hasta çocuk üzerinde kullandığınız kirlenmiş muayene parçalarını elden nasıl çıkardınız? | Open Subtitles | كيف تخلصت من مواد الفحص الملوثة التي أستخدمت على الولد المريض؟ |
İhmal etmiş olurum eğer ofisimde muayene etmeden bir şeyler söylersem. | Open Subtitles | لكننى ساكون مقصرا اذا لم اقوم بمزيد من الفحص فى مكتبى |
Dokuz parmağıyla çıkıp gidecek olan bir cüzamlıdan rektal muayene olurum daha iyi. | Open Subtitles | أفضل أن يتم فحص مؤخرتي من شخص مصاب بمرض الجذام ويمشي بـ9 أصابع |
Sonra kulak cerrahı Anuk'ın kulaklarını mikroskopta muayene ediyor ve tedavi yöntemine karar veriyor. | TED | يمكن لجراح أذن فحص أذني أنوك بمجهر ووضع خطة علاج. |
Bir arkadaşım Gangnam hastanesinde muayene oldu ama sonuçlarda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | صديقي قام بفحص في مستشفى جانغنام لكن أعتقد بأن هناك مشكلة في النتيجة |
Onu muayene ediyorlar Bana da bir şey söylemediler. | Open Subtitles | ، أنهم يعملون بعض الفحوصات الطبية . لكنهم لم يخبرونى أى شئ |
Ambulans çağırdım ama seni muayene etmeme izin vermelisin. | Open Subtitles | حسن اتصلت بالإسعاف لكن يجب أن تسمح لي بفحصك |
Bu da muayene eden doktorun bize anlattığı ile tıpa tıp uyuyor. | Open Subtitles | و هو ما يتسق مع ما اخبرنا به اصدقاءنا من الفحص الطبى |
Görsel muayene fazla iltihap göstermiyor ama bu röntgenler daha belirleyici olur. | Open Subtitles | الفحص البصري لايظهر الكثير من الإلتهاب لكن هذه الأشعة يمكنها إخبارنا بالمزيد |
Bunlar kendi başlarına Kenya'da taşınabilir göz muayene seti olarak Nesnelerin İnterneti teknolojisi geliştiren bir grup doktor ve tasarımcı. | TED | وهي مجموعة من الأطباء والمصممين في كينيا، ممن طوروا تكنولوجيا إنترنت الأشياء الخاصة بهم، كعلبة الفحص العينية المحمولة. |
muayene odalarımız doğrudan bekleme odasına açılıyor, doktorlar hastalarına kendi odalarında bakıyorlar, böylece doktorlar odalar arası gelip gitmektense tek bir odada kalıyor. | TED | غرف الفحص عندنا تطل مباشرة على غرفة الانتظار، وأطباؤنا هم من يُدخلون المرضى، كما أنهم يبقون في نفس الغرفة عوض التنقل بين الغرف. |
Ayrıca muayene odalarımızda ücretsiz ilaç da dağıtıyoruz, reçetesiz ve bazı reçeteli ilaçlar. | TED | كما أننا نقدم الأدوية المجانية في غرفة الفحص مباشرة، تلك التي تُقدم بدون وصفة طبية، وبعض التي تحتاج إلى وصفة كذلك. |
Buraya gelip, bir hafta geçirmemi, bir konuk gibi davranmamı, doktora gitmeyi reddeden karısını böylece muayene edebileceğimi rica ediyordu. | Open Subtitles | أن أحضر إلى هنا لقضاء عطلة نهاية الأسبوع و أن أتظاهر بأننى ضيف حتى أتمكن من فحص زوجته التى رفضت زيارة الطبيب |
Suç ortakları daha önce... o hastanede muayene olmuşlar. | Open Subtitles | .. لقد تم فحص الشركاء في الجريمة في المستشفى الذي يعمل فيه |
Mide ve bağırsak uzmanı. Safra kesesi dışında her şeyi muayene eder. | Open Subtitles | متخصص الجهاز الهضمي يمكنه فحص أي شيء الا المثانة الصفراء |
Hae In unni'nin babası, Dae Woong'u bu hastanede muayene edecek. | Open Subtitles | والد هاي ان سوف يقوم بفحص داي وونغ في هذه المشفى |
Onu muayene ediyorlar. Bana da bir şey söylemediler. | Open Subtitles | ، أنهم يعملون بعض الفحوصات الطبية . لكنهم لم يخبرونى أى شئ |
Sizi muayene edecek ve tüm cerrahi seçenekleri açıklayacak. | Open Subtitles | سيقوم بفحصك, ويوضّح جميع الخيارات الجراحيّة لكِ |
Sizin yapmanız gereken tek şey muayene odanızdaki koltuğu aşındırmak. | Open Subtitles | كل ما عليك عمله هو الجلوس على كرسيك فى غرفة فحصك. |
Tabii ki önce muayene edeceksiniz ama sizce ne zaman uyanır? | Open Subtitles | الواضح أنكما تريدان فحصه ولكن كم سيأخذ وقتًا قبلما يستيقظ ؟ |
Son muayene gösteriyor ki daha en az 20 seneniz var. | Open Subtitles | لكن فحصي الاخيريثبت انك ستعيش 20سنه على الاقل |
Ajan Scully onu hastanede muayene edecek. | Open Subtitles | العملية سكالي، سوف تقوم بفحصه في المستشفي تستطيع أن تتحدث معها |
Kardeşin Elizabeth'i muayene edip yeniden test yaptım. | Open Subtitles | لقد فحصت أختك الزابيث و اختبرتها مجدداً أمس |
Bayılmak ciddi bir hastalığın habercisi olabilir. İyice bir muayene olmalısın. | Open Subtitles | فقدان الوعي قد يكون شئ خطير يجب ان تخضعي للفحص الجسدي |
Ve hatırlıyorum, bu yetersizlik duygusundan dolayı her zaman hastayı muayene ederdim. | TED | ومن خلال هذا الإحساس بالفشل أتذكر بأن أفحص المريض دوماً. |
Şimdi... içeri gel... ve tedavin imkânsız dahi olsa seni muayene etmeme izin ver. | Open Subtitles | همي بالدخول ودعيني أفحصك حتى إن كانت حالتك مستعصية |
Leslie ve Ken'i 1 no lu muayene odasına Götürebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تأخذ كين وليزلي إلى غرفة الكشف رقم واحد؟ |
Sor bakalım seni muayene etmek ister miymiş, göğüslerinde yumru var mı diye. | Open Subtitles | كان عليك أن تسأليه أن يجرى لك فحصاً للأورام |