ويكيبيديا

    "onurlu bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شريف
        
    • نبيل
        
    • مشرف
        
    • بشرف
        
    • شريفة
        
    • هناك شرف
        
    • مشرفاً
        
    • مشرفة
        
    • مشرّف
        
    • بكرامة
        
    • بفخر
        
    • ومسجلاته
        
    • هناك فخر
        
    • شرف كاملة
        
    • شريفا
        
    Bu, onurlu bir adamın kamu işlerinden elini çekeceği zaman değil. Open Subtitles هذا ليس الوقت الذي ينسحب فيه رجل شريف من الشؤون العامة
    Sen onurlu bir polissin ve hayatını da onurlu polis olmak için harcadın ama sonunda bunu elde ettin! Open Subtitles أنت شرطي شريف وقد قضيت حياتك شرطيا شريفا وقد حصلت على ذلك ، وهذا ما كل ما ستحصل عليه
    Vasiyetimde sizleri Kaptan Sham'in gözetimine bırakıyorum iyi ve onurlu bir erkek." Open Subtitles واخر وصاياى أنى اترككم فى رعاية الكابتن شام " لانه رجل نبيل
    - Bu onurlu bir sürgün, majesteleri. - Tek yapabileceğiniz çekilmek. Open Subtitles نفى مشرف ، سيدى كل ما يمكنك عمله هو التنازل عن العرش
    Bu yüzden sana hak ettiğinden daha onurlu bir ölüm bahşediyorum. Open Subtitles هذا هو السبب في اكثر من الموت بشرف اكثر مما تستحق
    Bu bağ insanın masum zamanlarında kurulmuş onurlu bir mülkiyettir. Open Subtitles للجمع بين هذا الرجل وهذه المرأة بالزواج المقدس، وتلك شراكة شريفة نشأت أثناء براءة البشر
    İşin sonunu getirmek onurlu bir şey. Open Subtitles هناك شرف في المضي حتى نهاية الأمر.
    Şehirli kızlar, "gizli ve onurlu bir birey" olarak bilinmek bir eş ve anne olmak üzere terbiye edildiler. Open Subtitles فتيات المدن الذين تمت تنشأتهم على أن يكونوا زوجات وأمهات وأن يلعبوا دوراً مشرفاً فى الظل
    Başını kesmek senin için onurlu bir ölüm olur ama onurlu bir şekilde ölmeyi hak etmiyorsun. Open Subtitles الطريقة المشرفة للموت هي بقطع رأسك لكن انت لاتستحق ان تموت ميتة مشرفة
    Bazen teslim olmak, direnmek kadar onurlu bir harekettir özellikle de başka seçeneğin yoksa. Open Subtitles أحياناً الاستسلام مشرّف كالمقاومة خصوصاً إن لم يكن لديكِ خيار
    Şimdi general, sizin onurlu bir insan gibi davranmanızı bekliyorum.Bir anlaşma yaptık. Open Subtitles الاَن، أيها اللواء، أتوقع منك أن تكون رجلاً شريف فقد عقدنا صفقة
    Gözyaşlarıyla İngilizce onurlu bir İngilizce'dir. Asla utanılmamalı. Open Subtitles الإنكليزي الذي يبكي هو إنكليزي شريف , لا يخجل أبداً.
    silah ustasının kızına delice bir aşkla tutulmuş yoksul ama onurlu bir genç. Open Subtitles فقير ولكن شريف شاب واقع في الحب مع بنت صانع الأسلحة
    Hayır, kocam benimle o daha bebekken evlendi. onurlu bir davranış! Open Subtitles انه ليس ابنه ، لقد تزوجني عندما طفلي - كان ما يزال صغيرا انه نبيل جدا -
    Sen bir muhasebecisin. onurlu bir meslektensin. Tarih ne şanlı muhasebeciler gördü. Open Subtitles أنت جزء من عمل نبيل كلمة "كونت" جزءاً من إسمك
    Tabi ki, bu çok onurlu bir davranış. Open Subtitles . بالطبع ، هذا أمر نبيل منك للغاية
    Hanımlar, onurlu bir şey yapmak istiyoruz, açık büfe gözleme dahil kahvaltı bize ait. Open Subtitles سيداتي , نحن نريد القيام بأمر مشرف لذاالفطورعلينا, مع بوفيه من كعك الوافل,
    Sizi onurlu bir şekilde Amerikan ordusundan azletmiş olacağız. Open Subtitles ستكون معفى بشكل مشرف من إحتياطي الجيش الإمريكي
    Bu özel savaş, onurlu bir ölümle noktalandı. Open Subtitles هذه الحرب العسكرية حقا انتهت نهاية بالموت بشرف
    Tanrılara bağışlanmak için yalvardığını ve onurlu bir ölüm dilendiğini göreceğiz. Open Subtitles سنراكتتضرعللألهةلأجلالغفران.. وتستجدى لمنحك ميتة شريفة
    Gençlerin sabah kollejlerinin koridorlarını temiz bulması için... 40 dakika tren yolculuğu yapmak da onurlu bir iştir. Open Subtitles هناك شرف فى أخذ ... جولة بالقطار لـ 40 دقيقة و لذا هؤلاء الطلبة الجامعيين يمكنهم أن يأتوا فى الصباح و يروا أن أرضيتهم نظيفة
    Daha önce bana elini süremedi... çünkü bu onurlu bir öldürme olmazdı. Open Subtitles ولكنه لم يستطع قبل أن يضع يديه علي وإلا فلن يكون القتل مشرفاً
    Başını kesmek senin için onurlu bir ölüm olur ama onurlu bir şekilde ölmeyi hak etmiyorsun. Open Subtitles الطريقة المشرفة للموت هي بقطع رأسك لكن انت لاتستحق ان تموت ميتة مشرفة
    Teslim olmak, direnmek kadar onurlu bir harekettir özellikle de başka seçeneğin yoksa. Open Subtitles الاستسلام مشرّف كالمقاومة خصوصاً إن لم يكن لديك خيار
    onurlu bir biçimde ölebilmek için, başka birinin yardımına ihtiyaç duyuyorsanız, o zaman devlet insanların özgürlüğüne müdahale eder ve onlara, yaşadıkları hayatın kendilerine ait olmadığını, bu yüzden de yaşamları hakkındaki kararları kendilerinin veremeyeceğini söyler. Open Subtitles للموت بكرامة, عندها تتدخل الدولة بحرية الأفراد لتخبرهم أن حياتهم ليست ملكهم و لا يمكنهم أن يقرروا مصيرها
    Tim Novak'ın Altı-Dört'te 25 yıl onurlu bir hizmeti oldu. Open Subtitles خدم تيم نوفاك في مجموعة الـ64ــ بفخر لمدة 25 عاما
    - Sörf tahtası. - Philadelphia Eagles'ın... çok eskiden gelen onurlu bir kazanma ve mükemmeliyet geleneği vardır. Open Subtitles - لوح التزلج ، ومسجلاته الحمقاء
    Dürüstlük onurlu bir davranıştır. Open Subtitles هناك فخر في أن تكوني صادقة
    Müfettiş cenazesi, onurlu bir uğurlama sokakları doldurmuş binlerce polis. Open Subtitles جنازة مفتش شرطة, مرتبة شرف كاملة, الآلاف من الشرطة المحتشدة في الشارع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد