ويكيبيديا

    "sanıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعتقد
        
    • يظن
        
    • تعتقد
        
    • تظن
        
    • يعتقدون
        
    • يظنون
        
    • يحسب
        
    • يظنّ
        
    • يخال
        
    • يظنني
        
    • يَعتقدُ
        
    • تظنّ
        
    • يظنه
        
    • تحسب
        
    • تَعتقدُ
        
    Yarı ayağı var diye artık tam bir erkek olmadığını sanıyor. Open Subtitles إنه يعتقد لأن لديه نصف قدم ، فإنه ليس رجلا بالمطلق
    Fakülteyi yönettiğini sanıyor ama 1985'ten bu yana saygın bir eser bile yayınlamamış. Open Subtitles هو يعتقد أنه يدير المنشاة لكنه لم يقم بنشر شيئاً محترم منذ 1985
    Bu çocuk istediği her şeyi, istediği an... istediği her yerde yapabileceğini sanıyor. Open Subtitles .. هذا الفتى يظن أنه يستطيع فعل مايريده متى ما أراد، وأينما كان
    O tam bir salak, Calculus'un bir imparator olduğunu sanıyor. Open Subtitles إنه غبى للغاية، فهو يظن أن كلمة حساب اسم إمبراطور.
    Kiki adamına motosiklet aldığı için kendini bir şey sanıyor. Open Subtitles كيكى تعتقد أنها فرصة مثيرة لتحصل على دراجة صغيرة لها
    Onunla ilgilenince Paw Paw olduğumu sanıyor ve beni öpmeye çalışıyor. Open Subtitles في كل مرة اعتني بها تظن بأنني باو باو وتحاول تقبيلي
    Birinin Schiller'i kandırdığını düşünüyor. Hatta onun, sahte olduğunu sanıyor. Open Subtitles يعتقد ان احدا ما حصل على شيلر, .وانه يوجد مصنع
    Biliyor musun, o şeyle gerçekten ne yaptığını bildiğini sanıyor. Open Subtitles هو في الواقع يعتقد انه يعلم مالذي يفعله بهذا الشيء
    Dünya beni aptal bir amatör sanıyor. Hatalarınız beni çok ama çok kızdırıyor. Open Subtitles قد يعتقد العالم بأنّني مجرّد هاوٍ وأنا غاضب جدّاً جدّاً لأردّ على أخطائكم
    Herkes benim iki ayağımın çukurda olduğunu sanıyor, bir ayağımın değil. Open Subtitles الجميع يعتقد أن قدمي أصبحتا في القبر لكن هناك واحدة فقط
    Sanırım Bay Harker bir takım sakil hareketler olacağını sanıyor. Open Subtitles يعتقد بأنني سألوّح لها بيديّ أو شيء من هذا القبيل
    Kabilesi Kabe'nin bakımından sorumlu olduğundan bize ders verebileceğini sanıyor. Open Subtitles يظن إنه يستطيع أن يحاضر لنا لأن عشيرته تعتني بالكعبة
    İnsanlar çılgın fikirlerin olduğunu sanıyor ama bunun nedeni kendi hayalgüçlerinin olmaması. Open Subtitles يظن الناس أنّ أفكارك متهورة لكن ذلك لأنهم لا يملكون أي خيال
    Bugünkü antrenmanı iptal edeceğimizi, sahanın kurumasını bekleyeceğimizi ve yarın toplanacağımızı sanıyor. Open Subtitles يظن أننا لن نتمرن اليوم ننتظر الحقل حتى يجف إلى يوم غد
    Yale'e gittiği için kendini en iyi aktris sanıyor doğranmış ekmekten sonra. Open Subtitles فقط لأنها ذهبت إلى يايل تعتقد بأنها الممثلة العظيمة منذ الخبز المقطع
    Bundan şüpheliyim.Muhtemelen Bridgette onun oyun sahasındaki diğer çocuk olduğunu sanıyor. Open Subtitles أشك في ذلك ، ربما تعتقد أنه طفل آخر يلعب معها
    Annem bol bol içer ve kardeşimde kendini hala 2008'de sanıyor. Open Subtitles بينما أمي تشرب وأختي التي لا تزال تعتقد بأننا في 2008
    20 yıllık meslek hayatı boyunca insan her şeyi gördüğünü sanıyor. Open Subtitles بعد 20 سنة في هذه الوظيفة تظن انك رأيت كل شيء
    Ailem, Oscar Ödül Töreni'nin gerçek bir tatil olduğunu sanıyor. Open Subtitles عائلتي تظن إن يوم توزيع جوائز الأوسكار يوم عطلة رسمي
    Saylonlar onun her iki grup tarafından sorgulanacağını sanıyor, sanırım. Open Subtitles أعتقد أن السيلونز يعتقدون أن ذلك يهم كلا المجموعتين معاً
    Birçok insan çiftçiliği, iyi sürülmüş toprağa güzel tohum ekmektir sanıyor. Öyledir zaten. Open Subtitles فأغلب الناس يظنون أن الزراعة هي زرع بذور جيدة في تربة محروثة جيدًا
    Komik olduğunu sanıyor. Ama ben o kadar eğlenmiyorum. Siz ne düşünüyorsunuz, hanımefendi? Open Subtitles يحسب نفسه ظريفاً، لكن هذا لا يعجبني بالمرة، ما رأيكِ يا سيدتي ؟
    Bir cücenin boyuyla ilgili espri yapan herkes kendini bir cücenin boyuyla ilgili espri yapan tek kişi sanıyor. Open Subtitles كلّ شخصٍ يُلقي طُرفةً عن طول الأقزام يظنّ أنّه الشخص الوحيد على الإطلاق الذي ألقى طُرفةً عن طول الأقزام.
    - Bir şeyler olduğunu sanıyor. Ama olmadı. - Yani? Open Subtitles ـ يخال ثمة شيء حصل، لكنه لم يحدث ـ ويعني؟
    Benim de gitmediğimi sanıyor çünkü ona öyle söyledim, ama aslında gittim. Open Subtitles وهو يظنني لم أفعل أيضا، لأن هذا ما أخبرته به، لكنني فعلت.
    Frasier şu an fotokopi çektiğimi sanıyor. Open Subtitles فرايزر يَعتقدُ أَنا في ماكنةِ النسخةَ الآن.
    Senin şu kız arkadaşın kendini evin hanımı sanıyor. Open Subtitles .صديقتكَ الحميمة تظنّ أنّها سيّدة المنزل
    Biliyor musunuz, o Ulusal Muhafız birliğinde. Üniforması içinde güzel göründüğünü sanıyor. Open Subtitles إنه في الحرس الوطني يظنه سيبدو رائعا في هذا الزي
    Bu seferler daha kolay olacak sanıyor insan ama tersi oluyor. Open Subtitles تحسب أن هذه رحلات ستكون سّهلة، لكن يتضح إنها عكس ذلك.
    Nick, karının tekine rozet veriyorsun, bir de bakıyorsun kendini kral sanıyor. Open Subtitles تَعْرفُ، نيك، تَعطي اللعينة شارة وهي تَعتقدُ بأنّها تَمتلكُ المكانَ , هه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد