"savaşçı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• المحارب
• مقاتل
• المحاربين
• المحاربة
• محارباً
• محاربين
• مقاتلة
• المقاتل
• محاربا
• المقاتلين
• مقاتلين
• مقاتلاً
• مُحارب
• محاربون
• كمحارب

Ama gerçek bir savaşçı asla vazgeçmez. Merak etmeyin usta, asla vazgeçmeyeceğim.
و لكن المحارب الحقيقي لا يستسلم لا تقلق يا معلم لن أستسلم

Bir savaşçı bunu asla yapmaz işte. İnandığı şey uğruna ölümüne dek savaşır.
اسمع، المحارب لا يفعل ذلك أبداً هو يقاتل حتى الموت، لشيءٍ يؤمن به

Belki sizin gibi ikisini birleştirebilirim. savaşçı bir doğa bilimci.
ربما يمكننى أن أجمع كلا الصفتين لأصبح عالم طبيعة مقاتل

savaşçı kültürlerinde öldürdükleri kişilerden ganimetleri almak yaygın değil mi?
أليس شائعاً في ثقافات المحاربين أن يأخذوا تذكارات من ضحاياهم؟

Xoquauhtli'nin, efendisi Teteoinnan'a borcu var. Teteoinnan, bu festivalin merkezindeki savaşçı bir kadın tanrıça.
شكوالتلي مدينة بدين إلى راعيتها، تتروينا، الإلهة المحاربة في قلب هذا المهرجان.

Kurbanını sırtından vuran bir kutsal savaşçı gördün mü hiç?
هل قابلت من قبل محارباً مقدساً يطعن ضحيته في ظهره؟

bu tavırdan vazgeçmelerinden söz ediyoruz. İki kişi, iki savaşçı, silah bırakıyor ve birbirlerine uzanıyorlar.
معرفة كل شيء انه شخصين محاربين يلقيان أسلحتهما ويقتربان من بعضهما البعض

Sontaran. Klon, savaşçı bir ırk, fabrika üretimi, zamanında ordular dolusu vardı.
سونتاران, نسخة الجنس المحارب الذي انتجه المصنع، جيش كامل في وقت واحد

Ancak seni temin ederim doktor savaşçı genlerim şu an oldukça sakinler.
اكننى اؤكد لك , دكتور ان جينات المحارب هادئة فى هذة اللحظة

Bu benim yedeğim. Gerçek bir savaşçı asla kasksız dolaşmaz.
إنها خوذتي البديلة المحارب الحقيقي لا يكون كذلك دون خوذته

Kılıcından vazgeçen bir savaşçı.. ..sadece tek bir şekilde yorumlanabilir.
المحارب الذي يتخلص من سيفه يمكن وصفه بطريقة واحدة فقط

milan'ı aldığımızda kardeşim, kimin daha iyi savaşçı olduğunu göreceğiz.
عندما نأخذ ميلان, أخي, سوف يرى من هو أفضل مقاتل.

Örneğin bir binaya giren savaşçı için Yüz yüze geldiği ve onu gören başka bir savaşçıdır.
ويجد نفسه في مواجهة مقاتل آخر يصوّب نحوه،

Ben de öyle söyledim. Bravo'nun savaşçı kodu tarafından yaşadığını söyledim.
هذا ما قلته، قلتُ أن فريق برافو يعيشون وفق قانون المحاربين

Tabii önce savaşçı Prenses ile işimizi bitirelim.
. ولكن اولاً علينا التخلص من الأميرة المحاربة

Muhteşem bir sporcu ve savaşçı olmasın yanısıra sanatı destekleyen eğitimli bir bilgin ve müzisyendi.
كان باحثاً مُثقفاً وموسيقياً رعى الفنون بسخاء، فضلاً عن كونه محارباً جديراً بالاحترام ورجل رياضي.

Maasailerde erkek çocuklar savaşçı olmak için yetiştirilir.
المَاسَاي، تَتِم تربية الأولاد لجعلهم محاربين.

O boydaki bir savaşçı uzayın böyle derinliklerine kendi başına gelemez.
أى مقاتلة بذلك الحجم لا تستطيع أن تذهب الى هذا العمق فى الفضاء بنفسها

Erkeklik ifadeleri öne çıkarılarak kendi kendilerini ideal savaşçı olarak göstermeyi seçtikleri bu yol benim ilgimi çekmişti.
أصبحت مهتمة بالطريقة التي يختارونها لتقديم أنفسهم، هذا التعبير الصريح عن الرجولة ومفهوم المقاتل.

O eğitilmiş olabilir, fakat ben bir savaşçı olarak doğdum.
ربما تكون هى قد تدربت اما انا فقد ولدت محاربا

Birkaç kişi. Kendi dışında sadece iki tanesi gerçek savaşçı.
بضعة واحدة , وفقط أثنين من المقاتلين الحقيقين بجانب نفسه

En iyi takım biziz ama bizler düşünürüz savaşçı değiliz.
كان عندي أفضل فريق لكن كان معظمنا مفكرين لا مقاتلين.

Büyük bir savaşçı oldu, yol göstericim Bra'tac ile geziyor, sözümüzü yayıyor.
سيصبح مقاتلاً عظيماً , إنه يتنقل مع معلمي , بريتاك لنشر قضيتنا

Sen savaşçı değilsin. Sen cıvık, laçka, mızmız küçük bir panda yavrususun.
أنت لست مُحارب أنت إلي حد أعلي باندا ناحبُُ صغير وناعِم

İşte büyük savaşçı ve krallar, dünyadaki canice işlerini... bu acıklı piyonlar aracılığıyla yerine getirir.
أنه مع هذه الأدوات الحزينة محاربون عظام وملوك يعملون عملهم القاتل في العالم

Romalı askerlerin saygısını kazanmak isteyen imparatorun yetenekli bir savaşçı olduğunu kanıtlaması gerekiyordu.
و لاكتساب احترام القوات الرومانية ينبغي على الامبراطور أن يثبت جدارته كمحارب بارع