ويكيبيديا

    "sinema" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السينما
        
    • فيلم
        
    • أفلام
        
    • الفيلم
        
    • المسرح
        
    • للسينما
        
    • سينمائية
        
    • السينمائي
        
    • الحزورات
        
    • السينمائية
        
    • للأفلام
        
    • المسارح
        
    • الافلام
        
    • لفيلم
        
    • السينيما
        
    Burayı şu anda Kara sinema Evi adını verdiğimiz yere dönüştürdük. TED إذًا قمنا بتحويل هذه المساحة إلى ما ندعوه بيت السينما السوداء.
    Tamamlanmamış realitenin... ..ontolojisi aracılığı ile, sinema gerçek anlamda modern bir sanattır. Open Subtitles يتجسد في وجود الواقع غير المكتمل ما يجعل السينما فن شديد المعاصرة
    June Appleby ve Troy Wertsler, sinema dışına park ettikleri arabalarında vurulmuşlar. Open Subtitles جون أبليبي و تروي ويرتسلر اطلق النار عليهم في مرآب خارج السينما
    Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. Open Subtitles منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات
    İnanıyorum çok yakında, yalnızca daha iyi sinema filmleri değil, orijinal bir Nijerya filmine de sahip olacağız. TED أعتقد, أنه في القريب العاجل سيكون لدينا أفلام أفضل, سيكون لدينا ذلك الفلم النيجيري الأصيل.
    İleri düzey sinema salonumuz, sakinlerimiz için müthiş yeniliklerle sahip. Open Subtitles قاعة السينما لدينا مجهزة ببعض الابتكارات الرائعة لتسلية المقيمين لدينا
    Bak, biri sinema için bedava patlamış mısır kuponu bırakmış. Open Subtitles إنظري، لقد ترك أحدهم قسيمة لتناول الفشار في السينما مجاناً.
    - sinema tarinde hiç böyle bir şey yaşandı mı? Open Subtitles هل حدث هذا في تاريخ السينما ؟ كلا لكن ..
    Onu sinema konusunda eğitmeye çalışıyorum, ama tam bir ümitsiz vaka. Open Subtitles يا ألهي , أحاول أن أعلمه بخصوص السينما لكنه ميؤس منه
    Baban Southside Serpent'i sinema arazisinin değerini düşürsünler diye tuttu. Open Subtitles أبوك إستأجر ثعابين الجنوب للمساعدة في تقليل قيمة أرض السينما
    Ve bu bulduğum şey sinema veya tiyatroydu. TED وأشعر بذلك عندما اكون في السينما او المسرح
    sinema ve edebiyat okumaya karar verdim. İçine daldım ve ne olduğunu ve neyin hatalı olduğunu anladım. TED لقد قررت أن أدرس السينما والأدب، ووالقيام بالبحث ومعرفة السبب وما هو سبب الفشل.
    sinema muhtemelen yirminci yüzyılın en etkili sanat biçimidir. TED يمكن القول أن السينما أكثر أشكال الفن تأثيراً في القرن العشرين.
    Ufak bir kil parçasından yapılan Kara sinema Evi'nin daha büyük bir kil parçasına dönüşmesi gerekti: benim atölyem. TED كان على بيت السينما السوداء، الذي أنشىء من قطعة صغيرة من الطين، أن يكبُر إلى قطعة كبيرة من الطين، وهو الآن معملي.
    Bir ay önce o kitabın sinema haklarını satın aldı. Open Subtitles منذ شهر اشترى حقوق انتاج فيلم لقصة حققت أعلى المبيعات
    Akşam evlerindeyken ortada bir sinema dergisi gördüm. Open Subtitles في المساء الذي قضيته معهم رأيت مجلة أفلام قريبة مني
    Yani, bu filmi izleyen tüm Siyah Amerikalılar sinema salonlarını terk edecek. Open Subtitles هذا يعني أن كل أمريكي أفريقي يشاهد هذا الفيلم حالياً سيغادر المسرح
    North Beach'te ufak bir sinema salonu bulduk. Open Subtitles وجدنا دار للسينما صغير فى الشاطئ الشمالى
    sinema perdesi bile diyebiliriz... ..duyduklarını destekleyecek fiziksel materyali ...görselleştirmeye, hatta hayal etmeye ...yönelik umutsuz bir girişimdir. Open Subtitles الذي يُعد بمثابة شاشة خلفية أو حتى شاشة عرض سينمائية من المفترض أن تعرض كمحاولة يائسة لتصوير أو تخيل
    sinema sektörü dünyanın en nankör işlerinden biridir. Open Subtitles المجال السينمائي هو الأكثر تقلّباً على الإطلاق
    William, sen gerçekten harika sessiz sinema oynuyorsun.... kimse senden daha iyi olamaz. Open Subtitles ويليام انت حقاً جيد في الحزورات لا احد يستطيع اخذ ذلك منك
    Yüz yıldan fazla süredir sinema filmleri var. TED الأفلام السينمائية موجودة بالفعل منذ مئات السنين.
    Junior Mints'in en iyi sinema gofreti olduğunu herkes bilir. Open Subtitles الجميع يعرف أن حبوب النعناع الصغيرة هي أفضل حلوى للأفلام.
    Bu ünlü sinema salonlarına gitmek yerine bağımsız salonlara gitmek, TED وقد يعني هذا الذهاب إلى سلسلة المسارح المستقلة بدلًا من المتعددة.
    sinema okulundan yeni mezun olmuş yata kalka en üst asistan konumuna gelmeyi becermiş.. Open Subtitles تخرجت من مدرسة الافلام الحديثه من وصلت إلى طاولة أفضل مساعد عن طريق المضاجعه
    Dört: Bu filmin Philadelphia'nın merkezindeki sıradan bir sinema salonunda gösterilmesi. TED الرابع : كان هناك عرض لفيلم عادي في قاعة وسط فيلادلفيا
    Cazip hayatlarından, sinema yıldızı gibi görünmelerinden, senin ve benim sayabileceğimden daha çok paraları olmasından nefret ediyorum. Open Subtitles بحياتهم الساحرة، ومظهرهم مثل نجوم السينيما ومالأكثرممايمكنكأنتحسب.. أنا أكرههم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد