ويكيبيديا

    "olasılığı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • احتمال
        
    • إحتمال
        
    • إحتمالية
        
    • إمكانية
        
    • احتمالات
        
    • الإحتمالات
        
    • فرص
        
    • احتمالية
        
    • المحتمل
        
    • الاحتمالات
        
    • الإحتمال
        
    • إحتمالات
        
    • امكانية
        
    • الاحتمال
        
    • الفرص
        
    Şimdi, onun ve mürettebatının bir kısmının sığınmaya çalışacakları olasılığı var. Open Subtitles و هناك الآن احتمال بأنه و جزء من طاقمه يريدون اللجوء
    Scully'nin tedavisinin bu duvarların içinde bir yerlerde olma olasılığı tek umudum. Open Subtitles إحتمال وجود علاج لسكالي بمكان ما داخل هذه الجدران.. هو أملي الوحيد.
    Anında herkesin dikkatini çekmişti. Çünkü Dünya'ya çarpma olasılığı hayli yüksekti. Open Subtitles وفي الحال نال إنتباه الجميع لأن إحتمالية التصادم أصبحت عالية جدا
    Bu davayı bırakma olasılığı, hiç aklıma gelmedi mi demek istiyorsun? Open Subtitles هل تقصد أن إمكانية تركك لهذه القضية لم تخطر على بالك؟
    Bunların verimlilik krizinden kaynaklanma olasılığı var. TED هناك احتمالات أنها متجذرة فى أزمة الإنتاجية.
    Ve şu anda sana söylemeliyim ki bunun olasılığı, fazla değil. Open Subtitles وأنا يجب أن أخبرك فى هذه اللحظه الإحتمالات ؟ ليست جيده
    Beyninde hasar olan iki insanın aynı hayalleri görmelerinin olasılığı nedir? Open Subtitles ماهي فرص الرجليين ذو الضرر الدماغي يعانون من أوهام لحظية متطابقة؟
    Maksimum 8 aya karşılık minimum 5 yıl olasılığı mı? Open Subtitles ثمانية أشهر كحد أقصى مقابل احتمالية خمس سنوات كحد أدنى؟
    Belli eden hareketin her neyse bu ortamda ortaya çıkma olasılığı çok düşük. Open Subtitles و من غير المحتمل أن تُبرز ردة فعلك نفسها في جو علاج نفساني
    O heriflerden birinin bile bu gemide olma olasılığı ne kadar düşük farkında mısın? Open Subtitles أتدركين مدى ضألة الاحتمالات أن يكون احدهم على متن السفينة
    Aynı şeyin ADHD'li insanlarda da geçerli olup olmadığını bilmiyoruz, ancak bu türden sonuçlar en azından bu olasılığı hesaba katmamızı gerektiriyor. TED وسواء كان الشيء نفسه ينطبق على البشر أم لا لانعلم حتى الآن، لكن مثل هذه النتائج ‎تفتح لنا الباب للنظر في هذا الإحتمال
    Düşündüm ki, eğer kazanırsam, yani, bunun olma olasılığı nedir ki? Open Subtitles لقد فكرت أني إذا فٌزت به أعني ماهي إحتمالات هذا ؟
    Afkhami'nin bu hattı köstebekle konuşmak için kullanma olasılığı nedir? Open Subtitles أعني، ما احتمال أن أفخامي استعمل خطّ عمله للاتصال بالخائن؟
    Ekibiniz her güncelleme yüklediğinde ciddi bir hata olasılığı vardır. Open Subtitles كل مرة يصدر فريقك تحديثًا، هناك احتمال بوقوع عطل حرج.
    Biliyorsunuz, bu denklem gezegenlerde yaşam olasılığı, bu yaşamın ne kadar süreceği, kaç gezegen olduğu gibi varsayımlarda bulunuyor. TED احتمال إمكانية الحياة على الكواكب الناشئة، كم من الوقت قد تستمر، وكم من الكواكب هناك ، أشياء من هذا القبيل.
    Cezalarının affedilme olasılığı olmazsa işbirliği yapmak için bir nedenleri olmayacak. Open Subtitles لو لم يكن هناك إحتمال للعفو الكامل ليس لديهم شىء يتطلعون إلية أو سبب للتعاون , صحيح ؟
    Buzdaki kırıklardan böyle ısı bulutlarının çıkması su altında güçlü termal aktivitelerin ve yaşam bulunma olasılığı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles لو كانت تلك الهيجانات ، الحرارية تخرج من شقوق في الجليد فالأمر يعني نشاط حراري قوي و إحتمالية الحياة
    Aynen. Canlı virüsün tehlikesi vahşi formuna dönüşüp taşıyıcıyı öldürebilme olasılığı. Open Subtitles الخطر الوحيد بالفيروس الحي، هو إمكانية عودته للطبيعة الوحشية وقتل المُستضيف
    Sadece tek bir olasılığı yaşamak biz insanların aklının alamayacağı, tuhaf bir şeydir. TED لإنه أمر غريب لا تستطيع عقولنا إدراك احتمالات متعدد للواقع.. لأننا نعايش واقع واحد فقط.
    olasılığı hesaplamak biraz basit bir iş gibi görünür: bir zarın altı yüzü, bozuk paranın iki tarafı ve destede 52 kart vardır. TED حساب الإحتمالات سيبدو شئ سهل حتى: هناك ستة وجوه للمكعب، وجهين للعملة، 52 ورقة في الطاولة.
    Ama uzay inanılmaz büyüklükte olduğu için o süre içerisinden başka bir uzay gemisinin sizi alma olasılığı 2 üzeri 2 milyar 79 milyon, 460 bin 347 de 1'dir. Open Subtitles لكن مع كبر حجم الفضاء و كل هذا فرص إنقاذك فى خلال هذا الوقت هى 2 أس 20 بليون
    Yani, nöronun farklı parçalarının aynı anda farklı şeyler yapmasını sağlayan hesaplama bölmelerinin varolma olasılığı vardır. TED وهناك احتمالية بأن يكون لديك أجزاء حسابية تتيح لأجزاء مختلفة من الخلية العصبية عمل أمور مختلفة في نفس الوقت.
    Bir parça meyve olduğunda, yakınlarda başka bir parça olma olasılığı vardır. Kümelenmiş kaynaklar konusunda uzman karıncalar diğerlerini toplama için etkileşimi kullanır. TED عندما يكون هناك قطعة من الفواكة، فمن المحتمل وجود قطعة فواكة أخرى بالقرب منها، والنمل المتخصص في المصادر المتجمعة يستخدم التواصل في الغزو.
    Olabilir. Ama bir imparator olması olasılığı da gayet yüksekti. Open Subtitles أمكن ذلك، ولكن كانت الاحتمالات متساوية أن يكون إمبراطوراً.
    Sence bunun olma olasılığı çok mu az? Open Subtitles هل تعتقدين أن الإحتمال ضئيل فى حدوث شئ كهذا ؟
    Peki, bir insanın bütün bu gücü denetleme olasılığı nedir? Open Subtitles ما هى إحتمالات أن يتحكم شخص ما فى كل تلك القوى؟
    Çıkma aşk olasılığı barındıran bir ön düzenlemedir. Open Subtitles الموعد يكون بترتيب مسبق, مع امكانية وجود حب.
    Belki de insanların hâlâ birlikte olup olmadığımızı bilmek istediklerinde sordukları şey aslında garanti olasılığı. TED ربما هذا الاحتمال من الضمان الذي كان يسأل عنه الناس حقا عندما كانوا يريدون معرفة ما إذا كنا نزال معا.
    Üçünün ayrı ayrı istemesinin olasılığı nedir? - Neden her lafıma kulp takıyorsun? Open Subtitles ما هي الفرص أن يطلب منك كل من هؤلاء الثلاثة على حدا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد