ويكيبيديا

    "miktarda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكمية
        
    • كمية
        
    • المبلغ
        
    • القدر
        
    • مبلغ
        
    • بكميات
        
    • كميه
        
    • كميّة
        
    • مقدار
        
    • مبالغ
        
    • طائلة
        
    • كميات
        
    • بكمية
        
    • الكم
        
    • كبير من
        
    Bu miktarda karbolik asit için birinin onu zehirliyor olması gerekir. Open Subtitles وأنا أتحدّث الآن عن المريضة إن كانت لديها تلك الكمية منه
    Çok koyu pembe ve kırmızı alanlar dünyanın yıl boyunca en yüksek miktarda UV ışına maruz kalan yerleri. TED الآن المناطق الوردية الساخنة والحمراء هما الأجزاء من العالم التي تستقبل أعلى كمية من الأشعة فوق البنفسجية خلال السنة.
    Hiç birimizde bu miktarda para yok, elimizdeki bütün bozuk paraları bile toplasak çıkmaz. Open Subtitles حسناً، ولا واحد منا معه هذا المبلغ و لا حتى إن كدّسنا كُل ما نملك
    Listedeki diğer ülke Lüksemburg. kırmızı nokta tam olarak Kore'ninkiyle aynı yerde. Yani Lüksemburg Kore'yle öğrenci başına aynı miktarda para harcıyor. TED بانتقالكم للدولة التالية في القائمة،لوكسمبورغ، يمكنكم ملاحظة أن نقطتها الحمراء تقعبنفس مكان النقطة الحمراء لكوريا، إذا لوكسمبورغ وكوريا تنفقانبنفس القدر للطالب الواحد.
    Gelecek olan büyük miktarda para, endişelerini yatıştırır diye düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن مبلغ كبير من المال مشترك سوف يُعَدِّلُ مانعهم.
    Uzaya muazzam miktarda gaz ve toz saçarak devasa bir nebula oluşturacak. Open Subtitles وستقذف بكميات هائلة من الغاز والغبار الى الفضاء،لتتشكل على هيئة سُدُم عملاقة
    Dudaklarına ve penisine de az bir miktarda bulaşmıştı. Open Subtitles كانت هناك كميه دقيقه منه على شفتيه و قضيبه
    Android, gemi ve mürettebatıyla ilgili hatrı sayılır miktarda veriyi kurtarmış. Open Subtitles تمكّنت الإنسانة الآليّة من استعادة كميّة بيانات كبيرة مُتعلّقة بالسّفينة وطاقمها.
    Bak kızım, bu çekmeceden önemli miktarda para, 40 pound kaybolmuş. Open Subtitles مقدار معقول من المال . 40 جنية استرليني مفقود من درجه
    Bu miktarda altını, ABD Dolarını ve Avro'yu teslim ediyorsun. Open Subtitles عليك أن تسلم هذه الكمية من الذهب والدولارات الأمريكية واليورو
    Böylece hastanın fazla miktarda hidroflorik asit soluduğunu öğrendik ve... Open Subtitles لذا ظننا ان المريض استنشق الكمية الزائدة من حمض الهيدروفلوريك
    Son yıllarda daha güçlü kripto yapmak için kuantum etkisini kullanmayı inceleyen artan miktarda araştırmalar bulunmaktadır. TED هناك هياكل بحثية تُبنى خلال السنوات الأخيرة تستكشف قدرة استعمال التأثيرات الكمية لجعل التشفير أقوى.
    Sizi hiç bu kadar çok miktarda dondurma alırken, böyle üzgün görmemiştim. Open Subtitles لم أرك يوماً بهذا الحزن وأنت تشتري كمية كبيرة من الآيس كريم
    Bir vatandaş, benim gibi sıradan bir vatandaş, birinin hatırı sayılır miktarda uyuşturucu bulundurduğunu biliyorsa yasalara göre sorumluluğu nedir? Open Subtitles إذا مواطنة, مواطنة عادية مثلي عرفت أن شخص يحمل كمية كبيرة من المخدرات فماذا تكون مسؤوليتي, كما تعرفون, تحت القانون؟
    Eğer sözleşmede belirtilen günde bana olan borcunuzu belirtildiği miktarda ödemezseniz karşılığında bir kilo etinizi bana vereceksiniz. Open Subtitles وعلى سبيل المرح إذا لم توف باعادة المال فى الموعد المقرر في المكان المقرر أو المبلغ الموضح في الصك
    Seni eşit miktarda özlüyorum ve delicesine seviyorum yine bir araya gelmek için can atıyorum. Open Subtitles .. أفتقدك وأعشقك بنفس القدر .. .. وأشتاق إلى اليوم الذي سيجمعنا معاً ..
    Evet, aynen öyle. Çok ama çok büyük miktarda para bekliyorum. Open Subtitles أجل طبعاً، أنا على وشك الحصول على مبلغ كبير من المال
    Bu yayılım, Flemenk tüccarların Avrupa'ya çok miktarda çayı, 1600'lerin başlarında getirmesiyle daha da fazlalaştı. TED بدأ ذلك الانتشار جديًا في أوائل القرن 17 عندما أدخل التُجار الهولنديون الشاي بكميات كبيرة إلى أوروبا.
    İnanılmaz miktarda para kazanmak ister misin diye merak ediyorum. Open Subtitles اتسأل إذا كنت تريد عمل كميه كبيره من المال
    Az miktarda kullan, hayatım. Bir süre yetmesi gerekir. Open Subtitles استخدم كميّة صغيرة منه يا حبيبي يجب أن يدوم لفترة من الوقت
    İlk olarak, pek de dikkatli incelemiyoruz ve bunun için çok az miktarda para harcıyoruz. TED فنحن لسنا نبحث في الأمر بطريقة جدية جدا، ونحن نصرف مبالغ مالية ضئيلة عليه. فقط نسبة ضئيلة من النجوم في مجرتنا
    Böyle bir çılgınlık, gerçek değeri daha düşük olan bir şeye büyük miktarda para ödemeye istekli olunmasıyla fiyatın yükselme eğilimi olduğunda ortaya çıkar. TED جنون يظهر كلما ارتفعت الأسعار يصاحبه استعداد لدفع مبالغ طائلة مقابل شيء لا قيمة حقيقية له.
    Zihinsel uyarı için bir kitap iyidir ama nefret ettiğim bir şey varsa o da çok miktarda nüsha ile sokaklarda uğraşmaktır. Open Subtitles ان الكتاب شئ جيد لتنبيه العقل لكن, لو كان هنا شيئا احتقره , هو المعاناة فى الشوارع حاملا كميات كبيرة من المطبوعات
    Ya da Everest Dağı'nın zirvesinde olsaydınız, yine çok az bir miktarda çekimin kuvveti azalırdı. TED وإذا تسلقت قمة إفرست، ستقل القوة، ولكن مجددًا بكمية ضئيلة.
    Mümkün olan yerlerde özel yol kullanımı elde edecekler ve bu yüksek miktarda, yüksek kaliteli ulaşım olacak. TED و ستحصل على استخدام حصري للطريق، كلما أمكننا و ستكون مواصلات عالية الكم و الكيف
    Ben ve arkadaşlarım... bu bankadan yüklü bir miktarda nakit çekeceğiz. Open Subtitles الآن أنا و أصدقائي نقوم بإجراء سحب كبير من هذا البنك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد