| Gerisini sen düşün. İçerde 30 yıl. Öldüler mi kaldılar mı onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | ثلاثون سنة بالسجن لايمكنني ان أعرف حتى إن كانوا على قيد الحياة |
| Bir konuşma yapılacak mı onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل حتى إن كانوا سيلقون خطبة أو ما شابه |
| Yani yarın da böyle mi hissedeceğim onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا لا أعلم حتى إذا كنت سأشعر هكذا غداً |
| İnternete erişmek için bir telefon hattına ihtiyacı var mı, onu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف حتى إذا ما كان بحاجة لخط للاتصال بالشبكة |
| Destek ne demek onu bile bilmem! | Open Subtitles | أنا حتى لا أعلم ما هو الدعم إعطني نصف ساعة |
| Onlara güvenebilir miyim onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لا أعرف ما إن كنت أستطيع أن أثق بهم. |
| Kapalı bir kasayı paylaşmanın dışında neyde ortağız onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف ماذا أفعله ولا أعرف حتى ما الذي أشترك به فيما عدا تقاسم خزينة مغلقة |
| Aslında taksi sürücüsü ehliyeti almak için ne gerekiyor onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | حتى أنني لا أعلم ما يتطلبه الحصول على رخصة قيادة سيارة أجرة |
| onu bile. | Open Subtitles | ولا حتى هو |
| Bi cep telefonu al diyoruz, onu bile almıyosun ya. | Open Subtitles | نقول لك اشترى هاتفاً نقَّالاً، وحتى هذا لا تفعله |
| Oraya gidebilecek miyiz onu bile bilmiyoruz | Open Subtitles | نحن حتى لا نعلم اذا كنا سنصل الى هناك |
| Bir evde uyandım ve benim evim mi onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | انا فقط صحوت فى هذا المنزل , لا اعلم حتى اذا كان منزلى ام لا |
| - Anahtar buraya ait mi onu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم حتى إن كان هذا هو مصدر المفتاح. |
| Ben hiçbir şey yayınlamıyorum. Lit Society kabul edecek mi onu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أنشر أي شئ لا أعرف حتى إن قُبلت بالنادي الأدبي |
| Yaşıyor muyum ölü müyüm onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حتى إذا أنا ما زلت على قيد الحياة |
| Nedenini açıklayabilir miyim onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم حتى إذا استطعت شرح السبب, حسناً؟ |
| Söyleyecek bir şeyim kaldı mı onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | دعني أرى ما إذا كان لدي ما أقول أنا حتى لا أعرف |
| Böyle büyük bir iş nasıl yönetilir onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لا أعرف كيفية إدارة عملية بهذا الحجم لكنك لا تبدو متفاجئاً للغاية |
| Tamam, bir miktar param var şu iş teklifidir, yatırımdır, otel işi için ama onu bile tam denkleştirmiş değilim. | Open Subtitles | لدي بعض المدخرات من أجل مشروع العمل ذلك الاستثمار في الفنادق لكن حتى ما لدي لن يكفي لتسديد ذلك |
| Ama neyse, ben Gary'yi hiç görmedim bugüne kadar, öyle biri var mı onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن على أي حال، حتى أنني لم أر غاري. أنا لا أعرف حتى في حالة وجود غاري. |