ويكيبيديا

    "oradaydı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كانت هناك
        
    • هُناك
        
    • موجودة
        
    • موجوداً
        
    • لقد كان هناك
        
    • كان هنا
        
    • حاضراً
        
    • متواجداً
        
    • كانوا هناك
        
    • حاضرة
        
    • هناك عندما
        
    • هناك كان
        
    • كان موجودا
        
    • متواجدة
        
    • كَانَ هناك
        
    Güneş oradaydı, diğer gezegenler oradaydı ve gezegenlerin Güneş'in etrafında nasıl döndüğünü görebiliyordum. TED لذا كانت هناك الشمس، وكانت هناك الكواكب، واستطعت رؤية دوران الكواكب حول الشمس.
    Şu büyük ağaç tam oradaydı. Şimdi sadece şu küçük dal var. Open Subtitles الشجره الكبيره التى كانت هناك والآن لا يوجد سوى هذه الشجيره الصغيره
    Babası beni izlemesi için dedektif ve şarkıcı tuttuğu zamanlarda da oradaydı. Open Subtitles كان متواجد هُناك عندما استعان والده بمخبرين ليتتبعوني ومغنية من خارج النادي.
    Sorun şu ki bu sabah uyandığımda kız hala oradaydı. Open Subtitles المشكلة هى اننى استيقظت هذا الصباح و كانت لاتزال موجودة
    Fakat not defterini bırakmıştı, baştan beri oradaydı. TED لكنه ترك مفكرته الذي كان موجوداً هناك من البداية.
    Tam oradaydı. Dizinin üzerine çöktü ve teklif etti. Open Subtitles لقد كان هناك و أنحنى على ركبة واحدة و طلب يدي
    Hatırladığım kadarıyla orada olduğum süre boyunca o da oradaydı. Open Subtitles لو يمكنني أن اتذكر، لقد كانت هناك طوال وقت جلوسنا.
    Hayır, çok mümkün. Buldum, dokundum. oradaydı ve şimdi de burada. Open Subtitles كلا، ذلك ممكن جدّاً، وجدتها ولمستها، كانت هناك وهي هنا الآن.
    David, benim Ulusal Kanser Enstitü'sünde bir konuşmaya davet etti. Anna Barker de oradaydı. TED ديفيد حصل لي على دعوة لأعطي محاضرة في معهد السرطان الدولي و آنا باركر كانت هناك.
    Anne, büyükanne, en yakın arkadaşları oradaydı. Hepsi de hikayeyi haykırmak istiyordu. TED كانت هناك الام ,والجدة. والصديقة. كانو جميعا يريدون ابراز القصة.
    O gün anneannem kanser ameliyatı olduğu için oradaydı. TED كانت هناك لأن جدتي قد خضعت لعملية سرطان ذلك اليوم.
    Tüm ekipman oradaydı. Geri döneceklerini düşünmüş olmalı. Open Subtitles هناك البعض مايزالون هُناك و لا أحد يعلم إن كانوا سيعودون
    Sistemi bir daha gözden geçirdim, oradaydı. Open Subtitles لذا راجعت الأسماء الأخرى، وقد وجدته هُناك.
    No. Ben aşağı geldi çatıdan ve oradaydı bizim yatak odası. Open Subtitles كلاّ، نزلتُ من السطح، وكان هُناك في غرفة نومنا.
    O tür şeyler. Bir de şu var: cevap hep oradaydı; ama şu "gün gibi ortada" olan şey, cevabı görmemizi engelledi. TED في النهاية, شيء آخر هي الإجابة و كانت دائماً موجودة. لكننا تجاهلناها بسبب هذا الشيء الواضح, و ذاك هو الشيء.
    Cerrah göreve hazırdı ve müdahale başladı. Hemşire oradaydı. TED الجراح كان حاضرا ومعقما. الممرضة كانت موجودة هناك.
    Aceleyle çıkmışlar. Minibüsleri yoktu ama her şeyleri oradaydı. Open Subtitles لقد غادروا في عجلة , لقد رحلت الحافلة ولكن كل شيئ آخر كان لايزال موجوداً
    O, oradaydı ve sonra yok oldu, göz açıp kapatmışım gibi, o gitmişti. Open Subtitles لقد كان هناك ثم لم يكن كما لو أني طرفت عيني فذهب
    Zavallı kocası bu sabah oradaydı ama rahatsız etmek istemedim. Open Subtitles زوجها المسكين كان هنا هذا الصباح لكنني لم أكن أريد إزعاجه
    ..bizi tanımıyor, ama o an oradaydı. Open Subtitles هذا الرجل الذي لا نعرف من هو كان حاضراً بهذا المكان
    Botanik bahçesini yıktığımız zaman o bizim için oradaydı. Open Subtitles أثني على كلامك , لقد كان متواجداً من أجلنا يوم توقف عمل المشتل
    Elimizde düzenlenmemiş kayıt var ve Jerry ve Maggie oradaydı. Open Subtitles لدينا شريط غير مُعدل و جيري و ماجي كانوا هناك
    Bence oradaydı. Yani her yıl bizimle birlikteydi. Open Subtitles أعتقد أنها كانت حاضرة أعني إنها حاضرة معنا كل عام
    Sonra uyandığımda oradaydı ve bu uyanma duygusu buzla kaplı acı denizini yarıp hava almaya başlamak gibi bir şeydi. TED لذا كان هناك عندما استيقظت، وكان، الاستيقاظ كان مثل كسر من خلال الجليد في بحيرة مجمدة من الألم.
    Ve merdivenden aşağı indiğimde o şey oradaydı, tam camda karşımdaydı adamım. Open Subtitles وعندما نزلت السلم ورأيت ذلك الشيء هناك كان هناك خلف الزجاج ياصديقي
    Geçen kış Rutherford'da destekçilerimiz için bir resital verdik ve o oradaydı. Open Subtitles القينا كلمة الشتاء الماضي في مدرسة رذرفورد لندعم رعاتنا وهو كان موجودا
    Çatının küçük bir parçasını kaldırdım, ve oradaydı. Kuyruğunu sallıyordu. Open Subtitles قمت برفع قطعة السطح هذه وكانت متواجدة أسفله، فقط تهز ذيلها
    Jerry muhtemelen oradaydı çünkü her akşam gelirdi zaten. Open Subtitles . . الذي جيري كَانتْ من المحتمل هناك لأنه كَانَ هناك أكثر الليالي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد