Bazen alnına soğuk bir bez bastırırdım. Oksijen maskesinin içinden bana bakıp derdi ki... | Open Subtitles | أجل، أحياناً كنتُ أضع قماشة باردة على جبينها، وكانت تنظر لي وتقول، |
Sonumuz aşağısı olursa her ay maaş gününde sana soğuk bir bira alırım yaşlanıp ölene kadar. | Open Subtitles | سأشتري لك زجاجه بيره بارده حتى تكبر وتموت .. لذا من فضلك |
Ayrıca, bu sene, yaşadığım yerde soğuk bir kış geçirdik. | Open Subtitles | إلى جانب هذا, حظينا بشتاءٍ بارد في بلدتي هذا العام. |
Ama çok az, çok ince ve çok soğuk bir atmosfere sahip olursanız Mars gibi çok soğuk olursunuz. | TED | ولكن لو كان لديك مناخ شديد الرقة أو البرودة، فسينتهي بك الأمر مثل المريخ؛ بارد للغاية. |
Sınırda soğuk bir gece. | Open Subtitles | ليلة باردة على الجبهة؟ |
Korkunç derecede soğuk bir gece, Lisbon. | Open Subtitles | ليلة باردة على نحو سيء يا (ليزبن) |
Aslında, ben sadece dilekBen senin elini sıkmak olabilir ve soğuk bir tane satın almak için teklif. | Open Subtitles | كنت أتمنى فقط لو تمكنت من مصافحتك وأعرض عليك بيره بارده |
Anca, cehennemde soğuk bir gün olursa buna söz veririm. | Open Subtitles | سيكون هناك يوم بارد في الجحيم قبل أن أعدك بأي شئ |
Ama evren soğuk bir yerdir. Onu duygularımızla dolduran bizleriz. | Open Subtitles | فالكون مكان بارد للغاية, ونحن الذين نملأه بعواطفنا... |
Baba, soğuk bir biraya ihtiyacın olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ابي، اعتقد انه يمكنك ان تستفيد من واحدة باردة |
O hevesli, küçük... patlak gözlerini, o resimle şenlendirmenin bedeli soğuk bir içecek ha? | Open Subtitles | مشروب بارد واحد لتمتع نظرك الجائع الشهوانى بتلك الصورة ؟ |
Türkiye'nin doğu sınırlarındaki yabani ve soğuk bir memleket. | Open Subtitles | الولاية الوحشية و الباردة على غير العادة و الموجودة على حدود تركيا الشرقية |
Onu soğuk bir depoda tutuyorum. | Open Subtitles | أَحتجزُه ببساطة في مخزن بارد على سبيل المثال. |
SanaRoadIsland'da soğuk bir bahar gecesinde... ...birparkalanındagebekaldım. Oyster Swallow Koyu'nda. | Open Subtitles | لقد ولدتِ في ايرلندا الشمالية وكان الجو بارداً جدا في اوستر كولد |
Kayak yapmaya gitseydik soğuk bir zeminde uyumak zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | أنظري، لو كنت ذهبت للتزحلق كنت سأنام على أرضية باردة في مكان ما |
Hey, Yoon Ji Hoo! Neden böyle soğuk bir havada beni dışarı çağırıp köpek gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | هيي , يوون جي هوو , كيف تكلمني لأخرج و تدعني بهذا البرد ؟ |
Bana soğuk bir bira servis etmediğin sürece buraya oturamazsın. | Open Subtitles | إلا إذا كنت ستقدم لي بيرة باردة استمر في السير |
soğuk bir alan keşfettik.Ayrıca rüzgardan kapı aniden kapandı. | Open Subtitles | لقد كانت هناك بقعة باردة , و بعدها هبّت الرياح و أغلقَت الباب |
Hava sıcak, tansiyonlar gittikçe yükseliyor, soğuk bir içki alın, başlama vuruşuna çok az kaldı. | Open Subtitles | -لقد اشتد الحر الآن, والتوتر يتصاعد -لذا اشرب شيئاً بارداً -وكونوا جاهزين للانطلاق |