ويكيبيديا

    "nöbet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نوبة
        
    • بنوبة
        
    • النوبة
        
    • النوبات
        
    • نوبات
        
    • المراقبة
        
    • للحراسة
        
    • للمراقبة
        
    • الحراسة
        
    • بالحراسة
        
    • لنوبة
        
    • حارساً
        
    • تراقب
        
    • يحرس
        
    • تحرس
        
    5000 dolar söz konusuydu, tek yapmam gereken bir nöbet daha geçirmekti. Open Subtitles كانت 5000 دولار كل ما كان علي هو السقوط في نوبة أخرى
    İki kişilik, altı saatlik vardiyalar hazırladım. Herkes nöbet listesinde. Open Subtitles أعددت نوبة من شخصين كل 6 ساعات كل له ميعاد
    Otobüs şoförünün nöbet geçirdiğini gördün ve kenara çekmesini söyleme zahmetine katlanmadın mı? Open Subtitles يُظهِر المراحل الأوليّة للإصابة بنوبة صرع و لم تزعج نفسك بإخباره أن يتوقف؟
    Önce bu korkunç baş ağrısı, sonra nöbet geliyor. Open Subtitles فى البداية يحدث هذا الصداع البشع ، ثم تحدث النوبة
    Gözde bir harita var, nerelerde nöbet değiştirebileceğimizi üzerinde işaretlemiştim. Open Subtitles خريطة بالأعلى حيث وضعت علامات بالمواقع التي سنغيّر النوبات فيها
    Şu histeri nöbetlerinden. Ne nöbet ne de inme geçirdim. Kızının durumunu görüşüyorduk. Open Subtitles لم أعانى ابداً من نوبات أو تشنجات هستيرية لقد كنا نناقش موضوع إبنتك
    - Kalıp, nöbet tutacağım. - Dikkatli ol. Görmesi çok zor. Open Subtitles ــ سأبقي وأستمر في المراقبة ــ كن حذراً, من الصعب رؤيته
    İlk başta nöbet geçiriyor sandım ama bariz şekilde acı çekiyordu. Open Subtitles ظننتها أولاً نوبة مرضية، إلا أنه كان يبدو صاحٍ وفي ألم.
    İlk başta nöbet geçiriyor sandım ama bariz şekilde acı çekiyordu. Open Subtitles ظننتها أولاً نوبة مرضية، إلا أنه كان يبدو صاحٍ وفي ألم.
    nöbet dehidratasyonun ya da nörolojik bir şeyin sonucu olabilir. Open Subtitles قد تكون نوبة الاختلاج نتيجةً للتجفاف أو ذاتَ منشأ عصبيّ
    Bir iş bulacak kadar şanslıydım fakat iş yerinde nöbet geçirdikten sonra işten kovuldum. TED كنت محظوظة ما يكفي لأحصل على وظيفة، لكني طردت منها عندما أصبت بنوبة في مكان العمل.
    Bir nöbet geçirdiğinizde, bu biraz olağan dışı bir elektriksel aktivitedir ve fokal olabilir. TED وعند الإصابة بنوبة لا يكون النشاط الكهربي طبيعيًا، ويمكن أن يكون مركزًا.
    Geçirdiği nöbet, bir damak tıkanıklığı ya da anevrizma geçirdiğini gösteriyor. Open Subtitles أترى ، أنا أعتقد أن النوبة التى حدثت لها تدل على أن عندها جلطة أو تمدد فى الأوعية الدموية
    Sokakta nöbet geçirdiğinde bu sayede para toplardık. Open Subtitles لو أصابته النوبة في الشارع لكنا نجني بعض النقود
    Çocuk az önce bir nöbet geçirdi. Yiyecek zehirlenmesinden kaynaklanıyor olamaz. Open Subtitles صحيح، بدأت النوبات تصيب الفتى حديثاً ليس أحد أعراض التسمم الغذائي
    Evet, aslında karım artık araba kullanmıyor. nöbet geçirmeye başladı. Open Subtitles زوجتي لا تقوم بالقيادة بعد الآن هي تصاب بتلك النوبات
    Evet, kalp krizi ya da nöbet de geçirebilir tabii. Open Subtitles أجل، أو قد يقوم بإيقاف قلبها و إعطائها نوبات مرضية
    Pietro nöbet tutsun. Kaç gecedir uyumuyorsun. Open Subtitles اجعل بيترو ياخذ المراقبة أنت مستيقظ للكثير من الليالي.
    Ve ailenin senin başında nöbet tutmasını istemediğini çok net bir şekilde ifade ettin. Open Subtitles وقد أوضحتَ أنك لا تريد من أعضاء عائلتك أن يقفوا للحراسة
    Bak, sana dışarıda ihtiyacım var. nöbet tut, tamam mı? Open Subtitles انظر ، أريدك أن تبقى هنا بالخارج للمراقبة ، اتفقنا؟
    Ve eğer biriniz nöbet görevinde uyuyakalırsa üç gün boyunca yemek yiyemeyecek. Open Subtitles و إذا غلب أحدكم النوم أثناء مهمّة الحراسة فلن يأكل لثلاثة أيام
    Çiftleştikten sonra, yumurtalarını bırakana kadar dişinin üzerinde nöbet tutuyor. Open Subtitles متى يتزاوجان، فإنه يحوم فوقها، يقوم بالحراسة حتى تضع بيضها.
    Sanki resim yaparken nöbet geçirmiş bir adamın çizdiği bir şeye benziyor. Open Subtitles كلها تبدو وكأن الرجل الذي كان يرسمها تعرض لنوبة
    Bir nöbet noktası kurup Kudüs'ten ayrılan her şeyi aratın. Open Subtitles ضع حارساً ليراقب المكان ، ولا تترك أي أحد يغادر أورشليم القدس دون تفتيش
    Çocuklar ölürken de nöbet mi tutuyordunuz? Open Subtitles وهل كانت تراقب حينما الاطفال كانوا يموتون؟
    Tek bir çift yetişkin nöbet tutarken diğerleri uzakta otlanıyor. Open Subtitles أحد الزوجين فقط هو الذى يحرس والآخر يظل يرعى ...
    Bize dünyanın, şu masa kadar düz olduğunu kenarlarında canavarların nöbet tuttuğunu anlatıp durdular. Open Subtitles يقولون أن هذه مسطحة ..مثل الطاولة أن الوحوش تحرس حافة العالم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد