Bomba sığınağı var. Yiyecek, su, tıbbi yardım malzemeleri var. | Open Subtitles | لديه ملجأ حرب متوفر بالماء و الأكل و الأغراض الطبية |
Yakınında bir Fransız sığınağı var, ve bütün tünel sistemi o kadar karmaşık ki iki taraf hiçbir zaman bir araya gelmiyor. | TED | يوجد بالقرب منه مخبأ فرنسي، ونظام الأنفاق ككل معقد للغاية لدرجة أن المخبأين لم يتقاطعا البتة. |
Tüm sığınağı havaya uçurmaya yetecek kadar C-4 patlayıcısı sandalyeme monteli. | Open Subtitles | هناك ما يكفي من متفجرات السي فور لإسقاط هذا القبو بأكمله |
Polis iki yıldır bu sığınağı bulamadı. | Open Subtitles | الشرطة لم تستطع إكتشاف هذا المخبأ طوال عامين |
Bizim iç dolgu sığınağı oldukça rahat görünüyor, değil mi canım? | Open Subtitles | حسنا الملجأ أو المأوى يبدو دافئا قليلا يا عزيزتي، أليس كذلك؟ |
Engin ormanlar ve eşsiz vahşi hayat onların sığınağı. | Open Subtitles | لغاباتها الواسعة. . و مأوى الحياة البرية الفريدة |
Bir hainin son sığınağı olduğunu. Özür dilerim. Kişisel bir şey kastetmedim. | Open Subtitles | بأنها الملاذ الأخير للاوغاد أنا آسف يا سيدي لم أقصد اي شيء شخصي |
Bir kuş bul ve Ay sığınağı'na dön, yoksa birlikten atılırsın. | Open Subtitles | اعثر على طائر وعد إلى "مون هيفن" وإلا سينتهي أمرك |
Bir arkadaşımın çok hoş bir fırtına sığınağı var ilgilenen olursa yani. | Open Subtitles | لدى صديق لي ملجأ جميل جداً للعواصف، إن كان أحد مهتماً بذلك |
Ve kısa süre önce bir bomba sığınağı keşfettim. Los Angeles da satın aldığım bir evin arka bahçesinde. emlakçının bahsetmediği bir şeydi bu. | TED | وكنت قد اكتشفت لتوي ملجأ في الحديقة الخلفية لبيت اشتريته في لوس انجلس لم ينيهني اليه موظف المكتب العقاري. |
Bir bomba sığınağı olarak tasarlandı. Buraya kimse giremez. | Open Subtitles | انه مصمم ليكون ملجأ لا أحد يستطيع أن يدخل هنا |
Sadace Kristatos terkedilmiş bir manastırı kendi sığınağı yapabilir. | Open Subtitles | أن نختبىء من الألمان فقط كريستاتوس من يتخذ من دير مهجور مخبأ شخصي له |
Özellikle de köşedeki uyuşturucu sığınağı kapandığı için bütün iyi dostları gitti. | Open Subtitles | الآن خصوصا فإن مخبأ اللصوص المحطم قد أغلق في الزاوية وكل أصدقائها الجيدون قد رحلوا |
Ama kesildiğinde ve halkının yaptığı şeyi öğrendiklerinde sığınağı ele geçirecekler. | Open Subtitles | ولكن عندما يتوقف، ويكتشفون ما قام به شعبكِ لقد سرقوا القبو |
Rusların 48 saat içinde bu sığınağı ele geçirme ihtimali olduğunu bilmiyorlar mı? | Open Subtitles | ألا يعلمون أن الروس سيصلون إلى القبو في 48 ساعة. |
Adolf Hitler'in son anlarına tanıklık ettiniz ve onun için çalışan ve onunla birlikte Berlin sığınağı'nda yaşayan insanları tanıdınız. | Open Subtitles | لقد شهدنا للتو آخر أيام أدولف هتلر و قابلنا الأشخاص الذين عملو و عاشو معه في المخبأ. |
Eğer o sığınağı yarın düşüreceksek, şimdiden bu yamacı sağlama almalıyız. | Open Subtitles | لكن لو تركنا هذا المخبأ لغدا أعتقد اننا لايمكن أن نأخذ هذه الحافة. |
Şu iç dolgu ya da sığınağı yapmaya başlayıver. Bu senin zorunlu görevin evlat. | Open Subtitles | ابدأ ببناء ذلك الملجأ أو المأوى انه واجبك يا بني |
Saldırı sığınağı 250 kiloluk bomba saldırısını rahatlıkla kaldırabilir. Onun için endişelenme. | Open Subtitles | الملجأ عند المطافئ يتحمّل ضربة قنبلة تزن 250 كيلو بسهولة ، لا تقلقي بشأنها |
Bu yer, bu genç çiftin bir sığınağı oldu. | Open Subtitles | في هذا المكان الذي أصبح مأوى هذين الزوجين |
Mağlupların son sığınağı haksız olmamaktır. | Open Subtitles | الملاذ الأخير للخاسر ان هو ان هو لن يكون خاطئ |
Dev ayaklarıyla Ay sığınağı'nı ezmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا تحمل قدم كبيره وسمينه كذه تدهس على "مون هيفن" |
Çoğu insan burayı bir kuş sığınağı olarak görür ama biz robotumuzu aldık ve aşağı gönderdik. | TED | ويعتقد أغلب الناس بأن هذا نوع من ملاذ للطيور، لكننا أخذنا الروبوت الخاص بنا، وأرسلناه إلى الداخل. |
Bundan böyle erkekler tuvaleti değil. Artık yalancıların bir sığınağı. | Open Subtitles | هذا لم يعد دورة مياه الرجال إنَّهُ الآن عرين الكاذبين |
Kilisenin arkasında fırtına sığınağı var Pazar Okulu'nda özel öğrencileri oraya alırlardı. | Open Subtitles | هنالك قبو مخصص للاحتماء من الأعاصير خلف الكنيسة كانوا يضعون أطفال ذو حالات خاصـة هناك من أجل المدرسة الدينية |
Haydutların Beyaz Dağlar'da bir sığınağı olmalı. | Open Subtitles | قطاع الطرق على الأرجح لديهم معقل في مكان ما من الجبال البيضاء |
Sanırım sığınağı buldum. | Open Subtitles | أعتقد أني قد عثرت على العرين |
bakan Goebbels için tutuklama emri. Diğeri ise Kurt sığınağı'ndan, Albay Stauffenberg için tutuklama emri. | Open Subtitles | الآخر من وجار الذئب لإعتقال الكولونيل ستافنبرج |