحسن بكثير من "ماتشبوكس 20
    DNA örneği ve tırnaklarında metal kalıntıları var. Ama bir şey daha var. Open Subtitles هناك دليل يرتبط بالحمض النووي وشظايا الحديد تحت الأظافر, لكن هناك شيء آخر
    Ama bu tavır metal hakkında Norveç'in kültürel sorunlarından az şey anlatıyor. Open Subtitles ولكن هذه الإجراءات يكون أقل للقيام مع المیتال مع الحساسيات الثقافية النرويجية.
    Sen hala benim metal adamımsın. Benim kendi teneke adamım. Open Subtitles وسوف تبقى رجل الميتال الخاص بي، رجلي الملفوف بقصدير.
    Tum metal esyalar tepsiye konulmali. Open Subtitles يجب أن توضع كلّ الأغراض المعدنيّة في الطبق
    Hayır, bana sorarsan kızlarım metal bükmede asla o kadar da iyi olmadılar. Open Subtitles لا , بناتي لم يتعلمن التحكم بالمعدن بتلك الصورة الجيدة , إذا سألتيني
    Nikel demir meteroitler, başka bir deyişle metal de kızıl görünebilir. TED النيازك المكونة من النيكل حديد أي المعادن، يمكنها أن تبدو حمراء.
    metal dinlemeye başladığımdan beri çok daha iyi biri oldum. Open Subtitles وأعتقد أنني شخص أفضل بكثير منذ وأنا استمع إلى میتال.
    O kadar zor olmadı. Kocaman metal bir kaplumbağaya benziyorsun. Open Subtitles لم يكن هذا صعباً، يا رجل، أنت تبدو كسلحفاة معدنيّة كبيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد