ويكيبيديا

    "saatin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الساعة
        
    • ساعتك
        
    • ساعه
        
    • الساعه
        
    • الساعات
        
    • الوقت الآن
        
    • ساعة
        
    • ساعتكَ
        
    • الوقت الان
        
    • ساعةٌ
        
    • ساعةً
        
    • ساعةُ
        
    • ساعةِ
        
    • للساعة
        
    • ساعات
        
    Açık bir şekilde saatin parçalarını alıp hepsini birleştirip bir saat oluşturduğunu anlıyoruz. TED ولكن ما نفهمه بوضوح أنك تحصل على أجزاء هذه الساعة وتجمعهما وتكوِّن الساعة.
    saatin sadece kendi parçalarının bir bütünü olması saati bir illüzyon yapmadı. TED لا تعتبر الساعة وهمًا لأن الساعة ليست إلا عبارة عن مجموع أجزائها.
    Diğer insanlar bunu fark edemeyebilir ama saatin akrebinin hareketini bile görebilirim. Open Subtitles الأخرين لا يستطيعون رؤيته لكنى لا أستطيع أن أرى حركة عقارب الساعة
    saatin ve diğer eşyaların, ceketinin cebinde. Sen iyi misin? Open Subtitles ساعتك و الاشياء الأخرى في سترة جيبك هل أنت بخير؟
    Bir saatin sonunda, onları dibe bıraktık. Open Subtitles أخيراً، و بعد مرور ساعه من الزمن قمنا بأيداع الجثتين غياهب الأعماق
    Annem dinlemediğini söylerdi ama koridorun sonundaki koca saatin arkasına saklandığını bilirdim. Open Subtitles أمي كانت تقول أنها لاتستمع أعلم أنها تختبئ وراء الساعه في الممر
    Ama hepimiz o saatin bir gün durduğunu iyi biliriz. Open Subtitles و كلنا نعلم انه سيأتي يوم ما و تقف الساعة
    Kızların her biriyle geçirilen bir saatin bedeli 400 dolarmış. Open Subtitles قضا ساعات مع كل فتاة بكلفة 400 دولار في الساعة
    - Ne oldu? - Direnç etiketli. saatin piyasada bulunabilecek tek parçası olabilir. Open Subtitles هذا المقاوم معنون ، ربما يكون القطعة الوحيدة من الساعة المشتراه من الخارج
    Bu saatin içindeki her bir dişli farklı metallerden yapılmış. Open Subtitles كل عجلة والعتاد في هذه الساعة مصنوع من معدن مختلف.
    Bazı zamanlar yeterince konsantre olursam saatin hızlı ilerlemesini sağlayabilirmişim gibi geliyor. Open Subtitles أحياناً أفكر بأنني إذا ركزنا بما فيه الكفاية يمكنني جعل الساعة تسرع
    O zaman bu saatin için alır, büyükannesinin saatine takarız. Open Subtitles إذاً لنأخذ الأنظمة الداخلية لهذه الساعة ونضعها داخل ساعة جدتها.
    birçoğumuza son derece, son derece tanıdık gelen bir ses, ve tabii ki bu çalar saatin sesi. TED صوت نعتاد عليه بشكل يائس للغاية، وهو بالطبع صوت الساعة المنبهة.
    saatin tik tak sesleri bile bir tür ritimdir. TED حتى دقات الساعة نفسها هي نوع من أنواع الإيقاع.
    Saat yönünde üçte bir oranında döndürebilirim, ya da üçte bir oranında saatin tersi yönde... TED يمكنني أن أديره بثلث دورة باتجاه عقارب الساعة أو عكس عقارب الساعة بثلث دورة.
    Şu saatin ardından, insan kalabalığı iyi bir kuvvetlendirici olacak. Open Subtitles ويضحكون بعد هذه الساعة, سيكون رؤية الوجوه شئ ممتع و مفيد
    saatin, gitme zamanımın geldiğini söylüyor. Open Subtitles إن ساعتك تعتقد أن الوقت قد حان لأعود إلى منزلي
    Saat kaç. saatin geceyarısını gösteriyor. Open Subtitles حزر ما الوقت الآن تقول ساعتك أنه منتصف الليل
    Bununla birlikte 24 saatin var. Open Subtitles و علي الرغم من هذا لديك اربعه و عشرون ساعه فقط
    Bu saatin Rambaldi bulmacasının bir parçasını daha çıkartacağına inanıyoruz. Open Subtitles نعتقد ان هذه الساعه سوف تكشف عن قطعه اخرى من قطع رامبالدى.
    Geçtiğimiz dört buçuk saatin senin için anlamı yok muydu? Open Subtitles هل الساعات الأربع والنصف الماضية لا تعني شيئا بالنسبة لك؟
    saatin kaç olduğunu bilseydim, televizyonda ne olduğunu da bilirdim. Open Subtitles حسناً ، لو علمت ما هو الوقت الآن سوف اعلم ماذا يبثون على التلفاز
    Bu, sadece bu ülkede 4 milyar saatin boşa gitmesi demek. TED ان هذه ال4 مليارات ساعة التي تهدر في هذا البلد فحسب
    saatin öyle her zaman...? Open Subtitles ساعتكَ... ... يَعمَلُهو ... ... دائماً...
    saatin kaç olduğunu biliyor musun? Open Subtitles اووه, هل تعرف ماهو الوقت الان ؟
    Bir saatin var. Daha fazla geciktiremem. Open Subtitles لديك ساعةٌ واحدة, لا يمكنني تأخيرهُ أكثر من ذلك
    Darryl'la çocukları bulup, bize yardım etmelerini sağlamak için bir saatin var. Open Subtitles سأعطيك ساعةً للوصول إلى " ديرل " ولرفاق ورؤية هل ستقنعهم بمساعدتنا
    Kızını ziyaretçi odasına alacağım. Bir saatin var. Open Subtitles سَأَضِعُ إبنتَكَ في غرفة الزوار لديكَ ساعةُ واحدة
    Tüm bu ses, Kigali'deki en yoğun saatin sesi. Open Subtitles تلك أصواتَ ساعةِ الإزدحام في كيغالي.
    Bu saatin bir parçası değil ve bulmacanın bu olduğu aşikar. Open Subtitles هذة بالتأكيد لا تنتمى للساعة لذا من الواضح انها احجية
    Dört saatin sonunda, üzerinde anlaşabildiğimiz tek konu oturuma son vermek oldu. Open Subtitles حسناً، بعد 4 ساعات الشيء الوحيد الذي إتفقنا عليه هو تأجيل الجلسة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد