restoranın sahibinin söylediğine göre.. kurban Siyah bir iş kadınıyla.. ...tartışırken görülmüş. | Open Subtitles | مالك المطعم قال إنه رأى الضحية تتجادل مع سيدة أعمال أمريكية أفريقية |
Sizi kapatıyorum ve restoranın sahibine de 25.000 dolarlık cezayı yapıştırıyorum. | Open Subtitles | سوف أغلق حانتكما وسأصفع صاحب المطعم بغرامة قدرها 25 ألف دولار |
restoranın bu zehri yiyen diğer yedi kişiyi bulamadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | قلت المطعم لم يستطع التعرف على السبعة الآخرين الذين اكلو ؟ |
Calvin Amy'i Sophia adındaki bir restoranın yakınlarından arabasına aldığını söylüyor. | Open Subtitles | كالفين يَقُولُ بأنّه أركب أيمي في سيارتِه قُرْب مطعم مسمّى صوفيا |
restoranın yarın açık mı? | Open Subtitles | .غداَ هي السنة الصينية الجديدة هل ما زال المطعم مفتوحاَ ؟ |
Önce, onları şurada toplamışlar, şu restoranın bulunduğu yerde ya da bu meydanda, sonra da hepsinin altınlarını toplamışlar. | Open Subtitles | في البداية جمعوهم هنا حيث يكمن المطعم الان في هذه الساحة وأخذوا مجوهراتهم |
Bu restoranın, ağızda ağza yayılan bir şöhreti olsun istiyorum, bilirsin. | Open Subtitles | أريد لهذا المطعم أن تُبنى سمعته من شخص لشخص، ومن فم لفم |
-Hemen geldiğiniz için sağolun bayan Botz.Burada yemek yiyeceğimiz restoranın ve geceyi geçireceğimiz motelin telefonu var. | Open Subtitles | هاك رقم هاتف المطعم الذي سنتعشى فيه والنزل الذي سنقضي فيه الليلة |
Yavrum, restoranın telefonunu yazdım, gerekirse arayın. Oldu mu? | Open Subtitles | اسمعني يا عزيزي , رقم المطعم على الهاتف إذا احتجت لنا , حسناً ؟ |
Hangi kısmını? "Sahip olmadığın restoranın yenilenme" kısmı mı yoksa "olmayan 200 milyonunun harcanması" kısmı mı? | Open Subtitles | أي جزء؟ ترميم المطعم الذي لا تمتلكه، أم انفاق مبلغ الـ200 مليون الذي لا تمتلكه؟ |
Resim de restoranın dışındaki güvenlik kamerasından çekilmiş olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون شخص ما أخذ تلك الصورة من كاميرا المراقبة من المطعم |
restoranın içine göz yaşartıcı gaz sıkalım. | Open Subtitles | هيا فقط نلقى بعض القنابل المثيرة للدموع داخل , المطعم |
- Evet bir kaç yıl önce koptuk... ve kocası şu restoranın sahibi. | Open Subtitles | نعم لقد أعدنا علاقتنا منذ عدة سنوات و زوجها يملك ذلك المطعم "تيادورا" |
Tamam, insanların onları yemesi konusunda restoranın prensibi nedir? | Open Subtitles | حسنا، ما هي سياسة المطعم عن الناس يأكلون ذلك؟ |
Bu restoranın havasını "gösterişli ve sarımsaklı" bulanlar? | Open Subtitles | من يعتبر هذا المطعم مطعماً متعجرفاً يحوي طعامه الكثير من الثوم؟ |
3. Batı Caddesi'ndeki Chinatown Express isimli restoranın önünde durdular. | Open Subtitles | لقد وجدتهم وقد توقفوا حالاً عند مطعم تشاينا تاون اكسبرس |
Güya burada sadece bir gün kalacaktık ancak cehennemdeki restoranın devamlı müşterisi olmuşuz. | Open Subtitles | نحن هنا منذ يوم على الأكثر ونحن الآن زبونان في مطعم في الجحيم |
restoranın benim bilmediğim bir arka kapısı varmış. | Open Subtitles | كان للمطعم باباً خلفياً لم أعرف شيئاً عنه |
Burasının, son beş yılda borç batağına düşen ikinci restoranın olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن هذا مطعمك الثانى الذى يسقط فى الديون فى خلال الخمس أعوام الماضيين |
Aptal restoranın yüzünden annelik görevlerini unutuyorsun. | Open Subtitles | لو لم تكونى مشغوله بالمطعم لما نسيتى واجباتك كأم |
Şimdi de oldukça pahalı, birinci sınıf bir restoranın sahibiler. | Open Subtitles | الآن, هم يمتلكون عدداً من المطاعم بألواح زجاجية غالية جداً |
24 Eylül'de, ikisi de varlıklı kesime hitap eden iki restoranın... ön camları kırıldı... ve içleri dağıtıldı. | Open Subtitles | وفي الـ 24 من سبتمبر تم تحطيم الزجاج الأمامي لإثنان من مطاعم الطبقة الراقية |
3. Batı Caddesi'ndeki Chinatown Express isimli restoranın önünde durdular. | Open Subtitles | تبعتهم وقد دخلوا لمطعم (تشاينا تاون اكسبريس) في الشارع الثالث |
Bu benim standardımın 10 çoğu restoranın standardının 20 derece altı. | Open Subtitles | تلك 10 درجاتِ تحت معاييرِي، 20 درجة تحت أكثر معاييرِ المطعمِ. |
Toplum için önemli yerleri seçiyor. Seçtiği kurbanlar, onları en sevdiğiniz restoranın ya da ibadet ettiğiniz yerin dışında öldürmesini kadar önemli değil. | Open Subtitles | اختيار ضحاياه ليس مهماً بقدر تأثير مقتلهم أمام مطعمكم المفضّل أو مكان العبادة |
restoranın birinci yılı şerefine Keiths'de akşam yemeği yiyecektik, unuttun mu? | Open Subtitles | أتعلمين أنه يفترض بنا حضور العشاء بمنزل (كيث) الليلة؟ |