ويكيبيديا

    "silahların" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أسلحة
        
    • الاسلحة
        
    • الأسلحة
        
    • المسدسات
        
    • أسلحتك
        
    • البنادق
        
    • الأسلحه
        
    • للأسلحة
        
    • بالأسلحة
        
    • الأسلحةِ
        
    • الاسلحه
        
    • اسلحتك
        
    • اسلحة
        
    • أسلحتكِ
        
    • مسدسات
        
    Bize doğrultmuş makineli silahların olduğu uzun nöbetçi kulübesini hatırlıyorum. TED أتذكر أبراج الحراسة العالية وعليها أسلحة رشاشة موجهة إلينا.
    silahların profili, sahiplerini yakalamak için çok yol almamızı sağlar. Open Subtitles توصيف الاسلحة قد يخدمنا كثيرا في ايجاد الشخص الذي استخدمهم
    Federal ajanlara ve bölgede görevli memurlara ait tüm silahların kayıtları var elimde. Open Subtitles أجريت هذا الفحص على الحاسوب على كل الأسلحة.. المسجلة للعملاء الفيدراليين والضباط المحليين.
    Benimle bir N.R.A. toplantısına gel ve eğer hala silahların harika olduğunu düşünmüyor olursan, biraz daha tartışırız. Open Subtitles وإذا واصلت فكرة أن المسدسات ليست عظيمه , فسنقوم بالجدال أكثر
    Dostum, muhteşem silahların için sana teşekkür etme fırsatım olmadı. Open Subtitles لم تتسنّ لي الفرصة لأشكرك على أسلحتك المذهلة.
    silahların doldurulması için kadınlara da ihtiyaç var. Open Subtitles وأنتم تحتاجون أيضاً إلى النساء ليحشين البنادق في المعركة، لذا إختاروا شريكاتكم
    Yoksa biyolojik silahların yasaklanması için savaşan bir kadın onları niye kullansın? Bilmiyorum. Open Subtitles لماذا إمرأه حاربت من أجل منع إستخدام الأسلحه الحيوية تستخدمهم؟
    Şimdi eğer nükleer silahların yayılmasının nükleer enerjinin yayılması ile bağlantılı olduğu gerçeğini değerlendirirseniz, çünkü bunu biliyoruz, örneğin: Hindistan ve Pakistan nükleer silahları, nükleer enerji tesislerinde uranyum zenginleştirerek gizlice geliştirdi. TED الآن إذا وضعت في الإعتبار حقيقة أن إنتشار السلاح النووي مرتبط بانتشار الطاقة النووية، لأننا نعلم على سبيل المثال، الهند وباكستان طورتا أسلحة نووية بسرية عبر تخصيب اليورانيوم في منشآت الطاقة النووية.
    Nükleer silahların kullanımına yetki verilmiştir. Ben İkinci Subay. Open Subtitles أمر إطلاق أسلحة نووية ، قد تم منحه هذا هو الضابط التنفيذي
    Orada bir tür suça yönelik ateşli silahların bulunduğu depo bulacaklarını düşünüyorlardı. Open Subtitles من أسلحة الجريمة وذخيرة حربية لقد وصلنا إلى الهدف
    Adaleti ve silahların kullanım hakkını elinde tutan devlettir, bireyler değildir. Open Subtitles الدولة و ليس الأشخاص هي المسؤولة عن العدالة وشريعة استخدام الاسلحة
    Birdenbire, sivil toplum kuruluşları yalnızca sokaklarda, sloganlarını hayıkırmıyor, aynı zamanda onları müzakerelere götürüyorlardı, kısmen bu silahların kurbanlarını temsil ettikleri için. TED بمحض الصدفة المنظمات غير الحكومية كانت تقف في الشوارع ينادون بشعارتهم فقط لكن بأخذهم في حوارات جزئيا لانهم يمثلون ضحايا تلك الاسلحة
    silahların, öldürme amacı dışında onu cezbeden başka bir yönü var. Open Subtitles انه شيء اخر عن الاسلحة هو الذي يجذبه، ليس القتل
    Başkan Hanım, geri çekilmeye rağmen ben hâlâ silahların orada olduğuna inanıyorum. Open Subtitles سيدتي الرئيسة، على الرغم من النكسة فإني واثقٌ بأن الأسلحة لاتزال هنالك
    Peki istediğini söylediğin bu silahların parasını nasıI ödemeyi düşünüyorsun? Open Subtitles وكيف تريد أن تدفع مقابل هذه الأسلحة التي تريدها ؟
    Ne zaman kendimi yalnız ya da depresyonda hissetsem, buraya gelirim. ...ve bana "silahların eğlenceli şeyler olduğunu" hatırlatır. Open Subtitles عندما اكون وحيدة او يائسة أتى الى هنا وهذا يذكرنى أن المسدسات ممتعة
    Önerilen taktik: Zırhın ve silahların bütün kontrolünü bana ver. Open Subtitles إمنح لى السيطرة الكاملة على أسلحتك و درعك.
    İnsanlar yüzleri üzerine düşmüştü ve meydanın karşısındaki otelden, silahların namluları görünüyordu. Open Subtitles الحشود على وجوهها في الساحة أمام البنادق و الأسلحة تبرز من الفندق موجهة عليهم
    Bizi silahların menzilinden çıkar. Bakalım ne yapcaklar. Open Subtitles أبعدونا خارج مجال الأسلحه لنرى مالذي سيفعلونه
    Köy, bize biyolojik silahların kaynağı olarak bildirilmişti. Open Subtitles كان يفترض أن تكون مصدراَ للأسلحة البيولوجية
    Bu bıçakların ve silahların dünyasında nereye giderse, hep takdir edilecek! Open Subtitles في هذا العالم المليء بالأسلحة والسكاكين وحيثما يذهب تانغ لونغ سينتقل دائماَ لوحده
    Kılıç, hala silahların en hafif olanı. Open Subtitles ما زالَ، السيف الأخفُّ مِنْ الأسلحةِ.
    Charleston'daki silahların %90'ının mermisi bunlardan zaten. Open Subtitles تسعون بالمئة من الاسلحه في تشارلستون هي من هذا العيار
    Kendi silahların sana geri dönebilir. Open Subtitles اسلحتك قد تتجيه ضدك.
    Bir fark göremiyorum. -Okullarda silahların olduğu görebiliyorum. Open Subtitles .لا , انا لا اري اي فرق .كل ما اراه ان هناك اسلحة في مدارسنا
    Bunlar senin silahların. Open Subtitles هذه أسلحتكِ
    Kansas'taki silahların yarısı duvarda asılı vaziyette. Open Subtitles لديك نصف مسدسات ولاية كنساس معلقة على الجدار الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد