ويكيبيديا

    "sepetin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السلة
        
    • سلة
        
    • سلتك
        
    • السله
        
    Herkes sepetin içinde otururken ben balonun üstündeydim, skysurf kayağımla aşağıya kaymaya hazırlanıyordum. TED الكل جالس في السلة وأنا كنت على أعلى البالون جاهز لكي أتزلج للأسفل بلوح تزلجي
    Çalışma masanın üzerine yayılıp uzanmış olabilirdin sayısız albayın sayısız çalışmada yaptığı gibi veya bir bez bebek gibi sepetin üzerine yaslanmışındır. Open Subtitles بالطبع , يمكنك أن ترقد بهدوء على المنضدة فى المكتبة مثل الكثيرين من أسلافك أو ألقيك فى السلة القديمة كدمية بالية
    - Ceketimi bulamıyorum! - sepetin içine bak oğlum. Open Subtitles ـ لا أستطيع إيجاد معطفي ـ اذهب و انظر في السلة اللعينة
    Korumak için, annesi onu bir sepetin içinde Nil nehrine bıraktı. Open Subtitles وحتى تنقذه أمّه وضعته في سلة في نهـر النيل
    Aynen, hatta hasır sepetin içine iç çamaşırlarımı koyabilirim. Open Subtitles نعم ، استطيع ان اضع ملابسي البالغه بـ سلة الدراجة
    Tam senin sepetin için teklif vermek üzereydim, yemin ederim. Open Subtitles كنت علي وشك المزايدة علي سلتك , اقسم
    - Tüm evren yok olur! - Pekâlâ, Buzz, atla dediğimde sepetin içine atlıyoruz. Open Subtitles حسنا يا باز عندما أقول اذهب سنقفز فى السلة
    - Tüm evren yok olur! - Pekâlâ, Buzz, atla dediğimde sepetin içine atlıyoruz. Open Subtitles حسنا يا باز عندما أقول اذهب سنقفز فى السلة
    - O sepetin sana evi kazandıracağını mı düşündün gerçekten? -Evet. Open Subtitles هل ظننت ان هذه السلة ستحصل لك على الشقة؟
    Kıyafetlerini şu çuvala, cüzdan, anahtar, takı gibi kişisel eşyalarını da sepetin içine koy. Open Subtitles وضع ملابسك في الحقيبة ، أي ممتلكات شخصية ، المحفظة والمفاتيح ، والمجوهرات ، إلى آخره ، في هذه السلة.
    Bu sepetin içinde küçük bir damat da yoksa o düğün olmayacak. Open Subtitles اسمعي يا هولي , ما لم يكن هناك زوج صغير في هذه السلة فالزفاف لن يحدث
    sepetin içindeki bebek, yürümeyi ve kozmosu tanımayı öğreniyor. Open Subtitles الطفل الذي في السلة تعلم المشي. و عرف الكون.
    sepetin içindeki bebek, yürümeyi ve kozmosu tanımayı öğreniyor. Open Subtitles الطفل في السلة بدأ يتعلم كيف له أن يسير وأن يعلم حول الكون
    Çamaşır odasında içinde yıpranmış banyo paspası olan hasır sepetin var. Open Subtitles نعم، تملك. تلك السلة من الخيزران في غرفة الغسيل
    Ve arkada da abur cubur ve ıvır zıvırlar için ya da diğer yarışmacıların tekerlerine atmak için raptiye koyacağın sepetin var. Open Subtitles و هناك سلة بالخلف لأجل الخردوات او الأطعمة الخفيفة او دبابيس صغيرة لترميها تحت عجلات منافسيك
    Basket Köyünde bulunan Amerika'da ki en büyük sepetin ev sahibi olan şehirde yaşamayı seviyorum. Open Subtitles أحب العيش بمكان الذي المنزل بالنسبةِ للعالمِ له سلة كبيرة الحجم .تقع في سلةِ القرية بأمريكا
    Senin sepetin, benim değil. Open Subtitles كانت في سلة الغسيل اليدوي سلة غسيلك اليدوي ، وليس يداي
    çay yaprakları çalılıklardan toplanır. Hareketi biliyormusunuz? Haraket şudur: Bir kadın birkaç yaprağı toplar ve sırtındaki sepetin içine koyar. TED أوراق الشاي، تقطف من الأشجار. أنتم تعرفون كيف تقطف هذه الأوراق؟ تقطف كالآتي المرأة تقطف مجموعة من الأوراق، وتضعهم في سلة على ظهرها
    - Hans. Hayatım, meyve sepetin çok hoştu. Open Subtitles عزيزي , سلة الفواكه كانت جميلة.
    Küçük güzel bir sepetin üzerinde üç isim. Open Subtitles ثلاثة اسامى على سلة صغيرة جميله جدا
    sepetin makinanın üzerinde miydi? Open Subtitles هل كان سلتك على القمة؟
    Bir sepetin içindeki küçük, şirin yavru köpekleri düşünün. Open Subtitles و الأن فكرو بذلك الجرو الأخير في السله من بينها جميعاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد