ويكيبيديا

    "söylememe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أخبرك
        
    • اخبرك
        
    • لإخبارك
        
    • أخبركم
        
    • أخبركِ
        
    • لأخبرك
        
    • للقول
        
    • لقول
        
    • لأخبركم
        
    • أوضح
        
    • أقولها
        
    • لأخبارك
        
    • أخبركَ
        
    • أُخبرُك
        
    • لإخباركم
        
    Hepsinin zamanlamasının ne kadar tesadüfî olduğunu söylememe gerek yok. Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك كم كان توقيت كل هذا صدفة.
    Artık ne kadar geç olduğunu söylememe gerek yok, değil mi, Ajan Mulder. Open Subtitles أنا ليس من الضروري أن أخبرك كيف متأخرا هو، يعمل أنا، الوكيل مولدر؟
    Ve şayan, şunu söylememe izin verin bu beni hayal kırıklığına uğratmadı. Open Subtitles وميسي , دعني أخبرك ذلك الشيء لم يخيب أملي في قطعة واحدة
    O yaşta başını ağrıttığını da söylememe gerek yok yani. Open Subtitles والذي، لا اريد ان اخبرك بذلك العمر, كان سبب صداعها
    Onun gibi ahlaksızlar için bunun... fırsatlarla dolu bir dönem olduğunu... söylememe gerek yoktur. Open Subtitles لا أحتاج لإخبارك أن هذه الفترة من التاريخ كانت فرصة العمر للناس الذين لا أخلاق لديهم
    Gelecek cuma ki maçın önemini söylememe gerek yok herhalde. Open Subtitles ليس عليّ أن أخبركم عن مدى أهمية مباراة الجمعة القادمة
    Biliyor musun... para neden lazım söylememe asla izin vermedin. Open Subtitles أتعرف لم تجعلني أخبرك عن سبب حصولي على تلك النقود
    Mükemmel bir dost, Onun gibisi yok. Sana söylememe bile gerek yok. Open Subtitles هو فتى رائع ، لا يوجد شخص مثله لست محتاجاً أن أخبرك بذلك
    Sanırım Guy Francon'un önde gelen bir mimar olduğunu söylememe gerek yoktur. Open Subtitles ليس على أن أخبرك أن جاى فرانكون معمارى رائد
    Dönüşüne ne kadar sevindiğimi söylememe gerek yok. Open Subtitles لا حاجه لأن أخبرك كيف شاركتها بهجتها بعودتك
    Dönüşüne ne kadar sevindiğimi söylememe gerek yok. Open Subtitles لا حاجه لأن أخبرك كيف شاركتها بهجتها بعودتك
    Don Calogero Falconerilerin ne kadar ünlü olduğunu söylememe gerek yok. Open Subtitles لا حاجة لي أن أخبرك كم أن عائلة "فالكونيري" شهيرة هنا
    Tibbs'in bir an önce kasabadan ayrılması gerektiğini söylememe gerek yok herhalde. Open Subtitles اسمع يا بيل ليس علي أن أخبرك عن مدى ضرورة إخراج تيبس من البلدة
    Size ne kadar hayran olduğumu, sizi ne kadar sevdiğimi söylememe izin verin. Open Subtitles يجب عليك ان تسمحي لي بان اخبرك بمدى اعجابي وحبي لك
    söylememe gerek yok. Kuralları biliyorsun. Open Subtitles ليس من الضروري ان اخبرك انت تعرف القواعد
    Eminim sesini duyunca en azından biraz daha güvende hissetmişlerdir, ama bunu söylememe ihtiyacın yok. Open Subtitles أنا متأكدة أنهم أطمؤنا قليلا لسماع صوتك لكنك لا تحتاجيني لإخبارك ذلك
    Şunu söylememe müsaade edin: Wal-Mart %20 enerji tasarrufuna ulaştığında bu gerçekten iyi bir sonuç olacak. Ama korkarım ki bu yetersiz. TED لذلك دعوني أخبركم بذلك : عندما تستطيع وول مارت تحقيق 20% تخفيضا للطاقة، سيكون هذا شيئا عظيما ، لكنه لن يكون كافيا.
    Kaçak birini saklamanın kanunları çiğnemek anlamına geldiğini söylememe gerek olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنني لا أحتاج أن أخبركِ بأن إيواء هارب تجاوزاً للقانون
    söylememe gerek olduğunu sanmıyorum. Bence iyi biri değildi, o kadar. Open Subtitles ولا داعيَ لأخبرك أنا فقط لا أعتقد أنه كان رجلاً صالحاً
    söylememe gerek yok herhalde, erkeklerin dikkatini çekerdim. Open Subtitles في الحقيقة, لا داعي للقول, أني جذبت إنتباه الكثير من الذكور
    Ne tanrılara, ne de insanlara karşı işlediğim suçlar doğruyu söylememe engel oldu. Open Subtitles لا جرائم ضد الآلهة أو البشر.. التي إرتكبتها.. حفظت لقول الحقيقة
    Size işlerin kötü olduğunu söylememe gerek yok. Bunu herkes biliyor. Open Subtitles لست بحاجة لأخبركم أن الأمور سيئة، الجميع يعرفون أن الأمور سيئة
    Bu dairenin öne çıkan birkaç özelliğini söylememe müsaade edin. Open Subtitles دعاني أوضح بعض الصفات البارزة في هذه الشقة
    Kimseye söylememe gerek olmamalı. Hissediyor olmam yetmiyor mu? Open Subtitles غير مُحتم أن أقولها أليس الامر كافى لها للإحساس بها ؟
    Size, projenizin ne kadar kısıtlı zamanı olduğunu söylememe gerek yok. Open Subtitles أنا لا احتاج لأخبارك بمدى أهمية التوقيت لمشروعك أنا أفهم المتطلبات
    Bir şey söylememe izin ver, ve biliyorum çılgın olduğumu düşüneceksin, Open Subtitles دعني أخبركَ بشيء ، وأنا أعلم بأنه سيبدوا لك ، جنونياً
    Sana bir şey söylememe izin ver, adamım 20. yüzyılda yaşıyoruz, kanka, haberin var, değil mi? Open Subtitles دعني أُخبرُك شيءَ رجل، هذا هو القرنُ العشرونُ تَعْرفُ ذلك، اليس صحيح ؟
    Ama bunca şeyin ardından, sanırım ona bir yılbaşı hediyesi vermeniz durumunda kız arkadaşımı becermesini seyretmek yerine emekli olmayı tercih edeceğimi söylememe gerek yoktur? Open Subtitles لكن بعد كل ما خضناه، متأكد لا أحتاج لإخباركم أنه حتى لو أرسلتوا إليه لحمًا في العيد، سأفضّل التقاعد على أن أرى ذاك الرجال يعاشر خليلتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد