Senin içni her şeyin sandığından daha yakında çok güzel olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن أشياء كثيرة ستمهد طريقك للمجد يا ميرتون، وأقرب مما تتخيل |
Ben hayatım için senin sandığından çok daha fazla mücadele ettim. | Open Subtitles | وقاتلتُ مراتٍ لا تحصى من أجل حياتي أكثر ممَّا قد تتخيل |
Saat üçe beş kala sandığından çok daha yakın dost olacağız. | Open Subtitles | قبل حلول الثالثة، وسنصبح أقرب إلى بعضنا البعض أكثر مما تتصور |
Lois, bence Clark sandığından çok daha fazlasını sunabilir. | Open Subtitles | لويس أعتقد أن كلارك قادر على تقديم أشياء أكثر مما تتصورين |
Senin sandığından daha dikkatliyiz. | Open Subtitles | فنحن حريصين دوماً بدرجة أكبر مما تتخيلين |
Bence senin için her şey, sandığından daha yakında çok güzel olacak Merton. | Open Subtitles | أعتقد أن أشياء كثيرة ستمهد طريقك للمجد يا ميرتون أقرب مما تتخيل |
Hayatınızda olmamak bana sandığından çok daha fazla acı verdi. | Open Subtitles | لقد ألمني عدم وجودي في حياتكم أكثر مما يمكن أن تتخيل |
Liderleri var. Bu maymunlar sandığından daha akıllı. | Open Subtitles | لا يجب أننقترب، هذه القرود أذكي مما تتخيل. |
Saat üçe beş kala, sandığından daha yakın arkadaş olacağız. | Open Subtitles | قبل حلول الثالثة، وسنصبح أقرب إلى بعضنا البعض أكثر مما تتصور |
Geldiğim için çok şanslısın o zaman. sandığından daha şanslısın. | Open Subtitles | حسناً، ألست محظوظاً لأنني أتيت محظوظ بأكثر مما تتصور |
sandığından daha yaygındır. | Open Subtitles | انه امراًشائعا أكثر من ما تتصور هل تعلم ماذا؟ |
sandığından da çok benzer yönleri var. | Open Subtitles | هناك أمور مشتركة بينهما أكثر مما تتصورين |
Oğlum kendisi için sandığından daha tehlikeli. | Open Subtitles | يُشكل ابني خطر كبير على نفسه أكبر مما تتصورين |
- Demek dinliyordun. - sandığından da fazlasını. | Open Subtitles | اوه لقد كنت تستمع لي أكثر مما تتصورين |
sandığından daha fazla şevkat gösterecek bu iki adamla bir şeyler içmeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في تناول الشراب مع رجلين الذان سوف يبذلا أقصى جهدهما للتأثير عليكِ أكثر مما تتخيلين ؟ |
Belki de babana sandığından daha çok benziyorsundur. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت أكثر مثل أبّيكَ منك يَعتقدُ. |
Bence sandığından daha fazlasını yapıyorsun. | Open Subtitles | أظن أنّك تفعل العديد من الأمور أكثر مّا تعتقده |
AR: Tüm bu insanların harika bir şekilde eğlendirdin, sandığından daha iyi. | TED | أبولو روبنز: لقد أمتعتَ الجمهور أكثر مما تظن |
Ama inan bana sandığından çok daha zordu. | Open Subtitles | لكن يجب أن تثقي بي، كان أصعب مما تعتقدين. |
Aramızda sandığından da kuvvetli bir bağ var. | Open Subtitles | هناك العديد من الصفات المشتركة بيننا أكثر مما تعرفين. |
sandığından fazlasını biliyor olabilirsin. | Open Subtitles | ربما تعرف ما يجاوز ظنَّك. |
İnan bana, o senin sandığından çok daha kıymetli bir hazine. | Open Subtitles | اني أخبرك، هي أكثر من كنز واكبر مما تتصوره |
Jocelyn Kupa'yı Valentine'den sakladıysa muhtemelen başı sandığından daha büyük bir beladadır. | Open Subtitles | إذا اخبأت جوسلين الكأس من فلانتين اذا هي في خطر أكبر مما يمكنك أن تتخيله |
Sen bana sandığından daha fazla sahipsin ve evli olmana rağmen başka erkeklere mi odaklanıyorsun? | Open Subtitles | إنّك تحمل الكثير منّي أكثر مما تدرك حتّى، ولكنّك تركّز على رجال آخرين بينــــما أنت نفــــسك متزوّج؟ |
Ancak bunun sandığından çok daha fazla gerçeklik payı var. | Open Subtitles | ربما من المحتمل هنالك الحقيقة في كلامك أكثر مما تعتقد |
Bir rüyada gibiyim ama rüyalarımda sandığından daha güçlü olurum. | Open Subtitles | واعتقد أنك حالم ولكننى فى حلمى أقوى مما تعلم |