"sırası" - Traduction Turc en Arabe

• الوقت المناسب
• دور
• دوري
• دورك
• وقته
• بالوقت المناسب
• دوره
• ترتيب
• طابور
• بدوره
• دورى
• الترتيب
• دورنا
• دورها
• وقتاً مناسباً

Parlak bir fikrin varsa şimdi onu yapmanın tam sırası.
إذا كانت لديك خدعة بارعة ما، فالآن الوقت المناسب لتنفيذها

Başka yarım kalan işin varsa şayet baklayı ağzından çıkartmanın tam da sırası.
إذا كان لديك أية أغراض أخرى غير منتهية، فالآن هو الوقت المناسب للحديث.

ve şimdi ,Bassem'e dönüp konuşma sırası Doaa'nındı, "Aşkım, lütfen umuda, geleceğimize tutun.
و أصبح الآن دور "دعاء " لتقول لباسم: "حبيبي، أرجوك تمسك بالأمل، بمستقبلنا.

Şimdi senden beklediğim şeyi yapıyorsun. Etkileyici olma sırası bende mi?
الان بعد ان رأيت ما اردت رؤيته حان دوري لاكون فاتنا

Bu yüzden, bir daha karıştırma sırası size geldiğinde bir dakika ayırın ve dünya üzerinde daha önce hiç var olmamış ve asla olmayacak bir şeyi elinizde tuttuğunuzu hatırlayın.
لذا، عندما يأتي دورك في خلط الورق، توقف لبرهة لتتذكر أنك تحمل شيئاً لم يوجد من قبل ولن يوجد بعد الآن.

Ve o hayır dedi. Ve sonra onun vuruş sırası geldiğinde...
وأجاب بـ لا وعندما حان وقته للعب

Eğer söyleyecek son sözlerin var ise şimdi tam sırası.
إن كان لديك أي كلمات أخيرة فهذا هو الوقت المناسب

Eğer farklı düşünmemi sağlayacak bir sözün varsa... ..bunun tam sırası.
لو لديك شيء تخبرني إياه لتجعلني أغير رأيي فالآن الوقت المناسب

- Wu, şimdi hiç sırası değil. - sırası hiç gelmiyor ki!
وو , ليس هذا هو الوقت المناسب لا لم يكن دائما مناسب

Böylesine bir saldırıyı ne tür bir yaratığın yapmış olabileceği konusunda bir fikrin varsa, bunu şimdi söylemenin tam sırası.
أتعلم إذا كان لديك أي بصيرة مهما كانت عن مانوع المخلوق الذي سبب هذه الأضرار الآن سيكون الوقت المناسب لتخبرني

O, bütün bu yöntemlerden tamamen bitkin düştüğünde, Stalin'in sırası gelirdi.
وعندما يستنفذ مولتوف كل أساليبه تمامًا فيأتي دور ستالين

-Onu götürme sırası PauI da. -Söylediğim gibi, o bileğini kırmış.
انه دور بول لياخذها معه مثل ما قلت من قبل كاحله انكسر

ve şu an kızkardeşimin kullanma sırası. Seninkiyle gidelim.
بالإضافة أنه دور أختي، لنذهب مع مورتسيقل

Şimdi zarları atma sırası bende. Benim için öpmek ister misin?
الآن ، حان دوري لرمي النرد أتريدين أن تقبليهم من أجلي؟

ve artık MR çekilme sırası bana gelmişti.
وحان دوري لآلة التصوير بالرنين المغناطيسي

Atış sırası bana geldiğinde, babam tüfeği omzuma koymama yardım etti ve yaklaşık 27 metre ötedeki hedefe nasıl nişan alacağımı anlattı.
حين جاء دوري لإطلاق النار، ساعدني أبي على حمل البندقية على كتفي وشرح لي كيف علي أن استهدف الهدف على بعد 30 ياردة.

Ve şimdi geleneklere göre ismini söyleme sırası sende.
والآن طبقاً لللقليد المحلى المحبب حان دورك لكى تخبرنا باسمك ..

Beyaz balina kötü bir plankton içti ve kahve masasına sıçrattı şimdi yönetimi devralma sırası sana geldi.
شرب الحوت الأبيض بعض بلانكتون السيئ وإندفع خلال منضدة صغيرة والآن هو دورك لأخذ القيادة.

Sanırım şu an yasaların hangisine uyup hangisine uymayacağımızı düşünmenin sırası değil.
لا أعتقد أنّ هذا وقت التلاسن حول القوانين التي نطيعها وتلك التي نخرقها! -ليس هذا وقته

Biliyorum bundan bahsetmenin sırası değil ama buradan ayrılmadan önce bütün bu çılgınlıklardan kafanı kaldırabilirsen seninle konuşmak istediğim çok önemli bir şey var.
أنا أعلم أن هذا ليس بالوقت المناسب كي أتحدّث في هذا ولكن ,قبل أن نرجع اذا كنت تود في قضاء بضع دقائق

Belki de onun sırası gelmişti. Birkaç gün önce sana olduğu gibi.
لربما قد حان دوره كما كما كنت قبل يومين مضت

Seni temin ederim ki, bu kartların sırası tamamen rastgeledir.
أؤكد لك ان ترتيب هذه البطاقات عشوائى كليّاً

Burada ölü bir adam var. Kamyonun açılmasını bekleyen bir müşteri sırası varmış.
لدينا جثّة واحدة، كان هناك طابور من الزبائن في إنتظار الشاحنة أن تُفتح.

- Pekala, çıkmama yardım etme sırası kimde?
راشيل: كل الحق، الذي بدوره هو عليه لمساعدتي في الحصول على ما يصل؟

Şanslıyım. Şimdi eğlenme sırası bende.
بالضبط تماما هذا دورى من أجل بعض التسليه

Dünyada olayların gerçekleşme sırası bazen kamerada tersine işliyor.
الترتيب الذي تجري عليه الأحداث في العالم يظهر على آلة التصوير أحيانا بالترتيب العكسي

Ama sizi hayatın zehirli oklarından koruma sırası artık bizde.
ولكن الآن دورنا نكون ظلك الذي يقيك من سهام الزمن وذلك حتى تكون أيامك المتبقية مليئة بالهناء

Şafak sökene kadar başınızdaydı. Şimdi uyuma sırası onda.
لقد بقيت ساهرة قربك حتى بزوغ الفجر لكن هذا لا يعنى أن دورها فى النوم قد حان

Kahramanlık yapmanın sırası değil. Nerede o?
اصغي يا صديقي، هذا ليس وقتاً مناسباً للعب دور البطل.