ويكيبيديا

    "son derece" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للغاية
        
    • غاية
        
    • جداً
        
    • بشكل كبير
        
    • للغايه
        
    • بشكل استثنائي
        
    • بشكل رهيب
        
    • بشكل لا
        
    • جدا
        
    • منتهى
        
    • فائقة
        
    • بدرجة عالية
        
    • شديد
        
    • على درجة عالية من
        
    • أمر بالغ
        
    Burası tüm bu son derece garip anahtar kelimelerin geri teptiği yer. TED هذا هو المكان التي تأتي فيه كل الكلمات الأساسية الغريبة للغاية لتستقر.
    Ve işte kısaca duyguları birbirimize aktardığımız son derece içgüdüsel bir yol var. TED ولذا فهناك طريقة غريزية للغاية التي عبرها يتم نقل المشاعر من شخص لآخر.
    Ama 2 hafta içinde açılışı yaptığımızda her şeyi son derece basit bulacaksın. Open Subtitles لكن عندما نفتتح العرض بعد أسبوعين آمل بأن يغدو الأمر لكِ بسيط للغاية
    Fakat orman alanlarının dışında yağmurun son derece seyrek yağdığı kıtaların orta bölgelerinde çok farklı bir arazi yapısı mevcuttur. Open Subtitles ,ولكن بعيدا عن الغابات في وسط القارات حيث ليس هناك مطر ,أو هناك مطر قليل .حيث هناك أقاليم صعبة للغاية
    Dışişleri, uçaktaki 6. kişinin kimliğinin tespiti konusunda son derece sabırsızlanıyor. Open Subtitles إن دائرة حكومة الولاية قلقة للغاية حول معرفة هوية الاشخاص الستة
    Bir web sitesi. Daha önce gördüklerimize hiç benzemiyor. son derece karmaşık. Open Subtitles ، موقع على الشبكة ، شئ لم نرى له مثيل ومعقد للغاية
    Typhon, Zeus'a meydan okuyan son derece güçlü, kuvvetli bir canavardır. Open Subtitles التيفون هو وحش ضخم وهائل للغاية و يعتبر تحدي لزيوس نفسه
    İlk kabul eden ben olacağım. Benim gördüklerim son derece kafamı karıştırmıştı. Open Subtitles سأكون أول من يعترف، كنتُ مرتبكاً للغاية مما رأيته في لمحتي المستقبلية
    ve Saray'daki hassas çoğunluk, bu yarışta son derece önemli olabilkir. Open Subtitles ومع أغلبية ضئيلة بمجلس الشيوخ، يعد هذا السباق الإنتخابي حيوياً للغاية.
    Hiç birşeye zarar verme ama son derece kapsamlı olsun. Open Subtitles لا تُخرٍب أي شيء لكن يجب أن تكون شاملا للغاية
    Bu vakitte, son derece kabiliyetli bir hekim olarak kendinizi kanıtladınız. Open Subtitles في ذاك الوقت أنت قد أثبتَ بنفسك بأنّك طبيب مُتمكن للغاية
    Mersin balığı derisi çok nadirdir ve son derece pahalıdır. Open Subtitles اه ، جلد سمك الحفش نادر جدا و مكلف للغاية
    Pek yakında göreceksin ki annen zaman zaman son derece mantıksız olabiliyor. Open Subtitles قريباً سوف تكتشفين أن بوسع والدتكِ أن تكون غير مغولة للغاية أحياناً.
    Biliyorum bir okula benzemiyor. fakat yapmaya karar verdiğimiz birşey, ve son derece son derece yeşil. TED أعرف أنها لا تشبه المدرسة، لكنها شيئ قررنا إقامته، وهي خضراء جداً، خضراء للغاية.
    Bunlar daha iyiye ulaşmak için son derece hırslılar. TED هؤلاء قادة في غاية الطموح من أجل المصلحة العليا.
    Benim karım son derece tutumludur, ev idaresinden artan parayı biriktirir. Open Subtitles سيدي .. زوجتي مدبره جداً. توفر مال خارج تدبير شئوون المنزل.
    Bunlar düşünülmesi gereken son derece önemli noktalar. TED تلك هي بشكل كبير من الجوانب الهامة للتفكير حولها.
    Performans testler son derece yüksek bir IQ'sunun olduğunu gösteriyor. Open Subtitles اختبارات أدائه تشير الى أنه لديه مستوى ذكاء عالى للغايه
    Sen hiç son derece gurur duyduğun bir eser yazdın mı? Open Subtitles هل سبق لك كتبتي مجموعه من الاعمال انك كنتي فخوره بشكل استثنائي
    Bu kullanıma hazır, mükemmel şey, hatta son derece karmaşık hacker olmasanız bile yayımlayabilirsiniz, TED و هذه الأشياء تكون جاهزة للاستخدام، عالية الكفاءة و التجهيز، و التي يمكنك نشرها حتى لو لم تكن مخترق متطور بشكل رهيب.
    Şatolar çok ağırdır ve bulutların üzerine yerleştirilmeleri son derece tehlikeli olabilir. Open Subtitles القلعات ثقيلة جداًَ، لذا وضعهم على الغيوم سيكون خطيراً بشكل لا يتصور،
    Bana ulaştığı zaman son derece dikkatli olması çok önemli. Open Subtitles لأمر هام جدا جدا ، واجعله حذر في اتصاله بي
    Karadelikleri bulmak gerçekten son derece zor. Siyah olmasa ve enerji yayıyor olsa bile, şöyle söyleyelim; yine 20 mil genişliğinde olacaktı. Open Subtitles العثور على الثقوب السوداء أمر في منتهى الصعوبة حتّى لو لم تكن سوداء ولا تشع الطاقة
    Bu da son derece hızlıdır, ve muazzam miktarda kütleyi dışarı atarlar. Open Subtitles وهذه بالطبع سرعة فائقة وهي تفقد فى ذلك كمية هائلة من المادة
    Ayrı olarak masumdur, ama birlikte son derece de yanıcıdır. Open Subtitles تعتبر بسيطة وهي منفصلة، لكن سوية فهي احتراقية بدرجة عالية
    Biz burada cinayet işlemeyiz. Biz son derece inançlı insanlarızdır. Open Subtitles نحن لا نرتكب جريمة قتل هنا نحن شعب شديد التدين
    Bunlar son derece yetenekli olmanın yanında iki çok önemli özelliğe sahipler, bunlar tevazu ve hırs. TED هؤلاء هم قادة الذين بالإضافة لكونهم على درجة عالية من الكفاءة يتمتعون بمزيتين مهمتين، و هما التواضع و الطموح.
    Ve yüzyıllar boyunca öykülerinin sistematik olarak saldırıya uğradığını gören Afrika kökenli insanlar için bu son derece önemlidir. TED والشعوب من أصل أفريقي الذين رأوا قصصهم تتعرض للاعتداء بشكل ممنهج على مدى قرون، فهو أمر بالغ الأهمية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد