ويكيبيديا

    "parçaların" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القطع
        
    • الأجزاء
        
    • أجزاء
        
    • لأجزاء
        
    • أجزائك
        
    • شظايا
        
    • قطع الغيار
        
    • أجزائه
        
    • الشظايا
        
    • الاجزاء
        
    • تلم شتاتك
        
    Filmin bağımsız bir bölümü zamanın akışını değiştirmez veya zamanı kapsamaz; ancak parçaların birlikte dizilişiyle ortaya çıkan bir varlıktır. TED لا يتغير إطار واحد في الفلم أو يحتوي على تغير الزمن، ولكنها خاصية تأتي من كيف تلتصق القطع مع بعضها.
    Kader Mızrağı'nın koruyucularından biri olduğunu ve diğer parçaların saklandığı yeri bildiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك أحد حماة رمح القدر وأعلم أنك تعرف مكان تخبئة بقية القطع.
    Yani, onlar bütün farklı parçaların bütün farklı bileşenlerin, birleşerek bir bütün oluşturmasını sağlayıcı yollar bulmuşlar. TED وهذا يعني، العثور على طرق للحصول على كل من القطع المختلفة، كافة المكونات المختلفة، حيز كل معا.
    Buna karşılık, karmaşık bir sistem birbirine benzeyen birçok küçük parçadan meydana gelir ve çevreyle uyumlu davranışı ortaya çıkaran bu parçaların birbiriyle etkileşimidir. TED و على النقيض، إن الجهاز المركب مكون من العديد، العديد من الأجزاء المتشابهة، و تفاعلها هو ما ينتج سلوك متجانس ككل.
    Ve bu kendi kendine montaj adı verilen, düzensiz parçaların sadece yerel etkileşim yoluyla sıralı bir yapı inşa etmesi işlemidir. TED ويسمىّ ذلك بالتّجمبع الذاتيّ، وهو عمليّة تقوم من خلالها أجزاء فوضويّة ببناء هيكل منظّم عن طريق التّفاعل الداخليّ.
    Kendine dair eksik parçaların var. Onları ne ile doldurduğuna dikkat et. Open Subtitles أنت تفتقد لأجزاء من نفسك كن حذرا بما تضع مكانها
    Bu parçaların çoğu daha sonra dünyanın dört bir yanındaki müzelerde, bienallerde, trienal sergilerinde gösterilmektedir. TED العديد من هذه القطع سيتم عرضها لاحقاً في المتاحف و المعارض التي تقام كل سنتين و ثلاث سنوات حول العالم.
    Ve dört günün sonunda beyniniz zonkluyor ve siz kendinizi canlı, heyecanlı ve enerji dolu hissediyorsunuz ve bütün bunlar o küçük parçaların bir araya gelmesinden dolayı. TED وفي نهاية اليوم الرابع، يبدأ عقلك بالطنين وتحث بالطاقة، الحياة والإثارة، وذلك لأن كل تلك القطع وُضعت معاً.
    Bazı parçaların gözden kaçtığı oldukça barizdi. TED في الواقع، كانت هناك بعض القطع الرئيسية المفقودة.
    Homolog rekombinasyon denen bir mekanizmanın olduğunu biliyorduk. parçaların biraraya getirilmesiyle DNA'nın onarımında kullanılır. TED علمنا أن هناك آلية تسمى إعادة التركيب المتماثل، التي تستخدم في البيولوجي لإصلاح الحمض النووي، ويمكنها وضع القطع سوياً.
    Bunu yaparken de parçaların alanlarını gözlemleyelim. TED ونحن نقوم بهذا، فلنتتبع كل مساحات القطع.
    Bütün parçaların bir araya geldiği andır ve birden sanki gerçekten var olan bir yermiş gibi bir dünya ortaya çıkar. TED إنها اللحظة حيث تتجمع القطع جميعها مع بعضها البعض، وتنبعث الحياة فجأة في العالم كما لو أنّه مكان موجود بحق.
    Mükemmel tasarımı elde ettiğinizde etkileşime giren bu parçaların birbirleriyle uyumlu olduğunu görürsünüz. TED وعندما تصل إلى التصميم المثالي، فستحصل على انسجام وسلاسة حقيقية بين كل هذه القطع في تفاعلها مع بعضها.
    Ne zaman bu endüstriyel görünüm dev parçaların şehirde, bir binada ziyaretçiler ve komşular tarafından deneyimlendiğini görsem hâlâ tüylerim diken diken olur. TED ومع ذلك مازلت أشعر بالقشعريرة عندما أرى هذه القطع العملاقة من الأراضي الصناعية في قلب المدينة، في مبنى، يطيل الناس والجيران النظر فيه.
    Prakash Merkezi, sağlık hizmeti ile eğitim ve araştırmayı bir şekilde entegre edecek ve kendisini oluşturan parçaların toplamından çok daha büyük ve önemli bir yer olacak. TED سيتضمن مركز براكاش الرعاية الصحية التعليم, و البحث في طريقة تجعل الناتج النهائي ككل أفضل بكثير من كل القطع متفرقة.
    Yani, hareketlilik anlamı eserin sadece şeklinden değil bütün parçaların arasındaki ilişkiden kaynaklanır. Open Subtitles وبالطبع المعنى لبخار المركبة لا يأتي من تصميم النموذج وإنما العلاقة ما بين القطع مما يضيف للعمل معنى
    Ve yine, bütün, parçaların toplamından fazlası. TED لذا مرة أخرى، إن الكل أكبر من مجموع الأجزاء.
    Ve bu bizim kendi kendine montaj davranışını simule etmemize ve hangi parçaların ne zaman katlandığını optimize etmemize izin veriyor. TED وهذا يسمح لنا بمحاكاة سلوك التجميع الذاتي ومحاولة معرفة أيّة أجزاء تطوى و متى.
    Hayal dünyamı işgal eden parçaların şu an giyinik durumda. Open Subtitles إنّ أجزائك التي تبقي خيالي مشغولًا، مكسوّة الآن.
    Ama uydu taramaları sonucu parçaların hala orada olduğu görülüyor. Open Subtitles ولكن صور القمر الصناعي أظهرت أن هناك شظايا قد نجت
    Düsseldorf demiryolu köprüsü için gidecek olan parçaların siparişini denetlemekle başlayacaksın işe. Open Subtitles سوف تبدأ بالإشراف على ترتيب ل قطع الغيار اللازمة لجسر السكة الحديدية دوسلدورف.
    Aristo'nun dediği gibi: Bütün, parçaların toplamından fazlasıdır. TED كما كتب أرسطو، إن الكل أكبر من مجموع أجزائه.
    O günlerde parçaların sadece bir kaçını bulmuşlar. Open Subtitles و في ذلك الوقت, قاموا فقط باستخراج بعض الشظايا
    Beraber hareket ettiğimizde ortaya çıkan, parçaların toplamından çok daha fazlasıdır. TED عندما نعمل سوية الشيء المجمل افضل من تجميع الاجزاء.
    Uyanmadan önce tüm parçaların bir araya gelmeli. Open Subtitles عليك أن تلم شتاتك مجدداً قبل أن تستيقظ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد