ويكيبيديا

    "rastlantı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مصادفة
        
    • صدفة
        
    • مصادفه
        
    • بالصدفة
        
    • الصدفة
        
    • عشوائي
        
    • قبيل المصادفة
        
    • كمصادفة
        
    • بصدفه
        
    • مُصادفة
        
    • مصادفةً
        
    • لمصادفة
        
    • صدفه
        
    • الحوادث العادية
        
    • المصادفات
        
    Kurtlar bir rastlantı olabilir. Aslında olmasa şaşılacak bir durum olurdu. Open Subtitles قد تكون الديدان مجرّد مصادفة سنتفاجىء تقريباً إن لم تكن لديه
    İşte bir rastlantı daha büyük ikramiyeyi sen alıyorsun ve ben hava alıyorum. Open Subtitles .. حسناً، هاكِ مصادفة أخرى ،أنتِ حصلتِ على شيك العلاوة الكبير بعكسي أنا
    Haliyle çoğunuzun Ed'i tanıyamamış olmasının bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum. TED لذا لا أرى أن عدم تعرف الكثير منكم على إد كان مصادفة.
    Ve, ben tüm bunların... bir rastlantı olduğunu düşünmeye çalışıyorum. Open Subtitles و أحاول أن أقنع نفسي أن كل هذا مجرد صدفة
    Ve, ben tüm bunların... bir rastlantı olduğunu düşünmeye çalışıyorum. Open Subtitles و أحاول أن أقنع نفسي أن كل هذا مجرد صدفة
    Basit bir rastlantı! Kazadan beri karşılaşmadılar. Open Subtitles مصادفه عاديه إنهما لم يتقابلا منذ الحادث
    Ve şunu belirtmek isterim ki; elit sanat ve sanat eleştirisindeki bu sözümona düşüşün insan doğasının yaygın biçimde inkar edildiği bir tarihin aynı noktasında olması bir rastlantı değil. TED وأود أن أُصرح أنه ليس مصادفة أن هذا التراجع المفترض فى الفن الراقي والنقد قد حدث فى نفس الفترة من التاريخ التي كان فيها إنتشار واسع المدى لتجَاهل الطبيعة الإنسانية.
    Bu bir rastlantı değil. Çünkü tarım ve şehir birbirine bağlıdır. Birbirlerine ihtiyaçları vardır. TED هذا ليس مصادفة. لأن الزراعة و المدن مرتبطان معاً. هما يحتاجان إلى بعضهما.
    Öyleyse Bayan French'in sadece bir hafta sonra öldürülmesi inanılmaz bir rastlantı mı? Open Subtitles هل كانت مصادفة فقط أن تقتل مسز فرينتش بعد أسبوع واحد ؟
    - Ne rastlantı ama. Open Subtitles لقد أرسلنا صاحب شركة العقارات ـ يا لها من مصادفة
    Ya bu büyük bir rastlantı sonucu oluşmuş bir tesadüfse? Open Subtitles ماذا لو بمعجزة خارقة أن هذه مجرد مصادفة مجنونة؟
    Bu size de inanılmaz bir rastlantı gibi gelmiyor mu, yoksa sadece bana mı öyle geliyor? Open Subtitles أيبدو الأمر لك بمثابة مصادفة مذهلة ام انه يبدو كذلك لى فقط
    Bu bir rastlantı mı, yoksa davayı yine sana mı verdiler? Open Subtitles هل هذه صدفة ، ان انك قد عدتى الى القضية مجددا
    İlk olarak. O hayaletin sana dadanması rastlantı sonucu değil. Open Subtitles قبل كل شيء، إنها ليست صدفة أن الشبح مرتبط بك
    Sonra nöbet geçirmesi sanki tuhaf bir rastlantı gibi geldi. Open Subtitles ثم الأزمة هل كانت مجرد صدفة غريبة أو شيء آخر؟
    Bütün bunları size anlatmamın sebebi eğer babam bir kalpazan olduysa aslında bu tamamiyle bir rastlantı sonucudur. TED وهذه القصة كانت البداية في مسيرته في أن يصبح مزوراً في الحقيقة كان الامر صدفة
    Her halükarda gerçek şu ki hepimizin favori eşofman altımızın aksine iş yerine uygun kıyafetler seçmemiz saçma bir rastlantı değil. TED وفي كلتا الحالتين، حقيقة أننا جميعًا اخترنا ارتداء ملابس عملية على عكس بنطالنا الرياضي المفضل ليست صدفة سخيفة.
    Birkaç hafta önce, yat gezisindeki bir İngiliz aile... rastlantı eseri adaya çıktı ve küçük kızları yaralandı. Open Subtitles منذ بضعة أسابيع عائلة بريطانية خلال سفرها على متن يخت صدفة عثرت على الجزيرة و طفلتهم الصغيرة أصيبت بأذى
    Burası, 1856 Temmuzunun 9'unu 10'una bağlayan gece tuhaf bir rastlantı ile beraber doğduğum ev. Open Subtitles هذا هو المنزل الذي حدثت فيه مصادفه فريده من نوعها ولدت في منتصف الليل ما بين اليوم ال تاسع والعاشر من يوليو عام 1856
    Peki, onu yürürken rastlantı sonucu mu bulmayı düşünüyorsun? Open Subtitles أتظنين بأنك ستسيرين و من ثم بالصدفة ستتعثرين و تسقطين عليه ؟
    Hayır, çünkü Şehir Meclisi istedi bunu. rastlantı senin anlayacağın. Open Subtitles لأنه سعى إلى إعجاب مجلس المدينة، أي أنها الصدفة
    onun için orda olması rastlantı değildi. Open Subtitles لذلك هو لن يكون هناك بشكل عشوائي
    Bu sistemin bir uzay geçidine sahip olmasının rastlantı olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه من قبيل المصادفة أن هذا النظام له بوابة فضائية
    Siz orada büyüdüğünüzden bahsedince, bu sıradan bir rastlantı gibi görünmedi. Open Subtitles عندما قلت إنك ترعرت هناك بدت كمصادفة ملفتة بدت كمصادفة ملفتة
    Tuhaf bir rastlantı eseri bu sayı aynı zamanda Arthur'un bir zamanlar Islington'da gittiği ve ilişkiye giremediği çok hoş bir kızla tanıştığı partinin verildiği evin telefon numarasıydı. Open Subtitles ْ347 إلى فرصة واحدة و بصدفه غريبة إنه أيضاً رقم هاتف شقة عائلة إزلينجتون
    - İşte orada. - rastlantı olabilir. Open Subtitles ـ ها هو ذا ـ كان من الممكن أن تكون مُصادفة
    O gün parkta bana rastlamanda bir rastlantı değildi öyle değil mi? Open Subtitles لم تكن مصادفةً مقابلتنا في المتنزّه، ألم تكن؟
    Evlat, böyle karşılaşmamız ne büyük rastlantı. Open Subtitles كريس يا بنى، إنها لمصادفة سعيدة أن نلتقى
    Burası Kaiba'nın Düello Dome'u. Bu mavi ışık hüzmesi, müzedeki Işık Piramiti bunun rastlantı olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles انها ساحه كيبا للمبارزات و هذا الشكل يشبه هرم النور الذى كان بالمتحف و اعتقد انها ليست صدفه
    Bu, "basit bir rastlantı" olmasın. Open Subtitles لا يمكن أن تكون واحدة من الحوادث العادية
    Sadece hafızanı kaybetmenle ilgili çok fazla rastlantı var. Open Subtitles هنالك العديد من المصادفات الغريبه تجري ليس مجرد نسيانها فحسب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد