Fazla maaş alan bir eşcinsel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنها تعتقد أنك تاخذ راتباً أكثر مما تستحق و إنك شاذ |
Herkes senin harika biri olduğunu düşünüyor. Sen harika biri değilsin. | Open Subtitles | كل شخص يعتقد أنك لطيف جدا أنت لست لطيف جدا |
Fikirlerinin Tanrı'dan bir armağan olduğunu düşünüyor yada inanıyordu. | Open Subtitles | لقد أدرك أو كان يعتقد بأن أفكاره كانت هبة من الرب. |
- Bilmiyorum. Bunun aptalca bir fikir olduğunu düşünüyor gibiydi. - Ayrıca bana Tuzlu Su Şekerlemesi getirmişti. | Open Subtitles | لا أعلم، بدا أنها تعتقد أنها فكرة جنونية كما أنها جلبت لي الحلوى |
Ama annem bunu yasakladı! Onun benim altımda olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لكن امي منعته لانه تعتقد أنه أقل مني في المستوى |
Hâlâ bir yanı o şeyin gerçek bir bebek olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | كما لو أن هناك جزء منها لازال يظن أنه طفل حقيقي |
O uyanık tutmak yüzden budur. O yine de olduğunu düşünüyor çünkü. | Open Subtitles | حسناً ، لهذا السبب يبقيك حياً لأنه يعتقد أنها ما تزال بحوزتك |
Hayır, yani herkes onun altın olduğunu düşünüyor, halbuki sadece tahta parçası. | Open Subtitles | لا، أعني، كل شخص يعتقد بأنه ذهب لكنه فقط كتلة قديمة من الخشب |
Doktor hava değişikliğine ihtiyacın olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا، لا. إنه يظن أنك ستتحسن مع تغيير الهواء |
Anya'nın bir teorisi var. O adamı donduranın Martha Stewart olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | آنيا لديها نظرية تعتقد بأن مارثا ستيوارت هي من جمدت ذلك الرجل |
Stan Marsh, Elise Thompson'ın ateşli bir çatalı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ستان مارش يعتقد ان اليس ثومبسون لديها شق مؤخره رائعه |
Evet, bütün kasaba gerçek bir yardımsever olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أجل، البلدة كلها تعتقد أنك محب للخير حقاً |
Bu ciddi. Senin Albay Ryan ile birlikte olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | انها جدية انه يعتقد أنك مع الكولونيل راين |
Saygıdeğer muhaliflarim oyverenlerin Saf aptallar olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن منافسي الموقر يعتقد بأن الناخبين هم حمقى وسذج |
Ayrıntılar yine yetersiz, ama polis bunun bir cinayet olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ثانيةً، التفاصيل سطحية، لكن الشرطةَ تَبْدو تعتقد أنها كمحاولة قتل |
Bu davranışın Beyaz Saray'a bir saldırı olduğunu düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه كان ينوي تحطيم الطائرة في البيت ألأبيض؟ |
Hâlâ bir yanı o şeyin gerçek bir bebek olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | كما لو أن هناك جزء منها لازال يظن أنه طفل حقيقي |
Kaçınız bu miktarın bir valiz kadar olduğunu düşünüyor? | TED | كم منكم يعتقد أنها ستكون تقريباً بحجم هذه الحقيبة؟ |
Neden sende o kadar para olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ولماذا يعتقد بأنه عندك هذا النوع من المال |
Kendini çemberin dışında hissediyorsun, üzgünsün ve bu çok acıklı çünkü herkes bir ezik olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تشعر أنك خارج الحلَقة و تشعر بالأسى على نفسك. وذلك حقاً محزن، لأن الجميع يظن أنك فاشل. |
Ayrıca Ashley bu partinin biraz düşük seviyeli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بالإضافة, آشلي تعتقد بأن هذه الحفلة ليست ذو مرتبة عالية |
- Bunun bir çıkma teklifi olduğunu düşünüyor. - Hayır. | Open Subtitles | ـ يعتقد ان الأمر يبدو كموعد بالنسبة له ـ كلا |
Peşinde olduğumuz adam... Kolomb Şövalyelerinin kötü bir gizli dernek olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إسمع، الرجل الذي نبحث عنه يعتقد أنّ جمعية الفرسان جمعيّة سرّيّة شريرة |
Hala intikamın doğru cevap olduğunu düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ما زلت تعتقد أنّ الانتقام هو الجواب الصحيح؟ |
O ne istediğini, ama ben o gerçekten ne istediğini bilmek olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أتعلمين ، هذا ما تظن أنها تريده ، لكننى أعرف ما تريده حقاً |
Baban senin dünyadaki en iyi çocuk olduğunu düşünüyor, hı? Ve seni çok seviyor... | Open Subtitles | لتتذكر ان ابوك ، يعتقد انك افضل ولد في العالم |