ويكيبيديا

    "ortasında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • منتصف
        
    • بمنتصف
        
    • خضم
        
    • في وسط
        
    • أثناء
        
    • بوسط
        
    • منتصفِ
        
    • الوسط
        
    • قلب
        
    • المنتصف
        
    • مركز
        
    • مُنتصف
        
    • منتصفها
        
    • منتصفه
        
    • وسطها
        
    85 şarkılık bir listem var ve özellikle gecenin ortasında TED لدي قائمة أغنيات من 85 أغنية، وخصوصاً في منتصف الليل،
    Sonra günlerden bir gün, turun ortasında, Danimarka'da, yazar Colum McCann ile aynı sahneyi paylaştığım Louisiana Müzesi'ne gittim. TED وفي يوم جميل،في منتصف جولتي، ذهبت إلى لويزيانا وهو متحف في الدنمارك حيث تقاسمت االمسرح مع الكاتب كولوم ماكان.
    Konuşmanın tam ortasında Wi-Fi'dan cep telefonu şebekesine geçiş yaptı. TED لقد انتقلت المكالمة الى برج الهاتف النقال في منتصف المكالمة
    Hala günün ortasında pilotlarla takılmak için tüyebileceğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles ألا تزالين تعتقدين أنكِ قد تقفزين بمنتصف اليوم لتعلقي النشرات؟
    Ama '90 ların ortasında kendimizi karakter ve yaratık tasarımı işiyle yalıtılmış halde buluverdik, aslında şirketi kurma amacımızda buydu. TED ولكننا تخلفنا عن هذا التقدم في منتصف التسعينات أي في تصميم المخلوقات والشخصيات والتي كانت في الأصل سبب تأسيس الشركة
    Mektupları bir cümlenin ortasında başlayıp ortasında bitecek şekilde yazdım. TED وكتبتها بحيث تبدا في منتصف الجملة وتنتهي في منتصف الجملة
    Ormanın ortasında, nehrin çok yakınında bu sahiden çok tuhaf görünen ağacı buldum. Open Subtitles في منتصف الغابة قريباً جداً من النهر عثرت على هذه الشجرة الغريبة للغاية
    Tam da ikinci perdenin ortasında. Beni aramaya mı geldiniz? Open Subtitles . فى منتصف الفصل الثانى هل أرسلاكما إلى هنا ؟
    Saat 6 yönünde, Jefferson. Yün ceketli, kilise merdivenlerinin ortasında. Open Subtitles فى اتجاه الساعة السادسة،جيفرسون،سترة صوفية فى منتصف الطريق الى الكنيسة.
    Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. Open Subtitles لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح
    Oturma odasının ortasında öylece duruyordum... ve banyonun kapısı da açıldı. Open Subtitles لذا، كنت أقف فى منتصف غرفة المعيشة وكان باب الحمام مفتوح
    Hayat yolumun ortasında doğru yolu kaybedip kendimi karanlık bir ormanda buldum. Open Subtitles في منتصف رحلة حياتي وجدت نفسي وسط خشب اسود لأضعت الطريق الصحيح
    Mardis Gras'ın ortasında seni vursam bile yine de bana dokunamazlar. Open Subtitles أستطيع أن أطلق النار على منتصف جبهتك ولا يمكنهم أن يلمسوني
    Ve aniden kendini başka birinin hayatının ortasında buluyorsun istesen de istemesen de. Open Subtitles و فجأة تجدين نفسكِ في منتصف حياة شخصٍ آخر. سواءً أردتِ أو لا.
    Biliyorsun, patronun gecenin ortasında yok olmak gibi kötü bir huyu var. Open Subtitles إنّ الرئيس لديه عادة سيّئة قليلاً فهو يختفي في وسط منتصف الليل
    Yaz ortasında dağ yamacında nispeten huzurlu bir ortam oluşmuştur. Open Subtitles بحلول منتصف الصيف يأتى أمان وسلام نسبى إلى سفح الجبل
    Termodinamik dalgalanmalar seminerinin ortasında uykulu görünme riskini mi alacaksın? Open Subtitles حقاً ؟ ستخاطر بالنعاس بمنتصف محاضرتك عن التقلبات الحراريّة ؟
    Bu yüzden onu öldürdün, haklı olduğu için, ...seni deneyinin tam ortasında yakaladı! Open Subtitles وذلك سبب قتلك له، لأنه كان محقاً ولقد وجدك.. في خضم تجرتك تماماً
    Düşünün, Kenya'nın ortasında cep telefonlu bir Masai savaşçısının, 25 yıl önce Başkan Reagan'dan daha iyi mobil iletişimi var. TED فكروا فيها، أن هاتف نقال محارب الماساي في وسط كينيا لديه ارسال جوال أفضل من الرئيس ريجان قبل 25 سنة.
    Peki ya sokak ortasında rastgele bir araba çalınma olayı? Open Subtitles وقد ظهر عليكم سارقُ سياراتٍ من العدم أثناء عمليةُ الإخراج؟
    Mahkemenin ortasında kendini havaya uçurmanın insanlara doğruyu göstereceğini mi düşündün? Open Subtitles خلت أنه إذا فجرت نفسك بوسط قاعة المحكمة ستري للناس الحقيقة؟
    Ne çeşit bir salak kaldırımın ortasında araba sürer ki ya? Open Subtitles أيُّ نوعٍ منَ الأغبياءِ قد يقودُ سيارةً في منتصفِ ممشىً جانبيٌّ؟
    Birinin yüzü sana dönükse onu sırtından vuramazsın. Gerçek, ikisinin ortasında bir yerde. Open Subtitles غير ممكن الحدوث عندما شخص ما يواجهك الحقيقة في مكان ما في الوسط
    Bu savaşın tam ortasında görevlendirilmiştim çünkü savaşı Irak'ın kuzey kesiminden takip ediyordum. TED لقد كنتُ في قلب أحداثھا، لأني كنت أغطي مجرياتھا من شمال العراق.
    ortasında bir motor var, ve ayrıca içinde bir vites var. Ve biz bu vitesi motor devrini iletmek için kullanıyoruz. TED في المنتصف لدينا المحرك، ولدينا أيضا التروس. ونحن نستخدم التروس لنقل دوران المحرك.
    Lily, burada amerikanın kültür ve sanat merkezinin tam ortasında yaşıyoruz. Open Subtitles ليلي .. نحن نعيش في مركز الفن و الحضارة في امريكا
    İhtiyacımız olan son şey, ameliyatın ortasında Kızıl Deniz gibi ortadan ikiye ayrılması. Open Subtitles آخر شيء نحتاج إليه أن تنشق تلك الطاولات كالبحر الأحمر في مُنتصف العملية
    Ama son saaten önce toparlanabilmemiz için seminerin ortasında bir mola alıyoruz. Open Subtitles لكن يوجد فترة راحة في منتصفها لنستعيدنشاطناللساعةالأخيرة. يوجد بعض القوانين للحلقات الدراسية.
    1950'den 2050'ye kadar olan yüz yıllık sürece bakarsanız, bu yüz yıllık süreç, tüm dünya şehirlerini inşa ettiğimiz asır; bizim de şimdi tam ortasında olduğumuz. TED و إذا نظرت إلى القرن من 1950 إلى 2050 هذا القرن حين نبني كل مدن العالم، القرن الذي نحن في منتصفه الآن.
    Bu girişim görüntüntünün ortasında bir karanlık nokta olacağı anlamına gelir. Open Subtitles هذا التداخل يعني أن الصورة ستكون لها بقعة مظلمة في وسطها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد