Başkan Obama bu ülkede ırkçılıkla ilgili bir münazara sözü verdi. | Open Subtitles | إن الرئيس أوباما قد وعد بمناقشة القضايا العرقية في هذا البلد |
Başkan Mezcal'e çiftçileri kovmasına karşılık 20 beygir sözü verdi. | Open Subtitles | ...الرائد وعد مازكال بـ20 حصاناً إذا طردنا المزارعين من هنا |
Geri döndüğünde tanrılarına boyun eğmezsek ceza sözü verdi. | Open Subtitles | وعد بالانتقام إذا لم ننحنِ لآلهتهم عند رجوعه |
Böylece bize insanları karanlık denizden ışığa götürecek... sözü verdi. | Open Subtitles | هذا يعنى انه وعدنا ان يجلب الرجال من قاع البحر المظلم الى النور |
Rajala bize kahrolası yemek sözü verdi. Tank sözü değil. | Open Subtitles | وعدنا ريالاً اللعنة الغذاء، لا شكرا. |
Bana kız arkadaşının ödül törenine bilet sözü verdi. | Open Subtitles | لقد وعدتنى بتذاكر لحفل توزيع جوائز صديقته |
- Biliyorum. - Bana hediye sözü verdi. | Open Subtitles | لقد وعدتني بهدية أعرف ذلك ، لا بأس |
Burada, Noel gününde, Başkan dünya çapındaki ekonomik buhrana hızlı ve kökten bir çözüm sözü verdi. | Open Subtitles | هنا بيوم الميلاد الرئيس وعد بإيجاد حل فوري وجذري للإكتئاب في جميع أنحاء العالم |
SecNav adamı kimin ve neden öldürüldüğünü hemen bulma sözü verdi. | Open Subtitles | سكرتير البحريه وعد بالعمل السريع لمعرفة من قتلة ولماذا |
Yatırımcılara asla geri ödeyemeyeceği kazanç sözü verdi. | Open Subtitles | لقد وعد المستثمرين بعوائد لم يستطع توفيرها |
Göreve başlamasının ikinci gününde Başkan Romero bir kampanya sözü verdi. | Open Subtitles | "في يومه الثاني في المكتب، أنجز الرئيس (روميرو) وعد حملة اليوم". |
Roosevelt, Amerikalılara yeni bir düzen sözü verdi. | Open Subtitles | وعد روزفلت الأمريكيين "بـ"السياسة الاقتصادية الجديدة |
Ki o kral, herkese mutluluk ve daha iyi yaşam sözü verdi. | Open Subtitles | الملك الذى وعد بحياة أفضل للجميع |
Vali iki yeni atama sözü verdi. | Open Subtitles | ولقد وعد الحاكم بموعدين جديدين |
- Fazladan adam gönderme sözü verdi mi? | Open Subtitles | أنه وعد أكثر من الرجال؟ |
Başkan Truman krizden kurtulmak için bağış yapma sözü verdi. | Open Subtitles | ولتخفيف هذه الأزمة، وعد الرئيس (ترومان) بالإغاثة |
Başkan tüm tavsiyelerimi uygulama sözü verdi. | Open Subtitles | الرئيس وعدنا بتحقيق أي اقتراحات اخدها |
Ayrılıkçı lider Nute Gunray bize çok cömert bir yardımda bulunma sözü verdi. | Open Subtitles | (قائد الانفصاليون (نيوت جنراى وعدنا انه سيقوم بمساندتنا بامدادات كبيرة وكريمة من الاغاثة |
Hükümet bana 100bin rupi sözü verdi. | Open Subtitles | لقد وعدتنى الحكومة أن تعطينى 1000000 روبية |
Profesör Reardon 12 bin sözü verdi! | Open Subtitles | لقد وعدتنى البرفيسور "ريردون" انها ستدفع 12.000 دولار |
Bana bedava bilet sözü verdi. | Open Subtitles | لقد وعدتني بتذاكر مجانية |