Clark, Jor-El ile Rau'nun Kitabı'nun görüntüsünü aylar önce bulmuştum. | Open Subtitles | (كلارك)، وجدت ذلك التسجيل عن (جور-إل) وكتاب (راو) منذ أشهر |
Rau'nun Kitabı, seninle birlikte tüm Kandorialıları başka bir gezegene gönderebilir. | Open Subtitles | يمكن استخدام كتاب (راو) لإرسال الكوندوريين لكوكب آخر، بما فيهم أنت |
Hatain Patel : (Çince konuşuyor) Yuyu Rau : Selam, ben Hetain. Ben bir sanatçıyım. | TED | هيتين باتيل: (متحدثاً بالصينية) يويو راو: مرحبا، أنا هيتين. |
Kutsal kitabımız Rau bize ışığın olduğu yerde karanlığında olduğunu öğretti. | Open Subtitles | يعلّمنا كتاب (راو) المقدّس، أنّه حيث يوجد النور، يوجد الظلام. |
Rau tılsımı şans içindir endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | تميمة (راو) للحظ للسعيد لا تستدعي كل هذا |
Sanırım Rau'nun kitabı dünyada değil. | Open Subtitles | أظن أن كتاب (راو) ليس على الأرض في النهاية |
Zod Rau'nun kitabının bir çeşit Krypton İncili olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال (زود) أن كتاب (راو) هو كتاب مقدس كريبتوني |
Belki de Zod ve Kandorialılar bizden önce kutsal Rau Kitabı'nın yerini bulmuşlardır. | Open Subtitles | أعني، ربما يحاول (زود) والكوندوريين البحث عن كتاب (راو) المقدس قبلنا بكثير |
Beni buraya sen getirdin ve şu Rau şeyi ile ilgili bilgi almak istiyorsun. | Open Subtitles | ماذا ؟ احتجزتني هنا لكي تحصلي على معلومات عن أمر (راو) هذا |
Kandoria'nın İncili'dir. Rau'nun tüm bilgilerini ve gücünü barındırır. | Open Subtitles | إنه الكتاب المقدس للكوندوريين، ويحتوي على معرفة وقوّة (راو) |
Beni yemek için evde tuttun böylece adamların Rau'nun Kitabı'nın izini bulabildiler. | Open Subtitles | أبقيتني في المنزل بحجة العشاء بينما رجالك يبحثون عن كتاب (راو) |
Rau'nun Kitabı Kandorialıları başka bir gezegene yollayabilir. | Open Subtitles | يمكن استخدام كتاب (راو) لإرسال الكوندوريين لكوكب آخر |
Hala anlayamıyorum. Nasıl olurda Kent Çiftliği'nin Kırmızı Kraliçe'si Rau'nun Kitabı'nı bilebilir. | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم كيف عرفت (الملكة الحمراء) لمزرعة (كنت) بشأن كتاب (راو) |
Ben de bir daha oğlun ile asla konuşmamanı ve Rau'nun sırrını onunla paylaşmamanı sağlarım. | Open Subtitles | سأحرص الآن ألاّ تتحدث مع ابنك مجدداً وإطلاعه على أسرار كتاب (راو) |
Adamlarım Rau'nun Kitabı'nı benden gizlediğini öğrendi. | Open Subtitles | اكتشف رجالي أنك كنت تملكين كتاب (راو) وأخفيته عني |
Bu kristaller aynı zamanda Rau'nun Kitabı'nın gücüne de sahip olacaktı. | Open Subtitles | وأعتقد أن تلك البلورات ستشغل كتاب (راو) أيضاً |
O zaman şafak vakti Rau'nun Kitabı elimizde olacak. | Open Subtitles | بحلول الفجر إذن، سيكون بحوزتي كتاب (راو) |
Onu bitirmek için Rau'nun Kitabı'na ihtiyacın olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنك تحتاج كتاب (راو) لإنهائه |
Eğer Rau'nun Kitabı ile ilgili herhangi bir yerde haber varsa... | Open Subtitles | لذا، إن ذكر كتاب (راو) --في أي مكان من |
Muhtemelen uzaylılar Rau'nun Kitabı'nın peşinde. | Open Subtitles | على الأرجح من قبل فضائيين... يبحثون عن كتاب (راو)... |