Hep oradaydı ama eserinin arkasına saklanıyordu. | Open Subtitles | و الذي كان موجوداً منذ البداية مختبئاً خلف الورم |
Böylece önceden her aile toplanmasında ilgi odağı olan bu insan, aniden insanların arkasına saklanıyordu. | TED | لذلك فإن هذا الشخص، الذي اعتاد أن يكون مركز الانتباه في كل اجتماع للعائلة بدأ يختبيء فجأة وراء الناس. |
İsis, kardeşi Set'ten saklanıyordu, Set, eşini öldürmüştü ve oğu Horus'u da öldürmek istiyordu. | TED | كانت آيزيس تختبئ من أخيها سات، الذي قتل زوجها ويسعى لقتل ابنها الرضيع، هورس. |
Belki de sadece saklanıyordu, geçitten geri dönebilmek için. | Open Subtitles | لربما كان مختبأ ينتظر عودة البوابة للعمل |
Belki de çocuk saklanıyordu ve senden de korktuğu için... ses çıkarmadı. | Open Subtitles | أو ربما كان يختبئ خائفاً منك حتى أنه لم يناديك |
Hayır, kayıp değildi. saklanıyordu. | Open Subtitles | لا , لم يكن تائه , لقد كان مختبئ |
O, İspanyol'la odaya girdiğinde, dolapta saklanıyordu. | Open Subtitles | كان يختبىء في الحجره عندما .ذهبت إليها مع الأسباني |
Arabada saklanıyordu herhalde. | Open Subtitles | لابد أنه كان مختبئا فى السيارة |
Ben giderken, çalıların arkasında mı saklanıyordu? | Open Subtitles | هل كانت مختبئة بين الشجيرات عندما غادرت ؟ خزانة الادوات |
Bir sonraki hedefin kendisi olduğunu bildiğinden bir yerlerdeki motel odasında saklanıyordu. | Open Subtitles | كان مختبئاً في غرفة بنزل ما، لأنه سمع أن الدور عليه. |
Barrow okulun kimya laboratuvarında saklanıyordu. | Open Subtitles | بارو كان مختبئاً في معمل الكيمياء في المدرسة |
Barrow okulun kimya laboratuvarında saklanıyordu. | Open Subtitles | بارو كان مختبئاً في معمل الكيمياء في المدرسة |
İnsanların gözündeki acıma dolu bakışlardan saklanıyordu. | TED | لقد كان يختبيء من نظرات الشفقة من عيون الناس، |
Garip bir kazadan sonra, kuzeninden saklanıyordu. | Open Subtitles | لكن هذا لم يكن صحيحاً, لقد كان يختبيء من أبنه عمه بعد حادث أليم |
Biz buraya gelene kadar banyoda saklanıyordu. | Open Subtitles | بأنّك تشاهدها طوال الوقتِ لذا إنّها تختبئ في المرحاض حتّى نصل إلى هُنا |
- Niye saklanıyordu ki? Niye geri gelmedi? | Open Subtitles | و لماذا كانت تختبئ اساساً لماذا لم يمكنها العوده |
Sully 20 yıldır gözlerinin önünde saklanıyordu. | Open Subtitles | سلي كان مختبأ عن الأنظارلمدة20 سنة. |
Lavabonun altında saklanıyordu. Erkek arkadaşı da onu aramaya devam etti. | Open Subtitles | كان يختبئ تحت المغسلة والرجل تابع البحث عنه |
Eve gittiğimde o, yemek masasının altında saklanıyordu. | Open Subtitles | عندما دخلت للمنزل كان ... مختبئ تحت طاولة الطعام |
Asılmamak için dışarıda saklanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يختبىء بالخارج هنا حتى لايتعرض للشنق |
Çamaşır arabasında saklanıyordu. | Open Subtitles | كان مختبئا في عربة غسيل الملابس. أجل .. |
Evin hanımı kapının arkasında saklanıyordu. | Open Subtitles | سيدة المنزل كانت مختبئة خلف الباب |
Polis onu bulduğunda tapınakta saklanıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تختبىء فى المعبد عندما وجدتها الشرطة |
Croatoan, Dave'in içinde saklanıyordu. | Open Subtitles | كروتون كان يختبأ داخل ديف |
Araziyi aldığımda buldum onu. Ormanda saklanıyordu. | Open Subtitles | وجدته عندما اشتريت القصر ... فقد كان يتخفى في الغابة |
Geçen hafta bahçede saklanıyordu. | Open Subtitles | كانوا مختبئين بالفناء الخلفي الاسبوع الماضي |