ويكيبيديا

    "olmayan bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غير
        
    • من دون
        
    • ليس لديه
        
    • ليس له
        
    • لم يكن لديه
        
    • الذي ليس
        
    • واحد لا
        
    • لا يملك
        
    • ليست من
        
    • التي لا
        
    • مريب
        
    • ما ليس
        
    • الذي لم يكن
        
    • لا يملكه
        
    • ليس لها
        
    Sorun şu ki, sigara içemediğinizde eğer tek başına pencereden dışarıyı seyrediyorsanız asosyal, arkadaşı olmayan bir ahmak oluyorsunuz. TED المشكلة هي عندما لا تستطيع التدخين. إن وقفت وحدقت خارج النافذة بمفردك فإنك أبله غير اجتماعي لا أصدقاء له.
    Size, dönüştürülecek insanlar olmayan bir vatan bulmak için o cihazı kullanabilirim. Open Subtitles أستطيع استخدام هذا الجهاز لأجد لكم موطنا, من دون وجود ناس لتحولوهم
    Sırları olmayan bir adam ve fikirlerine büyük saygı duyduğum biri. Open Subtitles ..شخص ليس لديه أسرار ورجلاً يحظى رأيه بإحترام كبير بالنسبة لى
    Hepsi bu şeyi, var olmayan bir kavramı ileri sürüyor. Open Subtitles كل هذا الترويج لمصطلح ليس له حقيقة ولا حتى وجود
    Bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka seçeneği olmayan bir oğlun hikayesi. Open Subtitles الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لم يكن لديه خياراً سوى ان يبقيهم كلهم ماً
    Bu, resmi olmayan bir okul; ancak gerçekten de bütüncül eğitim veriyor. TED هي مدرسة غير رسمة لكنها في الحقيقة هي حول التعليم الشامل ..
    Temiz, hatta kuru bez yok, ten tene ısı sağlanamıyor, göbek bağı üzerinde steril olmayan bir klemp var. TED لا يوجد قماش نظيف، لم يجفف بعد، لا تدفئة للجلد من صدر أمه، ومشبك غير معقم على حبله السري.
    Yani nakamoto satış konusunda uygun olmayan bir şey yaptı mı sizce? Open Subtitles ألم تقم ناكوموتو بعمل أي شيء غير منصف أو غير لائق لإتمام
    Yanında bir büyüğü olmayan bir gence 110.000 dolarlık araba emanet etmem. Open Subtitles هل تحسب أنني سأدع صبياً من دون مرافق يقود سيارة تساوي مائة وعشرة آلاف دولار؟
    Şimdi bir sonradan görme soysuz sopsuz, mevkisi ve serveti olmayan bir genç kadın buna engel olacak! Open Subtitles والآن ليتم منعه من قبل ذرائع مبتدئة من قبل شابة بدون عائلة. من دون علاقات او ثروة؟
    Ve sürekli bunun sebebi olmayan bir cinayet olduğunu söyleyip duruyor. Open Subtitles و قد كانت لديه تلك الفكرة التي تزن على رأسه عن الجريمة من دون دوافع
    İçerde bir adamım var, başarmaktan başka bir seçeneği olmayan bir adam. Open Subtitles لدي رجل بمكان.. رجل ليس لديه خيار إى أن ينجح.
    Hiçbir şeyin farkında olmayan bir adamın yüzüne benziyor. Open Subtitles فقط دقيقة انه يبدو مثل وجه رجل ليس لديه وعى
    Şef, size işle ilgili olmayan bir soru sorabilir miyim? Open Subtitles أيها الرئيس هل يمكنني سؤالك شي ليس له علاقة بالعمل
    Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi. Open Subtitles الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لم يكن لديه خياراً
    ...ancak yeşil ekranda çalışmak işimin çok kolay olmayan bir kısmı. Open Subtitles لكن الشاشة الخضراء هي الجزء الوحيد الذي ليس سهلاً في عملي
    İlk bakışta her şey iyi görünüyordu, ama kaydı olmayan bir kasa vardı. Bütün işaretler 1948 yılını gösteriyordu. Open Subtitles كان هناك صندوق واحد لا سجلات لديه أقصد أنه عائد لعام 1948 لذلك بدأت أفكر
    Hiçbir bağlantısı olmayan bir adamı suçlamak gibisi yok, değil mi? Open Subtitles كيف لك أن تُلقي اللوم على شخص لا يملك علاقات. ؟
    Neler yapabileceğimi biliyorum, ve karım olmadan bir çocuk büyütemem hem de benim kanımdan olmayan bir çocuğu. Open Subtitles أعرف ما أنا قادر عليه، وأنا.. أنا لا أستطيع تربية طفل بدون زوجتي.. خاصة أنها طفلة ليست من دمّي.
    İhtiyacınız olmayan bir sürü eşya alırsınız ve sonra da bunalıma girersiniz. Open Subtitles تَشتَري كُل تِلكَ الأشياء التي لا تَحتاجُها حَقاً و يُثقِلُ ذلكَ كاهِلُك
    Ona kişisel olmayan bir bilgi için... dört kişisel bilgi verdin. Open Subtitles لقد أعطيتها فقط أربع قطع من المعلومات الشخصية... لشخص مريب ومجهول.
    Fakat bizde muhasebecilerde olmayan bir şey var: ailelere erişim. TED ولكن لدينا ما ليس لدى المحاسبين إمكانية الوصول إلى الأُسر.
    Ayrıca Deeds servetini bağışladığında kendisine ait olmayan bir şeyi de verdi. Open Subtitles وأيضا عندما تخلى ديدز عن ثروته فقد تخلى عن شيئا لا يملكه
    O duvarın temelinde, bu dünyaya ait olmayan bir taş var. Open Subtitles فى قاعدة هذا الحائط صخرة ليس لها مثيل هنا فى ماين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد