ويكيبيديا

    "söylemek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لأخبرك
        
    • لتخبرني
        
    • لقول
        
    • لإخبار
        
    • لإخباري
        
    • لتخبريني
        
    • لتقول
        
    • لأخبركِ
        
    • لأقول لك
        
    • لإخبارك
        
    • لأخبر
        
    • ليخبرني
        
    • ليقول
        
    • لأخبره
        
    • لاخبرك
        
    Kararı etkileyebilmek için Moskova'ya uçuyorum. Bunu söylemek için uğradım. Open Subtitles لأرى إن كان من الممكن تغيير القرار ولهذا جئت لأخبرك
    Bu şekilde yaşamak istemiyorsun. Hayatına devam ediyorsun. Doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. Open Subtitles لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب
    Sen bütün yolu bana bunu söylemek için mi teptiniz? Open Subtitles جئت كلّ هذا الطريق حتى هنا.. لتخبرني بذلك ؟ حسنا..
    Sanatçıların gerçeği söylemek için, politikacılarınsa gerçeği örtbas etmek için yalana başvurduklarını söylerdi. Open Subtitles اعتاد القول أنّ الفنّانين يستعملون الأكاذيب لقول الحقيقة بينما السّياسيّون يستعملونها لطمس الحقيقة.
    Aileme kimle tanıştığımı söylemek için bekleyemedim. Open Subtitles لا أطيق الأنتظار لإخبار عائلتى عن من قابلت
    Bütün bu olanların o-yüzden olduğunu söylemek için aramadın, değil mi? Open Subtitles إنكِ لم تتصلي لإخباري بهذا لابد أنَّ هذه المشاكل بسبب أحد الذين تعرفينهم جيّداً، أليس كذلك؟
    Beni sabahın 4:00 ünde, bunu söylemek için mi kaldırdın? Open Subtitles توقظينني فى الرابعة صباحا لتخبريني بهذا؟
    Ama yine de beni arayacağını söylediği için... aramayacağını söylemek için aramalıydı... ve ben de bunun için ona teşekkür ederdim. Open Subtitles لكن حتى لو أنها ذكرت انها ستتصل كان عليها ان تتصل لتقول انها لن تتصل وكان على وقتها أن اشكرها للأتصال
    - Evet, gemiye bindiğin gece limana bunu sana söylemek için gelmiştim. Open Subtitles أجل, الليلة التي ذهبتِ فيها على تلك الرحلة قصدتُ الميناء لأخبركِ بذلك
    Galiba buraya sizinle ne kadar gurur duyduğumu söylemek için geldim. Open Subtitles أعتقد أني أتيت إلى هنا لأقول لك كم أنا فخور بك
    Bak, seninle ayrıIdığımı söylemek için aradım çünkü bir başkasını buldum. Open Subtitles انظري, أنا أتصل لأخبرك بأني قابلت شخصاً آخر لذا أنا سأهجرك
    Korkak olduğun için bu cesetleri asla taşıyamayacağını söylemek için buradayım. Open Subtitles أنا هُنا لأخبرك أنّك لن تحرك تلك الجثث مطلقًا لأنك جبان
    Ben de sizi buraya nişanlandığımı söylemek için çağırmıştım. Open Subtitles لقد طلبت منكِ الحضور إلى هنا لأخبرك بشأن خطوبتى
    O kadar yolu, bana bunu söylemek için mi geldiniz? Open Subtitles جئت كلّ هذا الطريق حتى هنا.. لتخبرني بذلك ؟ حسنا..
    Lütfen ısıtmanın bozuk olduğunu söylemek için bana acil çağrısını attığını söyleme. Open Subtitles أخبرني رجاءً أنّكَ لم ترسل لي نداء طارىء لتخبرني بأنّ المدفأة معطوبة
    Biliyorum söylemek için çok erken ama söylediğin için çok mutluyum. Open Subtitles علمت بأنك قريب لقول ذلك لكن أنا مسروره جدا أنك فعلت
    Neden insanlara nasıl hissettiğimizi söylemek için bekliyoruz bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا ننتظر .لإخبار الناس كيف نشعر حقا
    Mektubumu çözdüyse, söylemek için bir yolunu bulur. Open Subtitles إن كانت قد فهمَت رسائلي فستجد وسيلة لإخباري
    Elaine, selam göndermediğini söylemek için buraya kadar gelmiş olman, selam söylemenden daha önemli. Open Subtitles قدومك لتخبريني بأنك لم تلقِ التحية، هو بادرة أكثر من القائك التحية.
    İyiymiş. Peki bunu söylemek için buraya kadar mı geldin? Open Subtitles حسناً,هذا لطيف,ولكن لمَ قدت طوال الطريق الى هنا لتقول ذلك؟
    - İşlerimin erken bittiğini söylemek için. Open Subtitles لأخبركِ بأنني أنهيت عملي باكرًا لم يخبروني بذلك
    Kuzey Kutbu'ndaki atölyemden şunu söylemek için geldim Simpsonları evden çıkarma. Open Subtitles لقد أتيت من معملي بالقطب الشمالي لأقول لك لا تطرد السيمبسون
    Sizi içeri girerken görmüş ve burada beklemenizi söylemek için beni gönderdi. Open Subtitles لقد رآكِ وأنتِ تدخلين الى هُنا و أرسلني لإخبارك أن تنتظريه هُنا
    Şimdi, kendime, popüler bir kızlarla tanışıp farklı bir kariyer seçmemi söylemek için geçmişe döneceğim. Open Subtitles والآن، سأعود بالزمن لأخبر نفسي أن أختار مهنة مختلفة مهنة أقابل بها امراة طاغية الأنوثة
    Bir dostumdu. Bu gece Bruins maçına gelemeyeceğini söylemek için aramış. Open Subtitles كان هذا صديقي ، اتصل ليخبرني بأنه لن يستطيع الذهاب لمشاهدة الهوكي الليلة
    Nicholas, eve geç geleceğini söylemek için erkenden beni aradı. Open Subtitles اتصل علي نيكولاس في السابق ليقول انه سيتأخر عن المنزل.
    -Parayı alacağını söylemek için. Ama ben onunla konuşurken hayattaydı. Open Subtitles لأخبره انه سوف يحصل على المال وعندما انصرفت كان مازال حيا
    Komadasın ve sana uyanmak zorunda olduğunu söylemek için buradayım. Open Subtitles انتي في غيبوبة وانا هنا لاخبرك انه يحب عليك الاستيقاظ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد