Orada çalışan tüm erkeklere ve özellikle yaşlı erkeklere Saygısızlık etmek istemem, ama beni orada istemiyorlardı. | TED | ولكن مع كامل الاحترام للرجال .. وخاصة كبار السن .. معظمهم لم يكن يريدني في الصحيفة |
Saygısızlık etmek istemem ama rahmetli artık yumuşamaya başlamıştı. | Open Subtitles | لنعترف بالحقيقة يا توم , مع احترامى كان الدون رحمه الله قد بدأ يفقد مهارتة |
Saygısızlık etmek istemem ama, araştırmamızın gizli olacağını ve güvencede kalacağını söylemiştim efendim. | Open Subtitles | مع احترامي سيدي انا قلت ان ابحاثنا يجب تامينها ونقلها الي مكان امن |
Ölüye Saygısızlık etmek niyetinde değilim ama gün ışığını kaçırıyoruz. | Open Subtitles | تبقوا هنا لفترة أطول، صحيح؟ أعني، بدون إهانة لرفيقنا الميّت، ولكننا نخسر ضوء النهار |
Saygısızlık etmek istemem efendim ama bunun nasıl bir yardımı olacak? | Open Subtitles | مع فائق الاحترام يا سيدي، ماذا سيفيدنا ذلك؟ |
Saygısızlık etmek istemem ama bu işi üstlenmemi benden siz istediğiniz. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام يا أدميرال لقد طلبت منى القيام بهذا العمل |
Saygısızlık etmek istemem efendim ama Bayan Braun'un alanımızda kesinlikle hiçbir tecrübesi yok. | Open Subtitles | مع كل الاحترام, سيدي السيدة براون ليست لديها الخبرة في مجالنا اطلاقاً |
Saygısızlık etmek istemem ama düşümü gerçekleştirmek uğruna hayatımı vermeye razıyım. | Open Subtitles | مع كامل الاحترام... هذا شيء أريد أن أحققه. أياًَ كان الثمن. |
Saygısızlık etmek istemem Sayın Başkan ama ben sadece tavsiye verdim ve yapılması gereken işleri yaptım. | Open Subtitles | مع كامل الاحترام يا سيادة الرئيسة أنا قدّمت توصيات قمتُ بالترتيبات الضرورية |
Saygısızlık etmek istemem, Efendim, ama umarım söylediğinizi düşündüğüm şeyi söylemiyorsunuzdur. | Open Subtitles | مع احترامى لك ، سيدى ّامل ألاتكون جادا بكلامك. |
Saygısızlık etmek istemem Bayan Annunzio kocanızın sadist ve sapık olduğunu bize söylüyorsunuz. | Open Subtitles | مع احترامي, سيدة انوزيو, لقد اخبرتنا للتو انك زوجك كان ساديا و منحرفا |
Genelde sizden daha genç olurlardı oysaki... Saygısızlık etmek istemem. | Open Subtitles | عادة أصغر منك كثيراً، بدون إهانة. |
Saygısızlık etmek istemem; | Open Subtitles | مع فائق الاحترام لدينا صاروخ يبني |
Saygısızlık etmek istemem ama bu yalnızca bir tesadüf değil mi? | Open Subtitles | مع كامل الإحترام ألم تكن هذه مجرد مصادفة؟ |
Saygısızlık etmek istemem, ama sizin kim olduğunuzu bilmiyorum. | Open Subtitles | مع كل الاحترام أنا لا أعرف من أنتي برب الجحيم |
Saygısızlık etmek istemem general, ama bugün olanların benimle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | مع فائق احترامي أيّها اللواء، لا علاقة لي بما جرى هنا اليوم |
Saygısızlık etmek istemem ama eğer bizimle Travis'e gelmezseniz... sizi havaya uçururum. | Open Subtitles | مع كامل احترامي كولونيل دانيالز إذا لم تتبعنا إلى فاعدة ترافيس الجوية فسأفجرك |
Saygısızlık etmek istemem ama, Dai lo, en başından bunu söylüyorum zaten. | Open Subtitles | مع الاحترام يا زعيم، لقد كنت أخبرك بذلك طوال الوقت |
Bak, dostum Saygısızlık etmek istemem ama neden bahsediyorsun sen be? | Open Subtitles | أنت , أنت , صديقي مع كامل إحترامي مالذي تتحدث عنه؟ |
Saygısızlık etmek istemem ama en iyisi onları umursamamak. | Open Subtitles | حسناً, مع الإحترام من الأفضل علينا أن نتجاهله |
Bu, insanların Cheech ve Chunk'tan beklediği yüksek performansa Saygısızlık etmek olur. | Open Subtitles | إنّها تقلّل من أحترام توقّعات الناس أصحاب المعايير (المرتفعة الذي أتوا لمشاهدة (تشيتش) و (تشونك |