ويكيبيديا

    "sakız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • علكة
        
    • العلكة
        
    • لبان
        
    • اللبان
        
    • العلك
        
    • علكه
        
    • علك
        
    • العلكه
        
    • اللثة
        
    • لثة
        
    • العلكةِ
        
    • الصمغ
        
    • علكاً
        
    • علكتك
        
    • للمضغ
        
    sakız sigaralarım ve mınçıkamı... market poşetine atar... senin kadının olurdum. Open Subtitles لكنت رميت علكة السجائر خاصتي وسلاحي في حقيبة سفر وأصبح إمرأتك
    Elinin sıkıştığı sakız otomatıyla güç bela kaçar. Open Subtitles بالكاد يستطيع الهروب مع ماكنة علكة تمسك بيده
    Masanın altına sakız yapıştırmak yok, ve masanın altındaki sakızları çiğnemek yok Open Subtitles لا تلصقو العلكة أسفل الطاولة ولا تخبئو العلكة التي تأكلونها تحت الطاولة
    Yakında sakız çiğnemeyi bırakmak içinde bir yol bulmam gerekecek. Open Subtitles بالطبع, بعدها يجب أن أجد طريقة لأتخلى عن مضغ العلكة
    Sigaralar sakız viskiler arkasında çıplak kadın resmi olan oyun kartları. Open Subtitles لبان ويسكى ورق لعب عليها سيدات عاريات و بالطبع أهم شئ
    Bu sakız parçasını tam 3 ay çiğnedim! Bu bir dünya rekoru! Open Subtitles قطعة اللبان هذه أمضغها منذ ثلاثة أشهر كاملة، و هو رقم قياسي
    Sana sakız ya da naneli birşeyler getirmemizi ister misin? Open Subtitles يمكن أن نحضر لك بعض العلك أو النعناع أو أيّ شيء؟
    Biraz gün ışığı girsin içeri. - Birisi kilide sakız sokmuş. -Şaka yapıyorsun. Open Subtitles احد ما قام بحشر علكه في الاقفال انت تمزح
    - Birisi kilide sakız sokmuş. - Bu şehirdeki bir kaç vahşi. Open Subtitles شخص ما حشر علكة بداخلها حفنه من الهمج في هذه المدينه
    Ona şeker al. sakız al. Kızlar sakıza bayılır. Open Subtitles اجلب لها حلوى اجلب لها علكة تحب البنات العلكة
    Ömrüm boyunca sevdiğim tek sakız şu Mickey Mouse makinelerinden gelendi. Open Subtitles العلكة الوحيدة التي أحببتها كانت تأتي مع آلة كرات علكة ميكي ماوس.
    Ruj, beş dolarlık banknot, sakız, saçspreyi ve bir kitap. Open Subtitles أحمر شفاه, 5دولارات, علكة, رذاذ شعر, كتاب
    Bana bu akşam yeşil birşeyler yiyeceğine söz ver. Yapraksal yeşil, sakız olarak değil. Open Subtitles عديني بأنكِ ستأكلين شيئاً أخضراً الليلة أخضر وبه أوراق وليس علكة خضراء
    ayakkabıları ayaklarınıza geçirirsiniz; golf sopalarıyla golf oynarsınız; ve çiğnenmiş bir sakız sizin için hiç bir anlam ifade etmeyebilir. TED فانت يمكن ان ترتدي هذا الحذاء او تلعب الجولف بهذه الادوات او تستخدم هذه العلكة .. دون ان يعني لك هذا شيئاً
    Ben altıncı sınıfta sakız, dokuzuncu sınıfta lolipop sattım ve lise boyunca beyzbol kartları biriktirdim. TED بعتُ العلكة في الصف السادس، المصاصات في صف التاسع و جمعت بطاقات البايسبول في الثانوية.
    "Durmadan sakız çiğniyor." Sakızı hep ağzında. Open Subtitles .تمضغ العلكة بشدة .فهي تمضغ العلكة طوال الوقت
    Aynı anda hem yürüyüp hem sakız çiğnemeyi bile beceremez onlar. Open Subtitles لا يستطيعون حتى مضغ العلكة والمشي بنفس الوقت
    Al, sana bunları getirmiştim. sakız ve pastil. Open Subtitles حسناً، ها نحن ذا لقد أحضرت لك بعض العلكة و قطرات السعال
    Bana 10,000 tane şekerli sakız veriyorsun bir de telefon mu bekliyorsun? Open Subtitles لا يمكنك أن تعطينى 10,000 قطعة لبان , وتتوقع منى الاتصال بك
    Eğer Jill Goodacre sakız verirse, onu almalısın. Open Subtitles إذا جيل جوداكري عرضت عليك اللبان ,فلتَأْخذُه
    New Jersey'den lağımda yüzdürüp milyonlarca iğrenç turistin göğsüne sakız ve dondurma külahı atmasına izin verdiniz. Open Subtitles غطستوه في مياه مجاري من نيو جيرسي وسمحتم للملايين من السياح البغضاء بإلقاء العلك والآيس كريم عليها
    Şimdiye kadar tattığın en lezzetli sakız olmadığını söyle. Open Subtitles أخبرني بأنها ليست ألذ علكه تذوقتها في حياتك
    Biz onu müzeden buraya getirdik hatırlıyorum sorgudan önce kocaman bir sakız çiğniyordu Open Subtitles هذا صحيح اتينا به من المتحف الى هنا اتذكر قبل استجوابه كان يمضغ علك
    Üç arkadaş, beraber sakız çiğniyorlar, huh? Open Subtitles ثلاثة أصدقاء يجلسون مع بعض ويمضغون العلكه
    Cevabınız "Kanayan sakız" Murphy ve Dr. Marvin Monroe ise yanılıyorsunuz, çünkü onlar hiç popüler olmamıştı. Open Subtitles إذا قلت: ميرفي ذو اللثة النازفة و د. مارفن مونرو
    Bir etken olabilir ama sakız, mide asidini köpürtür. Open Subtitles هو could've a عامل، مع ذلك. Uh، لثة تَخْضُّ حامض معدةِ...
    Kaldırıma sakız atarcasına terketmiştim onu. Open Subtitles تَركتُه على الرصيفِ مثل قطعة العلكةِ.
    İyi çekebilmek istiyorsan, alt tarafına biraz sakız yapıştır. Open Subtitles ضع بعض الصمغ حول القاعدة حتى تستنشق الدخان جيدا
    - Demek istediğim, ben çiğneyip atacağın bir sakız değilim. Open Subtitles أعني لست علكاً ممضوغ ..تفتحه تمضغه ثم تلقه أرضاً
    - Meyveli sakız falan yok bende kaltak! Open Subtitles انا لم اخذ علكتك ايتها الرخيصة
    - sakız gibi ama çok hoş. Open Subtitles يحتاج للمضغ قليلا لكنه رائع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد