Queens Bulvarında bir yer. Sanırım, orada çalışıyor. | Open Subtitles | إنه مكان في جادة كوينز أعتقد أنه يعمل هناك |
9 terminal, 60.000 insan orada çalışıyor ve her gün 150.000 yolcu geçiyor. | Open Subtitles | تسع محطات، 60 ألف شخص يعمل هناك و150 ألف راكب يعبرون من هناك يوميّاً |
Çünkü Dede orada çalışıyor gibi oraya gidemiyor. | Open Subtitles | لأن الجد لا يستطيع المشي إلى المكان كمن يعمل هناك |
Değiş-tokuş kampüs kütüphanesinde gerçekleşecek. Sabahları orada çalışıyor. | Open Subtitles | المسح سيحدث عند المكتبة انها تعمل هناك بالصباح |
Şirkete göre bir kaç aydır orada çalışıyor. | Open Subtitles | كلاّ طبقاً للشركة هي كانت تعمل هناك لعدّة شهور |
Onunla buluştu ya da orada çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | ,إما أنه واعدها هناك مرةً أو أنها تعمل هناك |
Efendim, evim Plumstead'de, karım orada çalışıyor, kızımın okulu... | Open Subtitles | و زوجـتي لديـها عمل هناك. إبنتي مشغـولة بالدراسـه. لا أستطيـع فقط... |
Şu kedinin sahibi Scotty Hillman'la konuşuyordum. orada çalışıyor. | Open Subtitles | ، كنت أتحدث مع سكوتي هيلمان الرجل الذي يمتلك القطة ، وهو يعمل هناك |
Şu kedinin sahibi Scotty Hillman'la konuşuyordum. orada çalışıyor. | Open Subtitles | كنت أتحدث مع سكوتي هيلمان الرجل الذي يمتلك القطة ، وهو يعمل هناك |
Evet, arkadaşımın ağabeyi orada çalışıyor. O yüzden kimlik göstermemize gerek yok. | Open Subtitles | ، نعم الأخ الأكبر لصديقتي يعمل هناك لذا لسنا بحاجة الى اظهار الهويّة |
Babam orada çalışıyor. Tavşanlar için çit yapıyor. | Open Subtitles | والدنا يعمل هناك على سياج الأرنب |
Hala orada çalışıyor ve delinin tekiydi. | Open Subtitles | مازال يعمل هناك و قد كان مجنوناً |
-Jack orada çalışıyor Wall Street Oh İsa. | Open Subtitles | - جاك يعمل هناك. فمن وول ستريت. - أوه، يسوع. |
Asıl konu, eşin orada çalışıyor ve bundan bahsedecekler. | Open Subtitles | الفكرة هي أنها تعمل هناك وسيكتبون عن ذلك |
Mado orada çalışıyor. Kızlara göz kulak oluyor. | Open Subtitles | مادو" تعمل هناك" أنها تدرب بعض الفتيات هناك |
Sadece orada çalışıyor görüneceksin. | Open Subtitles | ولكن ضمن السجلات ، أنت تعمل هناك |
Sadece orada çalışıyor görüneceksin. | Open Subtitles | ولكن ضمن السجلات ، أنت تعمل هناك |
Henüz açılmamış bir dükkana girdi. Galiba orada çalışıyor. | Open Subtitles | دخلَت إلى متجر، أظن أنّها تعمل هناك |
Kızınız ne zamandan beri orada çalışıyor? Birkaç yıldır aralıklı olarak. | Open Subtitles | كم من الوقت قضت أبنتك تعمل هناك ؟ |
Yani Robert bir senatördü, senelerdir orada çalışıyor. | Open Subtitles | "روبرت" كان سيناتور، وقد عمل هناك لسنوات |
Karşımızdakinin ya motorlu araçlar bürosunda bağlantıları var ya da orada çalışıyor. | Open Subtitles | إنّا نتعامل مع شخصٍ لديه شخصٌ داخل إدارة السيّارات أو يعمل هُناك. |
Benim peder Tree Hill Lisesi'nden mezun olalı beri, orada çalışıyor... | Open Subtitles | رئيسي في العمل يعمل هنا منذ أن تخرج من(( تري هيل |
Her neyse, kahve dükkânı. Galiba adam orada çalışıyor. | Open Subtitles | مهما كان، محل القهوة أظن أنهم يعملون هناك |