Onlar gerçeği saklamak konusunda umutsuzlar, çünkü gerçeği kararlarına bir tehdit olarak görüyorlar. | TED | إنهم مصممون على إخفاء الحقيقة، لأنهم يرون في الحقيقة خطراً على دخلهم المالي. |
Adamlarınız silah bulundurmak ve saklamak hakkındaki... kamp kurallarını bilmiyorlar mı? | Open Subtitles | و رجالك يعرفون قوانين المخيم بشأن حيازة و إخفاء اسلحة, أليس |
Bunu atmak beni rahatsız ediyor ama saklamak da çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | كم يزعجني أن أقوم برمي هذه. و كم يزعجنى اكثر الاحتفاظ بها. |
Koruması gereken bir çok şey olduğu için gerçek hissiyatını saklamak zorundaydı. | Open Subtitles | كان لديه الكثير من الاشياء ليحميها لذا كان عليه اخفاء روحه الحقيقية |
En azından senin cadı olduğunu biliyor. Bir şey saklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | على الأقل هو يعلم أنك ساحرة ليس عليك أن تخفي أي شيء |
Buralarda sır saklamak zordur, bunu siz de göreceksiniz, bayan. | Open Subtitles | ستجدين من الصعوبه الإحتفاظ بالأسرار في المناطق النائيه يا آنسه |
Cinayet silahı hala ondaydı ve saklamak için sadece bir kaç saniyesi vardı. | Open Subtitles | كانت لا تزال تحتفظ بالمسدس سلاح الجريمة فقط كان لديها ثواني قليلة لتخبئه |
Erkek arkadaşımın geçinmek için ot sattığını saklamak beni nasıl koruyacak? | Open Subtitles | كيف يكون إخفاء حقيقة أن صديقي الحميم يبيع الحشيش أمر يحميني؟ |
Fiyatları saklamak için harcanan zaman, enerji ve para sistemden çıkarılırsa nasıl olur? | TED | ماذا لو أن كل الوقت والمجهود والمال الذي ننفقه في إخفاء الأسعار تم استئصاله من النظام؟ |
Büyük bir sandık yerine, çuvallarda saklamak daha iyi olacak. | Open Subtitles | سيكون من الأسهل إخفاء أكياس مفردة من الذهب أكثر من إخفاء صندوق متخم كهذا |
Hiç kimseye söylemeye hazır değilim. Bir süre kendime saklamak istiyorum. | Open Subtitles | لست مستعدة لأخبار أي أحد أريد إخفاء ذلك لفترة |
Oz'da bir cesedi saklamak ne kadar zor olabilir ki? | Open Subtitles | كم سيكونُ صَعباً إخفاء بعض الجُثَث هُنا في سجنِ أوز يا بُني؟ |
Ama bunu ona söylememiz gerektiğini hissediyorum. Ondan sır saklamak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | و لكننى أشعر بأن علينا إخبارها لا أحب إخفاء ذلك السر |
Annesi onu saklamak istedi. Ne mütevazi kadın... | Open Subtitles | أرادت أمه الاحتفاظ به ، كانت امرأة فقيرة |
Unutma, Hadassah, Tanrı'nın övgüsü gerekir bir sırrı saklamak için, ve arayıp bulmak için kralların onuru. | Open Subtitles | تذكرى, هاداسا ان مجد الله هو في اخفاء وستر حكمته وهذه الحكمة هي شرف يسعى اليه الملوك |
Bu bir hikaye anlatıcı olarak sizin göreviniz, seyircinin yemeği için çalıştığı gerçeğini saklamak. | TED | تلك مهمتك كراو للقصة، أن تخفي حقيقة أنك تجعلهم يعملون من أجل طعامهم. |
Doğrusu, iyi bir hikaye yakaladığınızda övgüyü kendinize saklamak istersiniz. | TED | ولأكون صريحاً، عندما تحصلون على قصة جيدة، ترغبون في الإحتفاظ بالمجد لأنفسكم. |
Kendilerine saklamak zorundalar yoksa başları belaya girer. Yoksa kapatılırlar. | Open Subtitles | يجب ان تحتفظ بكل شيء لنفسك أو ستقع في المشاكل أنهم منغلقون |
Aynı zamanda bir şeyler saklamak için. | Open Subtitles | هو أيضا أن يخفي شيء. الشّيء الذي لا أحد يعتقد للبحث عن. |
Bu hikâyeyi anlatarak kendimi saklamak istemedim. | TED | وبروايتي لهذه القصة لم أكن أريد أن أخفي نفسي. |
Bunu kötü günler için saklamak istiyordum.Şimdi sana söylüyorum,bu kötü bir gün. | Open Subtitles | أردت حفظ هذه لليوم الأسود وهذا هو اليوم الأسود |
Ama böyle bir sırrı saklamak zor olacak. | Open Subtitles | لكن ليس من السهل إبقاء أمر مثل هذا سراً لمدة طويلة. |
Evet, herkesin meraklı gözlerden saklamak istediği bir şeyleri olur. | Open Subtitles | نعم، كل شخصٍ لديه أمراً ضع الجملة هنا يريد الإستمرار في إخفائه من العيون المتطفلة ضع الجملة هنا |
Bu zeki Fransız beyefendisini hatırlatması için kutuyu saklamak istiyorum. | Open Subtitles | أود كثيراً لو أحتفظ به كتذكار حتى يذكرني برجل فرنسي فائق الذكاء |
Bu cihaz araştırmasını sır gibi saklamak için icat edilmiş. | Open Subtitles | الهدف الوحيد من هذا الجهاز هو الحفاظ على سرّية أبحاثه |
Acıyı saklamak için bir göreve çıktığını ve bunu kısmen sen de yapıyorsun. | Open Subtitles | بإخفاء الألم عن طريق القيام بمهمة و أنا أعلم أن هذا ما تقوم به قليلًا |
Özel bir şeyiniz varsa, onu paylaşmak, saklamak ya da sizin kadar yetenekli olmayan diğer eziklere üzülmek zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | إذا كان لديكم شيء مميز ليس عليكم أن تشاركوه أو إخفاءه أو تشعرون بالأسى على الخاسرين الذين ليسوا موهوبين مثلكم |