ويكيبيديا

    "pencerenin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النافذه
        
    • نافذة
        
    • نافذتك
        
    • النوافذ
        
    • النافذةِ
        
    • من النافذة
        
    • نافذه
        
    • النّافذة
        
    • هذه النافذة
        
    • نافذتها
        
    • نافذتي
        
    • للنافذة
        
    • عند النافذة
        
    • حافة النافذة
        
    • النافدة
        
    Zaten pencerenin önünden gelip geçen ayaklar yeterince sinir bozucu. Open Subtitles فكل هذه الأقدام الماره التي آراها من النافذه ، تخيفني
    Şu pencerenin başında oturup sevkıyatları kontrol edeceksin. Open Subtitles انت سوف تجلس بجوار النافذه و تتفحص الشحنات
    Yapılabilecek en iyi şey pencerenin önünden kendine yer kapmak. Open Subtitles أفضل نشاط أن تجلس في موضع مناسب أمام نافذة التحديق.
    Sık sık pencerenin kenarında veya kilisede görüyorum sizi. Open Subtitles أراكِ واقفة بجانب نافذتك في أغلب الأحيان .وفيقداسالأحد.
    pencerenin önünde soğuk almamı, donarak ölmemi istedi. Open Subtitles كنت سأصاب بالبرد عند النوافذ وأتجمد حتى الموت
    O pencerenin yanna gidip Manion'u beklemesini söyledi. Open Subtitles وهو أخبرَه للذِهاب إلى هذه النافذةِ ويَنتظرُ مانيون.
    Bu konuşmaya üst kattaki pencerenin yanında devam edebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا اكمال الحوار في الطابق العلوي قريب من النافذة
    Buhar yüzünden fazla bir şey göremezdiniz ama bu kampta iki yıl geçirdikten sonra .o pencerenin ardında ne olduğu düşüncesi bile voltajınızı yükseltirdi. Open Subtitles ولكن بعد سنتين فى هذا المعسكر مجرد فكرة ماذا يوجد خلف هذه النافذه بالتأكيد, ينظم شحناتك
    Mücevherler pencerenin gerisinde parlıyorlar. Open Subtitles المجوهرات تتألق أمامك على الجانب الاخر من النافذه.
    pencerenin arkasındaydı ve isteseydi onu indirebilirdi neredeyse üç kez. Open Subtitles بسبب هذا الاحمق. لقد كان على النافذه ولم يطلق.
    Bu Annunzio'nun ofisinde pencerenin arasında sakladığı uğurlu bir Çin objesi. Open Subtitles هذه تعويذة صينية للحظ الجيد احتفظ بها انوزيو في نافذة مكتبه
    Bu da Sao Paulo'da bir pencerenin kenarındaki Bakire Meryem. TED هنا مريم العذراء على جانب من نافذة زجاجية في ساو باولو.
    Kilit nokta, rezervuarın altındaki bu pencerenin kompozit olması, çok özel bir pencere olması. TED و الآن، أهم جزء وهو النافذة الموجودة أسفل الوعاء، انها مركبه، انها نافذة خاصة جدا.
    Poligona giden en kestirme yol pencerenin altından geçiyordu. Open Subtitles كان الطريق الأسرع إلى معرض الصيد يمر من تحت نافذتك
    pencerenin dışındaki çalıda yaşayan örümceği hatırlıyor musun? Open Subtitles تتذكرى العنكبوت التى عاشت فى شجيرة خارج نافذتك ؟
    Her kapının ve pencerenin kapatılmasını istiyorum. Sımsıkı kapatın. Open Subtitles أريد كل النوافذ و الأبواب مغلقة و محكمة الإغلاق، حسنا ً
    Bu sizin atanız, Komiser... tam da önünde durduğumuz pencerenin altında asılı duruyor. Open Subtitles إنه أحد أسلافك يا حضرة المفتش معلّق تحت هذه النوافذ بالذات
    Hayata hep pencerenin yanlış tarafından bakar gibiyim. Open Subtitles انا يَبْدو دائماً لِكي يَكُونَ نَظْر إلى الحياةِ... مِنْ الجانبِ الخاطئِ النافذةِ.
    Her 10 dakikada bir pencerenin kenarına geleceğim. Böylelikle benim güvende olduğumu anlayabilirsin. Open Subtitles حسناً، سأقف بالقرب من النافذة لكل 10 دقائق ستكون الطريقة التي تعرفين أنني بخير
    Şu küçük şakanızı hatırlamıyor musunuz hani dökme camdan bir pencerenin kırılması ile sonuçlanan? Open Subtitles الا تتذكري دعابتك العمليه هذا تسبب في تكسير زجاج نافذه
    Havanın güzel olduğu günlerde... ..çoğu zaman pencerenin kenarına oturur... Open Subtitles عندما يكون الجو جيدا كانت أمّي تجلس بالقرب من النّافذة
    Kasvetli bir akşamda bu pencerenin manzarasından daha kasvetli bir şey olamaz. Open Subtitles لا شيء يثير الكآبة أكثر من النظر من هذه النافذة في ليلة كئيبة
    Kolu, bakan kişiyi pencerenin tabuta benzer sınırlarından tekrardan savaşa, belki de tüm zamanların en tartışmalı sembollerine yönlendiriyor. İki hayaletimsi hayvan yıkımda sıkışmış. TED من حدود نافذتها الشبيهة بالكفن، تُوجِّه ذراعها المشاهد إلى المعركة مرة أخرى، إلى أكثر رمزٍ مثير للجدل على الإطلاق ربما؛ حيوانان شبحيان محاصران في الدمار.
    Ve tüm gece pencerenin önünde oturup pencereden dışarı bakıp bakıp onun geri dönmesini beklemiştim. Open Subtitles وإنتظرتٌ طوال الليل، محدقاً عبر نافذتي منتظراً رجوعها
    Pekâlâ, tahayyül et şimdi, çocuk çekmeceyi açar tezgahın üstüne çıkar ve Alan'ın haşlanmış brokoli kokusunu mide bulandırıcı bulduğu için açık bıraktığı pencerenin önüne gelir. Open Subtitles حسنا، تخيل، إذا صح التعبير، الطفل يسحب الدرج, ويصعد حتى على العداد ويحبو أكثر للنافذة. التي قد تركته مفتوحا.
    Dördümüz briç oynuyorduk ki pencerenin orada birdenbire bir koşuşturma oldu. Open Subtitles أربعتنا كننا نلعب البريدج عندما رأينا حركة مفاجئة عند النافذة
    Pekala bayım, fikrinizi değiştirirseniz pencerenin pervazında olacak. Open Subtitles حسنا، اذا غيرت رايك ساتركه على حافة النافذة
    ...herşey yolundaydı, fakat aptal karı demir bir çubuk bulmuş, ve bununla pencerenin tahtalarını sökmüş. Open Subtitles كل شيء كان يبدو تحت السيطرة لكن الغبية وجدت قصبة حديدية و أعتقد إنها كانت تحاول فتح النافدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد