Parlak bir fikrin varsa şimdi onu yapmanın tam sırası. | Open Subtitles | إذا كانت لديك خدعة بارعة ما، فالآن الوقت المناسب لتنفيذها |
Başka yarım kalan işin varsa şayet baklayı ağzından çıkartmanın tam da sırası. | Open Subtitles | إذا كان لديك أية أغراض أخرى غير منتهية، فالآن هو الوقت المناسب للحديث. |
ve şimdi ,Bassem'e dönüp konuşma sırası Doaa'nındı, "Aşkım, lütfen umuda, geleceğimize tutun. | TED | و أصبح الآن دور "دعاء " لتقول لباسم: "حبيبي، أرجوك تمسك بالأمل، بمستقبلنا. |
Şimdi senden beklediğim şeyi yapıyorsun. Etkileyici olma sırası bende mi? | Open Subtitles | الان بعد ان رأيت ما اردت رؤيته حان دوري لاكون فاتنا |
Bu yüzden, bir daha karıştırma sırası size geldiğinde bir dakika ayırın ve dünya üzerinde daha önce hiç var olmamış ve asla olmayacak bir şeyi elinizde tuttuğunuzu hatırlayın. | TED | لذا، عندما يأتي دورك في خلط الورق، توقف لبرهة لتتذكر أنك تحمل شيئاً لم يوجد من قبل ولن يوجد بعد الآن. |
Ve o hayır dedi. Ve sonra onun vuruş sırası geldiğinde... | Open Subtitles | وأجاب بـ لا وعندما حان وقته للعب |
Eğer söyleyecek son sözlerin var ise şimdi tam sırası. | Open Subtitles | إن كان لديك أي كلمات أخيرة فهذا هو الوقت المناسب |
Eğer farklı düşünmemi sağlayacak bir sözün varsa... ..bunun tam sırası. | Open Subtitles | لو لديك شيء تخبرني إياه لتجعلني أغير رأيي فالآن الوقت المناسب |
- Wu, şimdi hiç sırası değil. - sırası hiç gelmiyor ki! | Open Subtitles | وو , ليس هذا هو الوقت المناسب لا لم يكن دائما مناسب |
Böylesine bir saldırıyı ne tür bir yaratığın yapmış olabileceği konusunda bir fikrin varsa, bunu şimdi söylemenin tam sırası. | Open Subtitles | أتعلم إذا كان لديك أي بصيرة مهما كانت عن مانوع المخلوق الذي سبب هذه الأضرار الآن سيكون الوقت المناسب لتخبرني |
O, bütün bu yöntemlerden tamamen bitkin düştüğünde, Stalin'in sırası gelirdi. | Open Subtitles | وعندما يستنفذ مولتوف كل أساليبه تمامًا فيأتي دور ستالين |
-Onu götürme sırası PauI da. -Söylediğim gibi, o bileğini kırmış. | Open Subtitles | انه دور بول لياخذها معه مثل ما قلت من قبل كاحله انكسر |
ve şu an kızkardeşimin kullanma sırası. Seninkiyle gidelim. | Open Subtitles | بالإضافة أنه دور أختي، لنذهب مع مورتسيقل |
Şimdi zarları atma sırası bende. Benim için öpmek ister misin? | Open Subtitles | الآن ، حان دوري لرمي النرد أتريدين أن تقبليهم من أجلي؟ |
ve artık MR çekilme sırası bana gelmişti. | TED | وحان دوري لآلة التصوير بالرنين المغناطيسي |
Atış sırası bana geldiğinde, babam tüfeği omzuma koymama yardım etti ve yaklaşık 27 metre ötedeki hedefe nasıl nişan alacağımı anlattı. | TED | حين جاء دوري لإطلاق النار، ساعدني أبي على حمل البندقية على كتفي وشرح لي كيف علي أن استهدف الهدف على بعد 30 ياردة. |
Ve şimdi geleneklere göre ismini söyleme sırası sende. | Open Subtitles | والآن طبقاً لللقليد المحلى المحبب حان دورك لكى تخبرنا باسمك .. |
Beyaz balina kötü bir plankton içti ve kahve masasına sıçrattı şimdi yönetimi devralma sırası sana geldi. | Open Subtitles | شرب الحوت الأبيض بعض بلانكتون السيئ وإندفع خلال منضدة صغيرة والآن هو دورك لأخذ القيادة. |
Sanırım şu an yasaların hangisine uyup hangisine uymayacağımızı düşünmenin sırası değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ هذا وقت التلاسن حول القوانين التي نطيعها وتلك التي نخرقها! -ليس هذا وقته |
Biliyorum bundan bahsetmenin sırası değil ama buradan ayrılmadan önce bütün bu çılgınlıklardan kafanı kaldırabilirsen seninle konuşmak istediğim çok önemli bir şey var. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا ليس بالوقت المناسب كي أتحدّث في هذا ولكن ,قبل أن نرجع اذا كنت تود في قضاء بضع دقائق |
Belki de onun sırası gelmişti. Birkaç gün önce sana olduğu gibi. | Open Subtitles | لربما قد حان دوره كما كما كنت قبل يومين مضت |
Seni temin ederim ki, bu kartların sırası tamamen rastgeledir. | Open Subtitles | أؤكد لك ان ترتيب هذه البطاقات عشوائى كليّاً |
Burada ölü bir adam var. Kamyonun açılmasını bekleyen bir müşteri sırası varmış. | Open Subtitles | لدينا جثّة واحدة، كان هناك طابور من الزبائن في إنتظار الشاحنة أن تُفتح. |
- Pekala, çıkmama yardım etme sırası kimde? | Open Subtitles | راشيل: كل الحق، الذي بدوره هو عليه لمساعدتي في الحصول على ما يصل؟ |
Şanslıyım. Şimdi eğlenme sırası bende. | Open Subtitles | بالضبط تماما هذا دورى من أجل بعض التسليه |
Dünyada olayların gerçekleşme sırası bazen kamerada tersine işliyor. | TED | الترتيب الذي تجري عليه الأحداث في العالم يظهر على آلة التصوير أحيانا بالترتيب العكسي |
Ama sizi hayatın zehirli oklarından koruma sırası artık bizde. | Open Subtitles | ولكن الآن دورنا نكون ظلك الذي يقيك من سهام الزمن وذلك حتى تكون أيامك المتبقية مليئة بالهناء |
Şafak sökene kadar başınızdaydı. Şimdi uyuma sırası onda. | Open Subtitles | لقد بقيت ساهرة قربك حتى بزوغ الفجر لكن هذا لا يعنى أن دورها فى النوم قد حان |
Kahramanlık yapmanın sırası değil. Nerede o? | Open Subtitles | اصغي يا صديقي، هذا ليس وقتاً مناسباً للعب دور البطل. |