ويكيبيديا

    "saklandığı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يختبئ
        
    • مخبأ
        
    • يختبيء
        
    • يختبأ
        
    • مخبأه
        
    • مخبئه
        
    • اختبائه
        
    • إختباء
        
    • اختبأ
        
    • مخبأها
        
    • اختباء
        
    • يختبىء
        
    • مختبئاً
        
    • مختبئة
        
    • تخزن
        
    Muhtemelen hepsi onun saklandığı yerin yakınında bir yerlerdedir. Open Subtitles في الأغلب أنها جميعاً في نفس المنطقة بالقرب من المكان الذي يختبئ فيه
    Aşık olmaya korkan herkesin saklandığı şeyden; üzülmekten. Open Subtitles الشيئ الذي يختبئ منه كل من يخاف من الحب، التعرض للأذى.
    Eskiden korsanların saklandığı bir yermiş ama sonradan tarlaya falan dönüştürülmüş. Open Subtitles لقد كانت تعتبر مخبأ للقراصنة ثم تحولت إلى مزارع وما شابه
    Kutsal eser, kanın vasıtasıyla bana vampirlerin saklandığı yeri göster. Open Subtitles البقايا المقدسة من خلال دمك أرني أين يختبيء مصاصي الدماء
    Patiayak onun saklandığı yerde elinde. Open Subtitles لقد امسك بيدفوت في المكان الذي يختبأ فيه
    İblis saklandığı yerden çıktı veya derin uykusundan uyandı. Open Subtitles لابد أن الكائن الشيطاني خرج من مخبأه أو قام من سباته
    Eminim karşısına yine yılların davası çıkınca bu onu saklandığı yerden çıkarır. Open Subtitles أنا واثقة من أن محاكمة مصيرية أخرى قد تغريه للخروج من مخبئه.
    - Buyurun. - George, bu adamı saklandığı delikten çıkartın. Open Subtitles نعم سيدى جورج, اريد لهذا الرجل ان يخرج من اختبائه,
    patiayak elinde, o şeyin saklandığı yerde. Open Subtitles هو يمتلك بيت فوت فى المكان الذى يختبئ به
    Konuştuğum herkese göre burası Usame'nin saklandığı yer. Open Subtitles كل من تحدثت لهم يقولون ان اسامة يختبئ هنا
    Çantada bir izleme aleti var. Sadece onu alıp kocanın saklandığı yere götürmen gerekiyor. Open Subtitles كلّ ما عليكِ فعله هو ، أخذه إلى حيثما يختبئ زوجك
    Elbette, "içindekiler" dediklerini satmak isterim ancak gerçekten düşününce ne zaman saklambaç oynasak hep arkasına saklandığı perdeler mesela. Open Subtitles أريد ان ابيعهم ولكن عندما تأتي الي الاشياء مثل السلالم التي كان ابني ويل دائما يختبئ ورائه
    Beni doğrudan, ejderin saklandığı yere götürmen çok hoş. Open Subtitles كان لطيفا منك انك دليتيني على مخبأ هذا التنين
    saklandığı vakit onu göremezsin. Open Subtitles أبي طيب عندما يختبيء فإنك لا تستطيع رؤيته
    saklandığı yeri öğrenip ödeşmeye gittiler bence. Open Subtitles أخمن إنهم أكتشفوا أين يختبأ وذهبوا لكي ينتقموا منه
    saklandığı son kilise Çin Mahallesi'ne yürüyüş mesafesinde. Open Subtitles مخبأه الأخير كان في كنيسة مع مسافة صغير إلى الحى الصيني
    Böylece saklandığı yerden çıkmasını sağlayıp, suçu üstüne atabilecekti. Open Subtitles وبهذا تخرجه من مخبئه وتلقي باللوم عليه على انه السارق
    Bu yüzden yapacağınız şey beni saklandığı yere kadar takip etmek. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو أن تتبعني إلى مكان اختبائه
    Peki ona çocukların saklandığı yeri kim söyledi? Open Subtitles من الذي أخبره بمكان إختباء الأطفال ؟
    İlk saklandığı yere gittiğini düşünüyorsun. Open Subtitles هل تعتقـد انه عـآد الى المكان السابق الذي اختبأ به
    saklandığı yeri biliyorum, ve yarın şafakta... bin adamla saldıracağım! Open Subtitles انا اعرف اين مخبأها و غدا عند الفجر سوف اهجم بألف رجل
    Ritchie'nin saklandığı yeri polislere kim söyledi? Open Subtitles من الذى أخبر البوليس عن مكان اختباء ريتشى ؟
    - Yani o köprünün altında saklandığı...? Open Subtitles هل تقصد أنه يختبىء هناك تحت نفس الجسر000؟
    Usame Bin Ladin'in saklandığı 6 numaradan olabilirsin ve ben bunu bilmeyecektim! Open Subtitles ربما يكون (أسامة بن لادن) مختبئاً في المنزل رقم ستة وما كنت لأعلم هذا
    Kötü adam, kızı yakalamak için aşağıya indiklerinde kız arkalarında bulunan ve saklandığı meşe ağacından atlayıp ağır kapıyı kaldırır ve kapıyı üstlerine kapatır. Open Subtitles عندما ينزل الشرير للأسفل ليمسكها تقفز من خلف شجرة البلوط الضخمة حيث كانت مختبئة و تحمل الباب الثقيل عن الأرض
    NSS binasında, çok gizli bilgilerin saklandığı bir depo var. Open Subtitles ضمن منظمة الأمن القومي هناك دائرة تخزن المعلومات السرية للغاية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد