ويكيبيديا

    "sakladığım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أخفي
        
    • أخفيه
        
    • أحتفظ
        
    • أخفيت
        
    • أخفيته
        
    • احتفظت
        
    • أخفيتها
        
    • خبأتها
        
    • خبأت
        
    • احتفظتُ
        
    • أبقيتها
        
    • أخفيتُ
        
    • إحتفظت
        
    • خبأته
        
    • لأخفيه
        
    Beni dinleyin başlamadan önce sizden sakladığım bir şey vardı ama size söyleyeceğim, çünkü en iyi ve eski dostlarımsınız. Open Subtitles .. استمعن يا فتيات .. قبل أن نبدأ لقد كنت أخفي عنكنّ شيئاً
    sakladığım bir şey yok ama ceketinin altına sakladığın şeyi görmeyi çok isterim prenses. Open Subtitles لا أخفي شيئا و لكني أرغب بشدة رؤية ما تخبئينه تحت تلك السترة، يا أميرة
    Kesinlikle hayır! Konuşmayacağım. Bir şey sakladığım yok. Open Subtitles بالطبع لا, أنا لن أتكلم ليس لدي ما أخفيه
    Olmazsa senin için sakladığım daireyi satıveririm. Open Subtitles في أسوأ الأحوال, سأبيع الشقّة كنت أحتفظ بها من أجلك
    Tüm bunları sizden sakladığım için çok özür dilerim çocuklar. Open Subtitles إنني آسف جداً لأنني أخفيت عنكم كل هذا يا رفاق
    Ya sakladığım bir param olsaydı? Open Subtitles ماذا لو كان لديّ بعض المال أخفيته بعيداً ؟
    sakladığım şeyler önemli değildi, önemli olan onlara anlam katan hikâyelerdi. TED أن الأغراض التي احتفظت بها لم تكن مهمة، إنما القصص المتعلقة بها هي التي أعطتها قيمة لدي.
    Senden sakladığım şeyler daha önceden yaptığım şeylerdi. Open Subtitles الأمور التي أخفيتها عنك كانت الأمور التي قمتُ بها
    Fazla zamanım yok. Paramı sakladığım yeri hatırlıyor musun? Open Subtitles ليس لدي وقت كثير أتتذكر أين أخفي أموالي؟
    Paraları onun için harcamak başımı belaya sokacak. Eğer onun yaptığı işi rapor etmezsem ve harcamaları sakladığım için kovulabilirim. Open Subtitles وإن لم أبلّغ عما تفعله، فأنا أخفي نفقات وقد أُطرد.
    Kahretsin, köfteli sandviçimi sakladığım yeri ele verdim. Open Subtitles اللعنة، أنا فقط أعطيته مكان الذي أخفي فيه كراة اللحم.
    Hepsi ikinci rafta bulunan porselenden yapılmış gerçekten iğrenç olduğunu düşündüğüm denizkızının arkasına sakladığım bu küçücük defterde yazıyor. Open Subtitles الذي أخفيه في الرفّ الثاني وراء حورية البحر الخرفيّة المقززة تلك
    Evet, senden sakladığım büyük bir saldırı oldu. Open Subtitles أجل, لقد كان هناك هجوم سري كبير كنت أخفيه عنك
    Hepinizden.. sakladığım birşey vardı, ve bunu... konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles هناك شيء ما كنت أخفيه عنكم جميعاً، و... علينا أن نتحدّث.
    Sanırım bayrama sakladığım açık elbisemi giyeceğim. Open Subtitles أعتقد أني سوف ألبس ذلك الفستان الفاجر الذي كنت أحتفظ به لعيد الفصح
    Güven bir yer bulmak için, sen ve ben... Senden sakladığım için üzgünüm. Open Subtitles لكن في الوقت الحالي اتبعيني أنـا آسف لأنني أخفيت عنكي ذلك
    Ve sonra eski bir apartmanda oluyorum ve döküntülerin arasında... ..sakladığım bir şeyi arıyorum. Open Subtitles و بعدها أجد نفسى بشقتي القديمة مبعثراً كل ما بها باحثاً عن شئ ربما أكون قد أخفيته هنا أو هناك
    Albert Amca, bu ana sakladığım çok güzel bir esprim var. Open Subtitles هيا بنا العم ألبرت لدي نكتة مرحة احتفظت بها لمثل تلك المناسبة
    "Lara, sakladığım saati şu andan itibaren keşfedeceğinden kuşkum yok. Open Subtitles "لارا، أنا متأكد أنك اكتشفت الساعة التي أخفيتها.
    Özür dilerim, dün senden sakladığım için, çıldırmış olmalıyım. Open Subtitles آسف , لابد أنني بدوت مجنونه البارحه عندما خبأتها عنكِ
    Federaller hafta boyunca bana geldi altınları sakladığım yeri söylersem bana huzur sağlayacaklarını vaat ettiler. Open Subtitles الفيدراليون كانوا يأتون كل أسبوع كانوا يعدوني بالتكتم إذا أخبرتهم أين خبأت الذهب
    Son kalan büyüyü sakladığım yer. Open Subtitles المكان الذي احتفظتُ فيه بآخر جزءٍ مِن سحري.
    Torchwood teknolojisinden sakladığım bir parça. Open Subtitles إنها القطعـة الوحيـدة التي أبقيتها من الشعلـة
    Ziyaretçiler hakkında senden sakladığım şeyler var ama artık her şey hakkında gerçekleri öğrenme zamanın geldi. Open Subtitles لقد أخفيتُ أموراً عنكَ بخصوص الزائرين، لكن حان الوقتُ لتعرف الحقيقة، عن كلّ شيء.
    Günün birinde bu konuşmayı yapabilmek için uzun süre kullanmadan sakladığım bir şey. Open Subtitles شيء إحتفظت به لوقت طويلِ جداً لكي يمكننى فى يوم ما أن اقوم بهذا الإتصال
    Acil durumlar için şuraya sakladığım bir şeyler olacak. Open Subtitles سيكون هناك شيء خبأته هنا لحالات الطوارئ.
    sakladığım bir şey yok. Open Subtitles ليس لدي شيئاً لأخفيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد