ويكيبيديا

    "odaklanmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التركيز على
        
    • نركز على
        
    • تركز على
        
    • تركيزك
        
    • مركزة
        
    • لنركز
        
    • للتركيز على
        
    • لتركز
        
    • تركزا
        
    • تركّز على
        
    • أركّز على
        
    • اركز على
        
    • والتركيز على
        
    • وتُركز
        
    • فقط التركيز
        
    Bu biraz korkutucu bir şeye odaklanmak anlamına gelse bile... Open Subtitles حتى لو عنا هذا التركيز على أمرٍ مخيف بعض الشيء.
    Biraz, ama son zamanlarda hesap yapmaya odaklanmak biraz zor. Open Subtitles بعضه ولكنه يصعب التركيز على حل التفاضل في هذه الأيام
    Biraz, ama son zamanlarda hesap yapmaya odaklanmak biraz zor. Open Subtitles بعضه ولكنه يصعب التركيز على حل التفاضل في هذه الأيام
    Yoksa eşitlik üzerinde odaklanmak ve sıradanlığı kabul etmek mi istiyoruz? TED أو هل علينا أن نركز على الإنصاف ونقبل بالرداءة؟
    Seçim kampanyasına odaklanmak istediğini, başından beri planının bu olduğunu. Open Subtitles أنك تريدين التركيز على الحملة وأن هذه خطتك من البداية
    Üçüncü öğe de iç gelişime ve kişisel gelişime odaklanmak. TED المكون الثالث التركيز على التطوير الداخلي و النمو الذاتي
    Sanırım çoğu şirket iki farklı yönlerinin ikisine birden odaklanmak yerine sadece birine odaklanacaklardır. TED وأعتقد أن بعض الشركات ستركز على قوى واحدة من الأخرى بدلا عن التركيز على الإثنين.
    Yaptığı ilk şey altyapıya odaklanmak oldu. TED أول شي قام به كان التركيز على البنية التحتية.
    Yaptıkları ikinci şey ise öngörülü hayırseverliğe odaklanmak oldu. TED الشيء الثاني الذي قاموا به، هو التركيز على العمل الخيري لفائدة الأعمال الإبداعية.
    İyi ilişkiler, kötü ilişkiler, can sıkıcı ilişkiler, kuşkucu ilişkiler, ve şimdi yapacağım şey etkileşimin iletişime giden merkezi kısmına odaklanmak. TED علاقات جيدة، علاقات سيئة، علاقات مزعجة، علاقات مضطربة، وما سأفعله هو التركيز على الجزء الأساسي للتفاعل الذي يجري في علاقةٍ ما.
    Derse odaklanmak yerine, öğrenciler birbiriyle etkileşime girebiliyor. TED بدلا من التركيز على المحاضرة، يمكن للطلاب أن يتواصلو مع بعضهم البعض.
    Bunları düşünürken özellikle bir benzetmeye odaklanmak istiyorum; -aşk deliliktir- düşüncesi. TED والّتي من خلالها، أريد التركيز على تعبيرٍ مجازيٍّ معين، والّذي هو فكرة الحب كالجنون.
    Maalesef, bekleneceği üzere yoksulluğun azaltılmasına odaklanmak yerine stratejiler fakirleri ortadan kaldırmaya odaklanmakta. TED لسوء الحظ، بدلا من التركيز على استئصال الفقر كما تتوقعون، تركز استراتيجية الاختيار على القضاء على الفقراء.
    Çocukların yaptığı sürece odaklanmak. TED إنّ ما يفعله الطفل هو التركيز على العملية.
    Bizde penguenlerin içinde bulunduğu bu zor duruma odaklanmak için küresel bir penguen derneği kurduk. TED و لذا بدأنا في انشاء مجتمع عالمي لطيور البطريق لمحاولة التركيز على المحنة الحقيقة التي يواجهونها
    Size bazı resimler gösterdim. Şimdi sese odaklanmak istiyorum. TED و قد اريتكم بعض الصور اريد فقط ان نركز على الصوت الان
    Bak evlat, sadece kafan karışmış. Tek yapman gereken sevdiğin küçük şeylere odaklanmak. Open Subtitles كل ما تحتاجه هو أن تركز على الجزء الذي تحبه فيها ، مثل طريقة مسكتها للسيجارة
    Bazı zamanlar hiç kıpırdamadan durmak ve tamamen odaklanmak zorunda kalırsın. Open Subtitles وفي أوج تركيزك وهدوءك حتى إن كان يعني ذلك امساك هذا المشبك وحسب
    Ama bu kadar az ışıkta, odaklanmak gerçekten sınırlarımı zorladı. Open Subtitles لكن البقاء مركزة في ضوء خافت كهذا امتحن انسجامي لأقصى الحدود.
    Biliyor musun, iyi bir fikir olabilir... birkaç dakika ellerimizi birleştirmek ve kendimize odaklanmak. Open Subtitles أتعرف ربما ستكون فكرة جيدة لنأخذ لحظة وننضم بأيادينا لنركز بأنفسنا
    Ve bu projenin başında insanların gezegende etki ettikleri yerlere odaklanmak için bu muhteşem teknolojiyi kullanmaya karar verdim. TED وقررت في بداية هذا المشروع أنني سأستخدم هذه التكنولوجيا الفائقة للتركيز على الأماكن التي يتأثر بها الناس نحو الكوكب.
    Yine de, kristal en onu bulacağım nasıl görmüyorum, özellikle de onun bir şey olmadan daha iyi odaklanmak için. Open Subtitles لا أعتقد أن الكريستالة ستجده و خاصة ليس بدون شئ من أشيائه لتركز أكثر
    Sadece burada kardeş üzerinde odaklanmak için iki almak çalışıyorum. Open Subtitles اسمعا ، أنا أحاول فقط أن أجعلكما تركزا على أختكما
    Yada neyi istemediğini bilip neyi istediğiniz konusunda odaklanmak gibi Open Subtitles أو قرار أن تركّز على الأشياء المشتركة لا على الفروق
    Gerçekten zevk almıştım ama babam şiirin aptalca olduğu söyledi ve ben de beyzbola odaklanmak zorunda kaldım. Open Subtitles أنا حقّا استمتعت بالشعر ولكنّ والدي قال بأنّه أمر غبي ويجب عليّ أن أركّز على البيسبول
    Zaman nedeniyle, üç strateji üzerine odaklanmak istiyorum. TED حسنا، من أجل الوقت، أريد أن اركز على ثلاث استراتيجيات.
    Fakat kendimize odaklanmak ve başkalarına odaklanmak arasındaki ayrım hepimizi üzerinde durmaya davet ettiğim konu. TED ولكن هذا الفرق بين التمركز حول ذواتنا والتركيز على الآخرين هو ما أشجع على أن ننتبه إليه جميعًا.
    Marifet bir madde, bir detay üzerine odaklanmak ve... yeterince ayrıntılı hale gelene kadar beklemek. Open Subtitles إحذف صدمتك الأوليه إن الخدعه هى أن تجد ماده واحده وتفصيل واحد وتُركز عليه
    Tatlım, biz sadece seni hayatta tutmaya odaklanmak istiyoruz. Open Subtitles عزيزي أننا نريد فقط التركيز على إبقائك حيا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد