"refahı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• رفاهية
• مصلحة
• رفاهيه
• الرفاهية
• الازدهار
• الديمقراطيات
• جربن
• رفاه

Bir lider ve topluluğunun refahı için ateşli bir savunucu.
إنه زعيم ومناصر متحمس من أجل رفاهية مجتمعه.

Adı "Egemenlik Yasası". Kralın, maddi ve manevi olarak, halkın refahı ile ilgili tüm konularda en yüksek mertebede olduğu ilan edilecek.
فالملك لديه السلطة العليا ليكون أعلى من رفاهية أيا من رعاياه

Ne zamandır mahkumların refahı bizden önce gelmeye başladı?
منذ متى رفاهية السجناء أكثر أهمية من رفاهيتنا ؟

Görevime devam ettiğim müddetçe, filonun refahı sizin endişelenmenizi gerektirecek bir konu değil.
طالماأننىبهذاالمكتب, فإن مصلحة الأسطول ليس شيئاً تحتاج للقلق حياله

Bakanlık onun refahı ve sağlığıyla yakından ilgileniyor.
الدولة لديها مصلحة ملحة في صحته ورفاهيته

Kızımın refahı için kaygılarım var... ve eğer tam manasıyla bunları gidermezsen teklifin reddedildi.
لدى مخاوفي لأجل رفاهيه أبنتي و اذا لم تستطع منحها ذلك فإن طلبك مرفوض

Dünya refahı ve barışı sırtını sana dayayabilir o zaman Bay Ahlak!
إذاً الرفاهية والسلام في الأرض تعتمد عليكَ ي سيد الضمير

Meereen ve Ejderha Körfezi'nin refahı ile ilgili özel emirler bırakılacak.
أمورٌ محددة ستُترك لك بخصوص رفاهية ميرين وخليج التنانين

İnsan mutluluğuna öncelik verme konusunda her ülke Kosta Rika gibi davranıp, vatandaşlarının refahı için servetini kullanırsa ne olur?
ماذا لو اختار كل بلد في العالم أن يكون مثل كوستاريكا في إعطاء الأولوية إلى رفاهية الأشخاص، باستعمال ثروتهم بهدف توفير الرفاهية؟

Bu görsel gerçekten de dünya sisteminin stabilitesini düzenleyen dokuz çevresel süreçli altyapıyı gösteriyor, güvenli bir faaliyet alanı sunuyor, bu alanda insan refahı, bolluk ve eşitlik için daha fazla şansımız olacaktır.
تعرض هذه الشريحة الإطار إلى جانب العمليات البيئية التسع التي تنظم استقرار النظام الأرضي، وتقدم مجال عمل آمن، حيث نحظى بفرصة كبيرة للحصول على رفاهية الإنسان والإزدهار والعدالة.

Senato'nun artık Roma'nın refahı için temkinli olmamasını mı öneriyorsunuz?
-هل تعتقد ان مجلس الشيوخ لم يعد يناقش رفاهية روما؟ -هل تقترح انهاء القانون الرومانى الدائم؟

Soğuk ve sert ülkemizin refahı, aslında onun ara sıra iyi bir çalışma ortaya koymasına bağlı.
..... رفاهية بلادِنا الباردةِ والمرّةِ تعتمدُ في الحقيقة عليه .فالعمل

Kampın refahı ana fikirdi.
كانت رفاهية المعكسر هي الفكرة الأساسية

Sen de anlarsın ki bu sohbetin aramızda kalması, herkesin refahı açısından en iyi seçenek olur.
انت تعلم ان هذه من مصلحة الجميع ان تبقي هذه المحادثة بيننا

Benim işim kliniğin refahı.
وظيفتي هي تحقيق مصلحة العيادة.

Çocuklarımızın, hatta bütün köyümüzün refahı buna bağlı.
رفاهيه قريتنا و اطفالنا تكمن في هذه اللعبه

savaşa harcanacak bu parayla, insanlarının refahı için harcayabilirsin.
يجب أن احثك,بدلاً من أن تصرف مبالغ مدمره من المال لخوض الحرب يجب أن تصرفه على رفاهيه شعبك

Bunlar Roma İmparatorluğu'nun başarısı için ne kadar gerekliyse, eyaletler arası otoban sistemi de Amerika Birleşik Devletleri'nin refahı ve gelişmesi için o kadar gereklidir.
وهذا كان ضرورة لنجاح الإمبراطورية الرومانية كما هو الحال في نظام الربط بالطرق الخارجية السريعة لتوفير الرفاهية والتقدم التي تحظى بها الولايات المتحدة

Hükümetler hem girişimcilerinin hem de müşterilerinin gelişmesine izin veren şartları oluşturarak refahı ve gelişmeyi yaratırlar.
الحكومة لا تخلق الازدهار والتنمية، بخلق الظروف التي تسمح لكل من رواد العمال وعملائهم بالازدهار.

Demokrasinin işi refahı meydana getirmek için birçok kişinin katılmını arttırmaktır yoksa paranın bir yerde biriktirilmesi için bazı kişilere olanak verilmesi değildir.
عمل الديمقراطيات هو من أجل تعظيم شمل العديد لخلق الرخاء لا لتمكين قلة من جمع المال.

Eğitim Müdürlüğüne başvurun. Bir Çocuk refahı Komitesi olacaktı.
جربن قسم التعليم، فجمعية حماية الطفل خاضعةً لهم

Bugün cesur insanlar, ülkelerinin refahı için savaşırken hayatlarını kaybettiler.
والرجال شجاع جدا الذين ضحوا بحياتهم في المعركة، و رفاه وطنهم.