| Her ne zaman sen, hedefine ulaşmayı denediğinde Priyaya olan sevgin, seni maksadından alıkoydu. | Open Subtitles | حينما حاولت إنجاز هدفك حبك لبيريا منعك من عمل ذلك |
| Sadece senin sevgin onun vücudunu ve ruhunu birleştirebilir. | Open Subtitles | حبك وحده هو القادر على جمع شمل جسدها وروحها |
| Çünkü senin tatlı sevgin, hayatımın tam anlamıyla felaket olmaktan kurtaran tek şeydi. | Open Subtitles | لأن حبك هو الذي أنقذ حياتي من أن تكون كارثة |
| Bu adama olan sevgin, yapmak istediğin şeyi yapmana engel olmasın. | Open Subtitles | لا تتركي حبّك لهذا الرجل يمنعك من فعل ما أردتِ فعله. |
| sevgin gerçekten vericiyse, sana on katı olarak döner. | Open Subtitles | عندما حبّكَ يَعطي حقاً هو سَيَرْجعُ إليك عشرة أضعاف |
| Dünyanın öbür ucunda olsan da, ona olan sevgin onu koruyacaktır. | Open Subtitles | أن حبك يمكن أن يحميه من النصف الآخر للعالم |
| Senin sevgin tamamiyle farklı, ve daha büyük olsaydın anlardın. | Open Subtitles | حبك مغاير جدا وإذا كنت أكبر سنا ستفهمين الوضع |
| Önemli olan tek şey, senin oğluna olan sevgin ve onun sana olan güveni. | Open Subtitles | الشيء الوحيد المؤكد هو حبك لطفلك وثقته بك |
| Umarım o seni sırtından bıçakladığında sevgin kurtulmanı sağlar seni şerefsiz. | Open Subtitles | آمل أن يكون حبك كافياً لإنقاذك حين يطعنك في ظهرك يا ابن العاهرة |
| Bir de senin saygın, sevgin rehberliğin olmayan hayatımı düşün. | Open Subtitles | حسناً ، تخيل حياتى أنا بدون وجود حبك إحترامك أو إرشادك ، صحيح ؟ |
| Jess, şimdiye kadar Chloe'ye olan sevgin onu korudu. | Open Subtitles | جيس, حتي الآن حبك .إلي كلوي، قام بحمايتها |
| İş çocuğuna geldiğinde, sevgin katıksız olmalı. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بأطفالك- حبك يجب أن يكون مطلق |
| Yüce İsa, sevgin ve inançlılığın için teşekkürler. | Open Subtitles | أيها الرب يسوع نشكرك على حبك وأمانتك |
| Hayır, yapamam. Ona olan sevgin onun hatalarını göremeyecek kadar kör etmiş seni. | Open Subtitles | لا، لايمكنني، حبك له أعماك عن عن أخطائه |
| Umarım sevgin de öyle olmaz. | Open Subtitles | إذا عندك ثقة في حبّك هذا لن يحدث أبداً |
| Bu kıza olan sevgin kana susamışlığından daha güçlü olan tek şey. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الاقوى من نهمكَ للدماء هو حبّكَ لهذه الفتاة |
| Bu kıza olan sevgin kana susamışlığından daha güçlü olan tek şey. Kapat şunu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الأقوى من نهمكَ للدماء هو حبّكِ لهذه الفتاه، ابطله. |
| sevgin hala uykuda, tıpkı vaktiyle anamızın rahminde uyuduğumuz gibi. | Open Subtitles | .. حُبّكَ مازال نائماً كما نِمنا جميعنا مرّةً في أرحام أمهاتنا |
| Yani sen onların annesisin ve sevgin onları kaçırıyor, aynısın Jimmy'ede olmasından korkuyorum. | Open Subtitles | لذلك كنت والدة لهم وكيف يتم تعبت من الحب ، ق جيمي أيضا من حقيقة أن أنا خائف. |
| sevgin sadece incitiyor. | Open Subtitles | محبتك أكثر كرماً في المكان الذي تكون فيه مؤذية أكثر |
| Ben yaparım? Senin sevgin ne türdür? | Open Subtitles | ما نوع حُبك هذا؟ |
| Senden tek istediğim sevgin, senin de beni sevdiğini iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا بحثت عن حبكِ كما أعرف أنكِ تحبيني |
| Cömertliğin ve sevgin tüm hayatım boyunca ardımdan gelecektir ebediyete kadar Tanrı'nın evinde yaşayacağım. | Open Subtitles | بالتأكيد سيتبعني صلاحك وحبك طيلة حياتي وسوف أسكن في بيت الرب إلى الأبد. |